3. Ceza Dairesi 2018/3472 E. , 2019/15055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, itiraz mercii tarafından değerlendirildiği ve itirazın reddi üzerine kesinleştikleri anlaşılmakla bu hükümler inceleme dışı tutulmuştur.
Dosyada mevcut temyiz dilekçelerinin incelenmesinde, sanıklar müdafiin kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sınırlı olarak temyiz isteminde bulunduğu; taraflar hakkında karşılıklı hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara yönelik temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla, bu hükümler inceleme dışı tutulmuştur.
1)Bu dosya ile birleşen 2013/484 Esas sayılı dosya kapsamında, sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanıklar müdafiin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)2013/421 Esas sayılı dosya kapsamında, sanıklar ... ve... hakkında katılanlar ...,... ve ..."a karşı kasten yaralama suçundan ve yine sanık ... hakkında katılanlar...ve..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanıklar müdafiin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3)2013/421 Esas sayılı dosya kapsamında, sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ..."a karşı kasten yaralama suçundan ve yine sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının söz konusu hükümlere yönelik, suç vasfına ilişkin temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
4)2013/421 Esas sayılı dosya kapsamında, sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 tarih ve 2009/2-43 Esas - 2009/56 sayılı kararında belirtildiği üzere; "Mahkemelerce daha ağır bir cezayı gerektirecek ve doğru uygulama yapıldığında temyiz incelemesine konu olabilecek bir eylemde, suç niteliği doğru belirlenmesine karşın, yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan bir cezanın verilmesi halinde, bu gibi hükümlerin aleyhe başvuru üzerine, temyiz denetimine konu olabileceği" kabul edildiğinden, o yer Cumhuriyet savcısının aleyhe temyiz istemi üzerine işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, katılan ..."ya yönelik kasten yaralama eylemlerinin üç ayrı olayda meydana geldiği ve dosyaların birleştirilmesi suretiyle birlikte yargılama yapılarak karar verildiği, bu kapsamda; katılan ..."nın karıştığı birinci olaya ilişkin bu dosya ile birleşen 2013/415 Esas sayılı dosyada,... Devlet Hastanesi tarafından 02.06.2013 tarihinde 00:26 saatli geçici raporun düzenlendiği, ikinci olaya ilişkin bu dosya ile birleşen 2013/484 Esas sayılı dosyada, ... Devlet Hastanesi tarafından 02.06.2013 tarihinde 02:07 saatli geçici raporun düzenlendiği ve son olarak üçüncü olaya ilişkin, diğer dosyaların birleştirildiği ana dosya olan 2013/421 Esas sayılı dosyada, ... Devlet Hastanesi tarafından 02.06.2013 tarihinde 20:01 saatli geçici raporun düzenlendiği, başlangıçta katılanın her bir olaydaki yaralanmasına ilişkin tüm bulgular ayrı ayrı değerlendirilmeden... Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından 03.06.2013 tarihli adli raporun düzenlendiği, ancak söz konusu rapordaki değerlendirme hatası yargılamayı yapan mahkemece dikkate alınarak her bir yaralanmanın ayrı ayrı değerlendirilmesi ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin istendiği, bu kapsamda... Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından 11.03.2014 ve 08.04.2015 tarihli ayrıntılı raporların düzenlendiği, bu kapsamda katılanın birinci ve üçüncü olaydaki yaralanmalarının basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği, ikinci olaydaki yaralanmasının ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği anlaşıldığından, her bir eylem yönünden katılanın yaralanmasının niteliği dikkate alınarak isabetli şekilde karar verildiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
5)Bu dosya ile birleşen 2013/484 Esas sayılı dosya kapsamında, sanıklar... ve... hakkında katılan ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, katılan ..."ya yönelik kasten yaralama eylemlerinin üç ayrı olayda meydana geldiği ve dosyaların birleştirilmesi suretiyle birlikte yargılama yapılarak karar verildiği, bu kapsamda; katılan ..."nın karıştığı birinci olaya ilişkin bu dosya ile birleşen 2013/415 Esas sayılı dosyada, ... Devlet Hastanesi tarafından 02.06.2013 tarihinde 00:26 saatli geçici raporun düzenlendiği, ikinci olaya ilişkin bu dosya ile birleşen 2013/484 Esas sayılı dosyada,... Devlet Hastanesi tarafından 02.06.2013 tarihinde 02:07 saatli geçici raporun düzenlendiği ve son olarak üçüncü olaya ilişkin, diğer dosyaların birleştirildiği ana dosya olan 2013/421 Esas sayılı dosyada, ... Devlet Hastanesi tarafından 02.06.2013 tarihinde 20:01 saatli geçici raporun düzenlendiği, başlangıçta katılanın her bir olaydaki yaralanmasına ilişkin tüm bulgular ayrı ayrı değerlendirilmeden ...Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından 03.06.2013 tarihli adli raporun düzenlendiği, ancak söz konusu rapordaki değerlendirme hatası yargılamayı yapan mahkemece dikkate alınarak her bir yaralanmanın ayrı ayrı değerlendirilmesi ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin istendiği, bu kapsamda... Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından 11.03.2014 ve 08.04.2015 tarihli ayrıntılı raporların düzenlendiği, bu kapsamda katılanın birinci ve üçüncü olaydaki yaralanmalarının
basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği, ikinci olaydaki yaralanmasının ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği anlaşıldığından, her bir eylem yönünden katılanın yaralanmasının niteliği dikkate alınarak isabetli şekilde karar verildiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 10.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.