
Esas No: 1987/504
Karar No: 1989/1410
Karar Tarihi: 21.06.1989
Danıştay 10. Daire 1987/504 Esas 1989/1410 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacıya ait atlar, askeri yasak bölgeye girdiği için nöbetçi jandarma eri tarafından öldürüldü. Davacı, zararın tazminen tahsili istemiyle dava açtı. İdare Mahkemesi, davacının atları gerektiği gibi kollamadığı için kusurlu olduğu gerekçesiyle tazminat talebini reddetti. Ancak Yargıtay, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunu ve hizmetin kusurlu işlememesi halinde dahi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davacının haklı olduğuna karar verdi. 2577 sayılı kanunun 49. maddesi, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunu belirtirken, objektif sorumluluk ilkesi de idare hukukunda yer alan bir kuraldır.
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1410
Esas Yılı : 1987
Esas No : 504
Karar Tarihi : 21/06/989
DOSYANIN İNCELENMESİNDEN, DAVACIYA AİT ATLARIN ASKERİ YASAK BÖLGEYE GİRMESİ SONUCU, BU BÖLGEYE GİRMENİN TEHLİKELİ VE YASAK OLMASI NEDENİYLE NÖBETÇİ JANDARMA ERİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ, DAVACININ ÇOCUĞUNUN, ATLARIN BU BÖLGEYE GİRMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN YASAKLAMAYA ÇALIŞMASINA KARŞIN BAŞARAMADIĞI ANLAŞILMAKLA, ATLARIN VURULARAK ÖLDÜRÜLMESİ SONUCUNDA UĞRANILAN ZARARIN OBJEKTİF SORUMLULUK İLKESİ UYARINCA TAZMİNİ GEREKECEĞİ HK.
Davacıya ait atların Askeri Yasak Bölgeye girmesi nedeniyle vurularak öldürülmesi sonucunda, uğranıldığı öne sürülen zararın tazminen tahsili istemiyle açılan davayı, İdare Mahkemesi, askeri yasak bölgeye giren davacıya ait atların sınır güvenliğini sağlayan ve bölgede olabilecek kaçak giriş ve çıkışlarını kontrol altına alan görevlilerce vuularak öldürülmesinde, atları gerektiği gibi kollayıp gözetmeyen davacının kusurunun varlığının tartışmasız olduğu zararın, zarar gören kişinin kendi eyleminden doğması ve zararda idari eylem arasında nedensellik bağı bulunmasının nedeniyle davalı İdarenin tazminatla yükümlü tutulamayacağı gerekçesiyle reddetmiştir.
Davacı ise, oturduğu … Mahallesi ile yasak mıntıka arasının 500 metre civarında olduğu, mahalleye ait atların zorunlu olarak burada otlatıldığı ve tüm görevli personelce taamül haline gelmiş bu durumun bilindiği, bu nedenle kaçak şüphesinin düşünülemeyeceğini öne sürerek bu kararın temyizen incelenmesini ve bozulmasını istemektedir. temyiz ve dava dosyasındaki belgeler ile, Asliye Hukuk Mahkemesindeki davaya ait belgelerin incelenmesinden, davacıya ait atların kaçarak askeri yasak bölgeye girmesi sonucu bu bölgeye girmenin tehlikeli ve yasak olması nedeniyle nöbetçi jandarma eri tarafından vurularak öldürüldüğü, davasının çocuğunun atları bu bölgeye girmesini önlemek için yakalamaya çalışmasına karşın başaramadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Anayasa'nın 125.maddesinde yer alan, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü oldukları kuralı ve hizmetin kusurlu işlememesi halinde dahi, kamu hizmetinin görülmesi sırasında meydana gelen zararın, zararla idarenin eylemi sırasında illiyet bağı bulunması koşuluyla, tazmini gerekeceğine ilişkin, idare hukukunda yer alan objektif sorumluluk ilkesi dikkate alınarak, dava konusu olayda tazminata hükmedilmesi gerekir. Atların öldürüldüğü askeri yasak bölgeye keşif için gidilmesine karşın, zararın tesbiti için geçiş yapılamadığı anlaşılmakla, meydana gelen zararın istem gibi olduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan nedenlerle, davacının 2577 sayılı kanunun 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca işin esasına geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle zararın davalı idarece tazminine karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
