
Esas No: 2022/475
Karar No: 2022/740
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 13. Daire 2022/475 Esas 2022/740 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/475 E. , 2022/740 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/475
Karar No:2022/740
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .. Av ve Spor Malzemeleri Turizm Telekom Hizmetleri
Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü'nce 09/05/2019 tarihinde gerçekleştirilen "2 Kısım OC Gaz Spreyi Alımı" ihalesinde istekli olan davacının 1. ve 2. kısım için teklif ettiği toplam 1.171.210,00-TL üzerinden %15 fiyat avantajı sağlanmasına yönelik başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve …. sayılı davalı idare işleminin iptali ile ihalenin fiyat avantajından yararlandırılmadan sonuçlandırılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının davalı idarece gerçekleştirilen ve iki kısımdan oluşan (1. Kısım (Tip-1) 94.000 adet, 2. Kısım (Tip-2) 3.000 adet) 97.000 adet OC Gaz Spreyi alımı ihalesine katıldığı, söz konusu ihalenin yerli malı teklif eden istekliler lehine %15 oranında fiyat avantajı uygulanmasına yönelik bir ihale olduğu, bu kapsamda davacının sunduğu ürüne ilişkin mevzuat hükümlerinde belirlenen yerli malı belgesinin teklif dosyasında sunulmadığı ancak ihalenin yapıldığı gün olan 09/05/2019 tarihinde Osmaniye Sanayi ve Ticaret Odası'ndan alınan yerli malı belgesinin davalı idareye mail yoluyla gönderildiği, aynı zamanda 09/05/2019 tarihli dilekçe ile odadan alınan bu belgenin ihale dosyasına eklenmesi ve bu kapsamda fiyat avantajından yararlandırılması isteminde bulunulduğu, davalı idarece davacının teklif dosyasında yerli malı belgesi bulunmadığı tespit edildikten sonra ihaleye teklif veren diğer isteklinin teklifi de değerlendirilmek suretiyle, söz konusu ihalenin iki kısmının da davacı şirket uhdesinde bırakıldığı, akabinde davacı ile 94.000 adet OC Gaz Spreyi alımı için 31/05/2019 tarih ve 05480 sayılı sözleşmenin, 3.000 adet OC Gaz Spreyi alımı için ise 31/05/2019 tarih ve 05479 sayılı sözleşmenin imzalandığı, sonrasında ise, davacı tarafından idareye yapılan 09/05/2019 tarihli başvuruda belirtilen fiyat avantajından yaralandırılması isteminin 14/05/2019 tarih ve 12371 sayılı işlem ile reddedildiğinin davacıya bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, bir ürünün yerli malı olduğu hususunun, üreticinin kayıtlı olduğu TOBB veya TESK’e bağlı oda/borsa tarafından düzenlenen yerli malı belgesi ile belgelendirilebileceğinin açıkça düzenlendiği, davalı idarece çıkılan ihaleye ait idari şartnamede, yerli malı teklif eden isteklilerin fiyat avantajından yararlanabilmesi için teklif ettiği mala/mallara ilişkin yerli malı belgesini/belgelerini sunmasının zorunlu olduğu, bunun yanında, yine idari şartnamede, isteklilerin sunduğu belgelerin aslının veya aslına uygunluğun noterce onaylanmış örneklerini vermek zorunda olduklarına yönelik bir kural bulunduğu, yine aday, istekli ve istekli olabilecekler tarafından idare ile yapılacak yazışmalarda elektronik ortam ve faks kullanılamayacağının şartnamede açıkça düzenlendiği ve şartnamede belge eksikliklerinin tamamlatılmayacağı yönünde düzenlemeye yer verildiği, bu durumda, davacı şirket tarafından sunulan teklif mektupları incelendiğinde, davacı şirketçe "ihaleye ilişkin ihale dokümanını oluşturan tüm belgelerin okunduğu, anlaşıldığı ve kabul edildiği, teklif fiyata dahil olduğu belirtilen tüm masraflar ve teklif geçerlilik süresi de dahil olmak üzere ihale dokümanında yer alan tüm düzenlemelerin dikkate alarak teklif verildiği ..." hususunda beyanda bulunulduğu, anılan teklif mektubu ekinde usulünce alınmış yerli malı belgesinin sunulmadığı, bu hususun davacı tarafından da kabul edildiği, davacının teklif mektubunu sunmasından sonra mail yoluyla yahut dilekçe ekinde usulüne göre alınmış yerli malı belgesini ihale dosyasına sunmasına olanak bulunmadığı, son olarak davacı şirketin bir ticaret şirketi olduğu, dolayısıyla basiretli bir tacir gibi davranmak ve buna göre iş ve işlemlerde bulunmak yükümlülüğünün olduğu, kendi kusuru sonucu ihale dokümanına ve mevzuat hükümlerine aykırı olarak sonradan sunulan yerli malı belgesinin kabul edilmemesi suretiyle davacı şirketin %15 fiyat avantajından yararlandırılmamasına ve tazminat isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; sekizinci fıkrasında ise, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un, 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihaî kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir." kuralına yer verilerek söz konusu davalar madde metninde tahdidi olarak sayılmıştır.
2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idarî yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun'un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar" ile Bölge İdare Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları ilan edilmiştir.
Aktarılan düzenlemelere göre ivedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Emniyet Genel Müdürlüğü'nce 09/05/2019 tarihinde "2 Kısım OC Gaz Spreyi Alımı" ihalesinin gerçekleştirildiği, ihaleye katılan davacının 1. kısım için 999.220,00-TL; 2. kısım için 171.990,00-TL teklif verdiği, davacı tarafından ihalenin gerçekleştirildiği 09/05/2019 tarihinde 2 kısımdan oluşan ihale için teklif ettiği toplam 1.171.210,00-TL üzerinden %15 fiyat avantajından yararlandırılması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, 14/05/2019 tarih ve 105 sayılı İhale Komisyonu kararında davacının %15 fiyat avantajı uygulanması halindeki teklif fiyatı ile fiyat avantajı uygulanmadan ortaya çıkan teklif fiyatının ayrı ayrı hesaplandığı ve ihalenin fiyat avantajı uygulanmadan sonuçlandırıldığı, davacının 09/05/2019 tarihli %15 fiyat avantajından yararlandırılmaya yönelik başvurusunun 14/05/2019 tarih ve 12371 sayılı davalı idare işlemiyle "teklif ekinde yerli malı belgesine yer verilmediği" gerekçesiyle reddedildiği, anılan ret işleminin iptali istemiyle 23/05/2019 tarihinde Ankara 16. İdare Mahkemesi nezdinde bakılan iptal davasının açıldığı, 31/05/2019 tarihinde 1. ve 2. kısımlar için davacı ile davalı idare arasında 14/05/2019 tarih ve 105 sayılı İhale Komisyonu kararıyla sonuçlandırılan dava konusu ihaleye ilişkin sözleşmelerin imzalandığı, ilk derece Mahkemesi'nce dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verildiği, anılan karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nce temyiz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İhale işlemlerine ilişkin idarî usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 4. maddesinde, ihalenin "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri"; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 4. maddesinde ise, "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri" ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanuni tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
09/05/2019 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin 14/05/2019 tarihli ihale komisyonu kararıyla davacı lehine fiyat avantajı sağlanmadan sonuçlandırıldığı, fiyat avantajından yararlandırılmama gerekçesinin ise davacının 09/05/2019 tarihli dilekçe ile yaptığı başvurunun reddine ilişkin 14/05/2019 tarih ve 12371 sayılı dava konusu işlemde "yerli malı belgesi sunulmaması" olarak belirtildiği, yerli malı teklif eden isteklilerin teklif bedellerinin %15'e kadar artırılmasına imkan veren fiyat avantajının tekliflerin değerlendirilmesi aşamasına yönelik bir uygulama olduğu, başka bir anlatımla, fiyat avantajının henüz ihale sonuçlandırılıp sözleşmenin imzalanmadığı bir aşamada dikkate alınan yerli malı lehine bir uygulama olduğu, teklifleri değerlendiren ihale komisyonunun davacının teklifini fiyat avantajından yararlanmaya uygun bulmadığı, bunun üzerine davacı tarafından henüz ihale sonuçlandırılıp sözleşme imzalanmadan idareye başvurularak tekliflerinin fiyat avantajından yararlandırılmasını talep ettiği, davacının bu talebinin ihalenin her iki kısmına ilişkin sözleşmelerin imzalandığı 31/05/2019 tarihinden önceki bir tarih olan 14/05/2019 tarihinde reddedildiği, ret işleminin tesis edildiği tarihte henüz ihale aşamasının devam ettiği, davanın anılan ret işleminin iptali ile ihalenin fiyat avantajından yararlandırılmadan sonuçlandırılması nedeniyle sözleşmenin imzalanmasından önceki bir tarih olan 23/05/2019 tarihinde açıldığı, davacının talebinin tekliflerin değerlendirilmesine yönelik olduğu, ihale aşamasında ortaya çıkan ve tekliflerin değerlendirilmesine yönelik talebin reddedilmesinden doğan uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamında olduğu açıktır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi'nce verilen kararın 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca ivedi yargılama usûlü kuralları gereğince doğrudan temyize tâbi olduğu, ivedi yargılama usûlüne tâbi olan davalarda anılan Kanun'un 45/8. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi tarafından esasa girilmeksizin dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesi gerekirken, esasın incelenmesi suretiyle verilen kararda usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
