
Esas No: 2018/7129
Karar No: 2022/826
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 12. Daire 2018/7129 Esas 2022/826 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/7129 E. , 2022/826 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/7129
Karar No : 2022/826
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunda müşavir avukat olarak görev yapmakta iken istifa etmek suretiyle ayrılarak hakim adayı olarak atanan davacının, kıdem tazminatı ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 26/05/2014 tarihli işlemin iptali ile tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Mahkemelerinin davanın görev yönünden reddine ilişkin kararının Danıştay Onbirinci Dairesinin 08/09/2015 tarih ve E:2015/4759, K:2015/3842 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak; 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazanma koşullarının sınırlı olarak sayıldığı, bunun dışında bir nedenle iş ilişkisi sona eren çalışanların tazminata hak kazanamayacaklarının açık olduğu, davacının müşavir avukat olarak görev yaptığı kurumun muvafakati ve herhangi bir işlemi olmaksızın kendi isteğiyle istifa ederek idari yargı hakim adaylığına geçmiş olduğu; buna göre, davacı kıdem tazminatını hak edecek şekilde görevinden ayrılmadığından tarafına kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Adalet Bakanlığı tarafından sorulan muvafakat talebinin davalı idarece yanıtsız bırakıldığından istifa suretiyle görevden ayrılmak zorunda kaldığı, amacının salt görevden ayrılmak değil, başka bir kamu görevine devam etmek olduğu, idare hukukundaki kavram ve ilkelerin, İş Kanunu'nun yorumunda ve işveren tanımında dkkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunda müşavir avukat olarak görev yapmakta iken istifa etmek suretiyle ayrılarak hakim adayı olarak atanan davacının, görev yaptığı 04/03/2003-28/03/2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak kıdem tazminatı ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
… İdare Mahkemesinin … esasında kayıtlı dava dosyasında, davalı idarece süresinde verilen savunmada, diğer hususlar yanında öncelikle uyuşmazlığın idari yargının görevinde olmayıp adli yargının görev alanında bulunduğu ve görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunulduğu, İdare Mahkemesince, dosyanın tekemmülü sağlandıktan sonra … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla davanın görev yönünden reddine karar verildiği, davacı tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesinin 08/09/2015 tarih ve E:2015/4759, K:2015/3842 sayılı kararıyla; davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle bozulduğu, İdare Mahkemesince bozma kararı üzerine "görevlilik kararı" verilmeksizin davanın esası hakkında karar verildiği görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Davalı idare tarafından görev itirazında bulunulduğu tarihte yürürlükte bulunan 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 10. maddesinin birinci fıkrasında, görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine, görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesi olarak tanımlanmış; ikinci fıkrasında, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma, öncelikle görev itirazının idari yargı yerlerinde dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şartına bağlanmış; üçüncü fıkrasında, görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesinin; temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun'un "Yargı merciince yapılacak işlemler" başlıklı 12. maddesinde ise, "Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.
Bu yargı mercii, dilekçenin bir nüshasını ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabını bildirmesi için diğer tarafa tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır.
Yargı mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiği itirazı ret kararını kaldırarak görevsizlik kararı vermediği takdirde; yetkili makama sunulmak üzere kendisine verilen dilekçeyi, alınan cevabı ve görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararını, dava dosyası muhtevasının onaylı örnekleriyle birlikte uyuşmazlık çıkarmak isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir..." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan düzenlemeler uyarınca, adli veya idari yargı merciine açılmış bir davada, görev itirazında bulunulması halinde esasa girilmeden bu itiraz hakkında bir karar verilmesi ve itirazın reddedilmesi halinde bu karar tebliğ edilerek, görev itirazında bulunan kişi veya makama görev uyuşmazlığı çıkarma olanağı tanınması zorunludur.
Bakılan davada, İdare Mahkemesince; öncelikle 2247 sayılı Kanun hükümleri gereğince görev itirazının karara bağlanması, uyuşmazlığın görüşülüp çözümlenmesinde idari yargı yerinin görevli olduğu kanaatine varılıyorsa öncelikle "görevlilik kararı" verilmesi, ilgili tarafın başvurusu üzerine yetkili makamca görev uyuşmazlığı çıkarılması halinde görev uyuşmazlığının sonucu beklenerek, daha sonra uyuşmazlığın esasının görüşülmesi gerekmekte iken, belirtilen süreç işletilmeksizin, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
