9. Hukuk Dairesi 2015/9000 E. , 2018/2657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 1.11.2011-18.4.2013 tarihleri arasında hazır beton şantiye sevkiyat sorumlusu olarak çalıştığını,davacı müvekkiline sözlü ve fiili saldırılar olması üzerine davacının işi bırakmak istediğini belirttiğini, davalı işverenin müvekkiline adres değişikliği nedeniyle ile işi bırakıyorum şeklinde bir dilekçe imzalamasını söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin bu dilekçeyi imzaladığını iddia ederek ödenmeyen işçilik alacakları olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma,ulusal bayram genel tatil hafta tatili ve ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davacının istifa suretiyle işten ayrıldığını,kıdem ve ihbar tazminatı talebinin haksız ve yersiz olduğunu,davacının diğer taleplerinin mevcut olmadığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar avukatları temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
T.C. Anayasa’sının 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemenin gerekçeli kararında gerekçe olarak aynen;“Dava,cevap dilekçeleri,kurum kayıtları,tanık beyanları,bilirkişi raporu,emsal ücret araştırması,banka kayıtları ve tüm dosya kapsamından davacının ihbar ve hafta tatili taleplerinin reddine,davacının kıdem,fazla mesai,genel tatil,ücret alacakları hüküm altına alınmış,kabule göre yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur” şeklinde bir gerekçe oluşturulmuştur.
Bu itibarla Mahkemenin kararı tamamen gerekçeden yoksun olup, Mahkemece T.C. Anayasa’sının 138 ve 141 ve HMK. nun 297. maddesine aykırı şekilde gerekçesiz karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.