
Esas No: 2018/7085
Karar No: 2022/1031
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 4. Daire 2018/7085 Esas 2022/1031 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/7085 E. , 2022/1031 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/7085
Karar No : 2022/1031
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Madencilik Otomotiv İnşaat Turizm Petrol Limited Şirketi'nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının (… tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği 2010/(4-6) ve (1-12) dönemleri hariç) 08/03/2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun'dan yararlanmak suretiyle yeniden yapılandırılıp taksitlendirildiği, 08/03/2011 tarihli yapılandırmayla, anılan şirketin vergi borçlarının nitelik değiştirip yeni bir borç haline geldiği, buna göre, 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılan yapılandırma üzerine ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yapılacak mal varlığı araştırması üzerine herhangi bir mal varlığına rastlanılamaması sonrasında sorumluluğu bulunan davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesi gerekirken, anılan işlemler yapılmadan doğrudan ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği 2010/4-6 ve 1-12 dönemlerine ait vergi ve cezalara ilişkin olarak, asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri ile … tarih ve …sayılı ödeme emrinin çalışan … imzasına 15/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, savunma dilekçesi ekinde yer alan ve Ankara 37. Noterliği'nce düzenlenen davacının 08/07/2010 tarihli hisse devrine ilişkin devir sözleşmesinde hissesini devir eden davacıya ait adreste, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edildiği, bununla birlikte davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin de aynı adreste tebliğ edildiği, buna göre, 08/07/2010 tarihi itibarıyla şirketle ortaklığı sona eren davacıya ait adreste, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği belirtilen vergi ve cezalar için, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun şekilde şirkete tebliğ edildiğinin kabulüne olanak bulunmadığından dava konusu ödeme emrinin bu kısımlarında da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; dava konusu ödeme emirlerinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen 2005/1-12 dönemine ait kurumlar vergisi borcuna ilişkin … tarih ve … sayılı ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ alındısının usulüne uygun olarak düzenlenmediği, yine asıl borçlu adına 2010/1-12 dönemine ilişkin kurumlar vergisine ilişkin … tarih ve … sayılı ödeme emri ile 2008/1-12, 2009/1-12 dönemlerine ait kurumlar vergileri, 2009/1-3 dönemine ait vergi ziyaı cezası ve 2010/1-12 dönemine ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak şirkete tebliğ edildiği, ancak 08/07/2010 tarihinde kanuni temsilciliği sona eren davacının 18/05/2011 tarihli yapılandırma sonrasında sorumluluğu bulunmadığından davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, amme alacağının özel yasalara göre ödenmek üzere başvuruda bulunulması veya ödeme planına bağlanmasının, zaman aşımına olan etkisi dışında asıl borçlu şirkete ait amme alacağının ödenmemesi durumunda, kanuni temsilcinin sorumluluğunu düzenleyen kurallar gereğince, borcun takibinde gelinen aşamayı değiştirmeyeceği, yapılandırma başvurusunun öncesinde yapılan takip işlemlerinin geçersiz hâle gelmesine ve sorumluluğun ortadan kalkmasına hukuken imkan bulunmadığı, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Yeniden yapılandırma yasaları olarak da nitelendirilen kimi özel yasalar kapsamında yükümlülere, vergi borcunun, miktarı ve vadesi değiştirilip yeni bir ödeme planına bağlanarak, ödenmesi konusunda kimi koşullarla kolaylıklar sağlanmaktadır. Yeniden yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde, diğer bir deyişle yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi ve bunun sonucunda yapılandırmanın iptali durumunda tahsil işlemlerine kalındığı yerden devam edilmesi yasa gereğidir.
Amme alacağının özel yasalara göre ödenmek üzere başvuruda bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması, zamanaşımına olan etkisi dışında, asıl borçluya ait amme borcunun ödenmemesi halinde kanuni temsilcinin/ortağın sorumluluğunu düzenleyen kurallar gereğince, borcun takibinde gelinen aşamayı değiştirmez.
Açıklanan nedenlerle, yapılandırılan amme alacakları yönünden uyuşmazlığın esasının diğer kısımlar bakımından incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına kısmen katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
