15. Ceza Dairesi 2020/3122 E. , 2020/7320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanığın müştekiler ... ile ..."ya yönelik eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 157/1, 62, 52/2-4 ve 50/1-a maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin bozma ilamı öncesinde şikayetçi olup dava ve duruşmaları katılan sıfatı ile takip etmek isteyen ve 5271 sayılı CMK"nin 238. maddesi gereğince katılmasına da karar verilen mağdur ..."nun bozma ilamı sonrasında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçip davaya katılmak istemediğini beyan etmiş olması karşısında, mağdur ..."nun gerekçeli karar başlığında sıfatının müşteki yerine katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, suç tarihi itibari ile ... ilinde Sosyal Güvenlik Kurumu binasının içinde işyeri bulunduğu ve sigorta işleri ile emeklilik işlemleri takipçiliği yaptığı, olay tarihlerinde emekli etmek vaadiyle müşteki ..."den 800.TL; müşteki Ahmet"den 150 TL para aldığı, daha sonra müştekilere emekli olduklarına dair Emekli Sandığı ve Sosyal Güvenlik Kurumundan sahte yazılar gönderdiği, müştekilerin maaşlarını çekmek için ilgili bankaya gittiklerinde gelen yazıların sahte olduklarını öğrendiklerinde sanık hakkında şikayetçi oldukları, bu surette sanığın müştekiler ... ile ..."ya yönelik eylemleri nedeniyle iki kez dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın kısmen tevil yollu ikrar içeren savunmaları, müşteki beyanları, sanık tarafından müştekilere gönderilen sahte belgeler, alınan uzmanlık raporu ile tüm dosya kapsamından, sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, dolandırıcılık suçlarında suçun menfaatin temin edildiği anda oluştuğu, menfaat temin edildikten sonra suçta kullanılan sahte belgelerin suçun vasfını değiştirmediği, somut olayda ise sanığın emekli yapacağı vaadiyle müştekilerden haksız menfaat temin ettikten sonra, emekli olduklarına dair Emekli Sandığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan sahte yazı ve evraklar gönderdiği anlaşılmakla tebliğnamede bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olay tarihlerinde müşteki ..."den 800 TL; müşteki Ahmet"den ise 150 TL haksız menfaat elde ettiği, aşamalardaki tüm savunmalarında ve de gerekçeli temyiz dilekçelerinde gerek uzlaşma aşamasında gerekse bozma sonrası yapılan yargılamada müşteki ..."e ulaşılamadığı, müşteki Ahmet"in ise haksız menfaatin çok üzerinde zarar tazmin talebinde bulunduğundan zararlarının karşılanmadığı, sanığın bozma sonrası beyanlarında ve de haklarında uzlaşma nedeniyle düşme kararı verilen dosyanın diğer 18 müştekisinin de zararlarını karşılayarak pişmanlığını dile getirip zararı giderme hususundaki iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.02.2018 tarihli 2017/11-43 Esas sayılı kararında da belirtildiği üzere; mahkemece sanığa ödeme yeri belirlenmek suretiyle makul bir süre içerisinde zararı tazmin etme imkanı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık ile CMK"nın 231. madde hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.