
Esas No: 2019/342
Karar No: 2022/1039
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 4. Daire 2019/342 Esas 2022/1039 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/342 E. , 2022/1039 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/342
Karar No : 2022/1039
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü / …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … İnşaat Elektrik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağının mirasçısı sıfatıyla düzenlenen 23/11/2017 tarih ve 2017/1,2,3 sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; amme alacaklarının dönemleri dikkate alındığında (2004, 2005, 2006, 2007) murisin şirkete henüz ortak olmadığı, dolayısıyla ortak olunmayan dönemlerde doğan amme alacaklarının şirket tarafından ödenmemesi nedeniyle murisin ve mirasçıların sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinden dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idare tarafından verilen istinaf dilekçesinde, asıl borçlu şirketin 6111, 6552 ve 6736 sayılı Kanunlardan faydalanmak amacıyla başvurularda bulunduğu, şirket adına gerçekleştirilen yapılandırmalar sonrasında borcun nitelik değiştirerek yeni bir borca dönüştüğü ve bu yeni borcun davacının mirasçı sıfatıyla anılan şirkete hissedar olduğu dönemi içerdiği, yapılandırma sonrası tahsil edilmeye çalışılan borcun öncelikle asıl borçlu şirket adına düzenlenecek ödeme emri ile takibi gerekmekte olup, bir diğer mirasçı … adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında verilen ara kararına gelen yanıttan asıl borçlu şirket hakkında yeniden ödeme emri düzenlenmediğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacının mirasçı sıfatıyla şirkete ortak olmasına karşın yapılandırma başvuruları sonrası taksitlendirilip ödenmeyen borca dönüşen alacak için önce asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenmesi gerekirken davacının doğrudan ödeme emri ile takip edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından ödeme emirlerinin iptaline karar veren Mahkeme kararının sonucu itibarıyla yerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, murisin 18/08/2011 tarihinden itibaren asıl borçlu şirkette ortak sıfatını haiz olduğu, ortaklık payını devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsil sorumlu hâle geldiği, şirket ortaklarının sorumluluğunun sadece ortak olunan dönemleri kapsamadığı, ortaklığa girmeden önceki dönemlerden de Kanun gereği sorumluluğun bulunduğu, amme alacaklarının 2004 ila 2006 yıllarında doğduğu, ancak vade tarihlerinin 2009,2010 ve 2012 yıllarına rastladığı, asıl borçlu şirket tarafından yapılan yapılandırma başvuruları sonucunda borcun tutarı, vadesi, dönemi ve ödenmemesi durumunda sorumlu tutulacak kişinin değişmediği, şirket ortağının vefat etmesi nedeniyle kanuni mirasçıları nezdinde takip yapıldığı, davacının mirası reddetmemesi nedeniyle amme alacaklarının ödenmemesinden sorumluluğunun bulunduğu, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Yeniden yapılandırma yasaları olarak da nitelendirilen kimi özel yasalar kapsamında yükümlülere, vergi borcunun, miktarı ve vadesi değiştirilip yeni bir ödeme planına bağlanarak, ödenmesi konusunda kimi koşullarla kolaylıklar sağlanmaktadır. Yeniden yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde, diğer bir deyişle yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi ve bunun sonucunda yapılandırmanın iptali durumunda tahsil işlemlerine kalındığı yerden devam edilmesi yasa gereğidir.
Amme alacağının özel yasalara göre ödenmek üzere başvuruda bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması, zamanaşımına olan etkisi dışında, asıl borçluya ait amme borcunun ödenmemesi halinde kanuni temsilcinin/ortağın sorumluluğunu düzenleyen kurallar gereğince, borcun takibinde gelinen aşamayı değiştirmeyeceği gibi matematiksel bir işlem mahiyetinde olduğu, kaldı ki borcun kısmen ödenmesi durumunda bile ortak veya temsilcinin bir hak kaybının olmadığı, bu hususun her zaman düzeltilebileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın esasının diğer kısımlar yönünden incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
