Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2831
Karar No: 2022/717
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2831 Esas 2022/717 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2831 E.  ,  2022/717 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2831
    Karar No : 2022/717

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 14/12/2020 tarih ve E:2017/4378, K:2020/5791 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ve bu karara karşı yapılan yeniden inceleme başvurusunun reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 14/12/2020 tarih ve E:2017/4378, K:2020/5791 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmeyerek ve davacı tarafından ileri sürülen Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak uyuşmazlığın esasına geçilmiş,
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; "...Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, CMK'nın 150/3 ve 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5. maddeleri uyarınca "Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan yargılanan sanıkların yargılamaları sırasında müdafi bulunmasının zorunlu olduğunun kabul edilmesi, CMK’nın 188/1. maddesinde, duruşmada kanunen hazır bulunması gereken kişiler arasında zorunlu müdafinin de sayılması, 289/1-e maddesinde, duruşmada kanunen hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılmasının hukuka kesin aykırılık nedeni olduğunun ifade edilmesi ve 280/1-d maddesinde, bu hususun mutlak bozma nedeni olarak gösterilmiş olması karşısında kendisini vekil ile temsil ettirmeyen sanığa [davacıya] müdafi tayin edilmeksizin yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı ve istinaf eden sanığın [davacının] itirazı bu itibarla yerinde görüldüğü" gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma kararı üzerine yapılan yeniden yargılama sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararı ile davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucunda, anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, mülakattan önce örgüte ait mülakat evinde kaldığına, hakim adayı olarak görev yaparken örgüte ait staj evlerinde kaldığına, örgüt içerisinde murakıp ve sermurakıp görevlerinde bulunduğuna, örgüt toplantılarına katıldığına, sermurakıp olarak görev yaparken denetiminde bulunan örgüt evlerinde sohbet adı verilen toplantılar düzenlendiğine, kod adı kullandığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tetkik hâkimi görüşünün tarafına tebliğ edilip, karşı görüşleri alınmadan karar verildiği için çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama
    yapıldığı; somut olaydaki yaptırımın kaynağı olan KHK ve onay kanunu, son derece muğlak olup, uygulaması öngörülebilir de olmadığı için birçok temel hakka müdahale oluşturan, kamu görevinden sivil ölüm oluşturur şekilde çıkarma yaptırımına yasal dayanak olamayacağı; kararda yer verilen iddialardan biri olan “katalog evlilikler yapma” iddiasının doğru olduğu varsayılsa dahi, bireylerin bahse konu şekilde evlenmesinin kimseyi ve özellikle devleti hiçbir şekilde ilgilendirmeyeceği ve bu durumun, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının kapsamı ve korunması altında olup, atılı suçla da hiçbir ilgisinin bulunmadığı; tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler olduğu, salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulundukları, söz konusu tanık/sanık ifadelerinin hukuken hiçbir değeri ve geçerliliğinin bulunmadığı; mahkumiyet kararının meslekten ihraç edildiği tarihten çok sonra ortaya çıktığı, sonradan ortaya çıkan bir hususun, daha önce tesis edilen işlemi hukuka uygun hale getirmeyeceği; henüz terör örgütü olup
    olmadığı ilan edilmemiş bir yapıyla ilişkisi (iltisak, irtibat, mensubiyet) olduğu için, kişilerin geçmişteki yasal faaliyetleri nedeniyle “terör suçlaması” ile cezalandırılamayacağı; 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki tamamen yasal faaliyetler, bu tarihte “FETÖ/PDY” ismi altında terör örgütü ilan
    edildikten sonraki “terör suçlamasına” dayanak yapıldığı için hukuk devleti, hukuki güvenlik, öngörülebilirlik, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gibi birçok ilkenin ihlal edildiği; dava konusu işlemin Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu, bu işlemle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde belirtilen bağımsız mahkeme ilkesinin, masumiyet karinesinin, 8. maddesindeki özel hayata saygı hakkının; öte yandan ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 14/12/2020 tarih ve E:2017/4378, K:2020/5791 sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4.Kesin olarak, 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi