
Esas No: 2019/1109
Karar No: 2022/614
Karar Tarihi: 28.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1109 Esas 2022/614 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1109 E. , 2022/614 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1109
Karar No : 2022/614
TEMYİZEDENLER :1-(DAVALI) ...Vergi Dairesi Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVACI) ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılı gelir vergisi, 2010/Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergi, vergi zıyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının, 2010 takvim yılı hesaplarının pos tefeciliği yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen 11/04/2016 tarihli vergi tekniği raporuyla, dönem matrahlarının takdiri için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca da söz konusu vergi tekniği raporu esas alınarak ilgili dönem matrahlarının takdir edildiği, yapılan tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinin 10/06/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve dava açılmaksızın kesinleştiği, kesinleşen amme alacakları nedeniyle de dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği olayda, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatların dayanağının takdir komisyonunca yapılan araştırmalar sonucu hesaplanıp takdir edilen matrah olmadığı, daha önce başlanıp, zamanaşımı süresi dolduktan sonra, 11/04/2016 tarihinde, hazırlanan vergi tekniği raporu olduğu, hal böyle olunca davacının takdir komisyonuna sevk edilmesinin zamanaşımını durdurduğundan söz edilemeyeceğinden, zamanaşımı süresi dolduktan sonra tarh edilen vergiler nedeniyle düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emrinin 2010/Ocak ve Şubat dönemlerine ait özel usulsüzlük cezası ve 2010/Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergilere ilişkin kısmı yönünden; özel usulsüzlük cezalarına ait vergi/ceza ihbarnamelerinde, defterler ve katma değer vergisi beyannamelerinin gerçek durumu yansıtmadığından bahisle katma değer vergisi matrahlarının matrahsız olarak takdirine ilişkin ...tarih ve ...sayılı takdir komisyonu kararları dayanak olarak gösterilmiş ise de; özel usulsüzlük cezalarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesi uyarınca maddede belirtilen bilgi ve ibraz ödevlerinin yerine getirilmemesi nedeni ile kesildiği anlaşılmakta olup, takdir komisyonu kararlarında yer alan tespitlere dayanılarak kesilmediği anlaşılan özel usulsüzlük cezaları yönünden takdire sevkin zaman aşımını kesmesine imkan bulunmadığı dikkate alındığında, usulsüzlüğün yapıldığı 2010 yılını takip eden 2011 yılından başlayan 5 yıllık zaman aşımı süresinin sona erdiği 31/12/2015 tarihinden sonra 03/06/2016 tarihinde düzenlenen ihbarnameler ile kesilerek 20/06/2016 tarihinde tebliğ edilen özel usulsüzlük cezalarının zaman aşımına uğradığı, vergi/ceza ihbaranmesinde geçici vergisi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği belirtilmesine karşın, dava konusu ödeme emriyle geçici vergi aslının da tahsil edilmek istenildiğinin anlaşıldığı, terkini gereken geçici vergi aslının tahsiline çalışılmasının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesine uygun bulunmadığından, davacının geçici vergi borcunun bulunmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle ödeme emrinin özel usulsüzlük cezası ve geçici vergilere ilişkin kısımlarında hukuka uygunluk bulunmayıp, kararın bu kısmı sonucu itibariyle hukuka uygun olduğundan davalının anılan kısma yönelik istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine; Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emrinin 2010 yılına ait gelir vergisi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizine ilişkin kısmı yönünden; davacının 2010 yılına ait gelir vergisi ile geçici vergi matrahlarının, 25/05/2016 tarihli takdir komisyonu kararları ile takdir edildiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca 2010 yılına ilişkin olarak 31/12/2015 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin 19/11/2015 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi ile durduğu ve takdir komisyonu kararlarına dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinin 10/06/2016 ve 20/06/2016 tarihlerinde davacının ikametgah adresinde birlikte oturan eşine tebliğ edildiği dikkate alındığında, ödeme emrine konu gelir vergisi ve bu vergi ile geçici vergiye bağlı olarak kesilen vergi zıyaı cezalarının tarh zaman aşımına uğramadığının açık olduğu Vergi Mahkemesi kararının takdir komisyonuna sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı, dolayısıyla olayda zamanaşımı bulunduğu yolundaki Vergi Mahkemesi gerekçesinde hukuka uyarlık görülmediği, davacıya vergi/ceza ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliği üzerine kesinleşen ve ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi yerinde olduğundan, ödeme emrinin 2010 yılına ait gelir vergisi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi borçlarına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının anılan kısma yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bu kısmının kaldırılmasına ve bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Dava dilekçeleri ve dava dilekçelerini yerinde gören Vergi Mahkemesi kararındaki gerekçeler ile re'sen nazara alınacak sebeplerle kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI:Savunma ve istinaf dilekçelerindeki iddialarını tekrarla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı adına, 2010 yılı gelir vergisi, 2010/Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergi, vergi zıyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde tarh zamanaşımı, süre geçmesi nedeniyle vergi alacağının kalkması şeklinde tanımlanmış olup, 114. maddenin birinci fıkrasında bu süre, vergi alacağının doğduğu yılı izleyen yıl başından başlayarak beş yıl olarak belirlenmişse de ikinci fıkradaki matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasını, zamanaşımını durduran bir neden olarak düzenleyen kural, Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarih ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin birinci fıkrasının olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin birinci fıkrasının olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunulabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, ödeme emri içeriğinde yer alan özel usulsüzlük cezası ve geçici vergi asıllarına ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı sebepler ve gerekçesi Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı tarafından bu kısma yönelik ileri sürülen iddialar temyize konu kararın bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, ödeme emri içeriğinde yer alan 2010 yılına ait gelir vergisi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi borçlarına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı temyiz istemine gelince;
Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen iptal kararı karşısında, dava konusu ödeme emri dayanağı tarhiyat yönünden vergilendirme dönemi de dikkate alındığında takdir komisyonunda geçen sürenin zamanaşımını durduracağının kabulüne olanak bulunmamaktadır.
2010 yılına ilişkin vergi ve ceza ihbarnamelerinin beş yıllık tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra 10/06/2016 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi nedeniyle cezalı tarhiyat zamanaşımına uğradığından, zamanaşımına uğramış olan borç sebebiyle, düzenlenen ödeme emrinin 2010 yılına ait gelir vergisi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi borçlarına ilişkin kısmı yönünden davayı reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ödeme emri içeriğinde yer alan 2010 yılına ait gelir vergisi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi borçlarına ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısma ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine , 28/02/2022 tarihinde onanan kısım yönünden oybirliği, bozulan kısım yönünden oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :Bölge İdare Mahkemesi kararının, ödeme emri içeriğinde yer alan 2010 yılına ait gelir vergisi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi borçlarına ilişkin kısma yönelik davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının anılan kısmının da onanması gerektiği oyuyla kararın bozmaya ilişkin kısmına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
