
Esas No: 2018/537
Karar No: 2022/1267
Karar Tarihi: 03.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/537 Esas 2022/1267 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/537 E. , 2022/1267 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/537
Karar No : 2022/1267
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Danışmanlık
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin bilinen adreslerinde bulunamadığından bahisle mükellefiyeti … tarihi itibari ile … sayılı genelge uyarınca resen silinen şirketin adresine 11/06/2015 tarihinde tebliğe çıkarıldığı, adresin kapalı olduğu ve şirketin tanınmadığına dair yoklama memuru ve komşusunun beyanı ile imzalanan tutanağın düzenlendiği, daha sonra şirket müdürünün ikametgah adresi olan … adresinde … tarihinde tebliğe çıkarıldığı, ödevlinin adreste olmadığı, adreste bulunan babasının evrakın kendisi ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle evrakı almaması üzerine evrakın iade edildiği ve ilanen tebliğ edildiği, dava konusu ödeme emrinin ise şirket müdürünün yukarıda yazılı adresinde kendisine tebliğ edildiği, … tarihinde ikinci kez tebliğe çıkarılan ihbarnamelerin davacının adreste geçici olarak bulunamaması nedeniyle Kanun hükümleri uyarınca ikinci kez tebliğe çıkarılması gerekirken bu yol izlenmeden doğrudan ilanen tebligat yapıldığı ve bunun usule aykırı olduğu görüldüğünden ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ Esasları" başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, aynı Kanunun "Tebliğ Evrakının Teslimi" başlıklı 102. maddesinde de, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerinde yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıda fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, aynı Kanunun 103. maddesinde ise; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin … tarihinde vergi mükellefiyeti terkin edilen şirketin "…" adresine 11/06/2015 tarihinde memur eliyle tebliğe çıkarıldığı, yoklama memuru ve komşusunun beyanı üzerine "şirketin kapalı olduğuna" ilişkin tutanağın düzenlendiği, akabinde … tarihinde ihbarnamelerin şirket müdürünün "…." adresine tebliğe çıkarıldığı, ödevlinin "adreste olmadığı ve adreste bulunan babasının tebliği almaktan imtina ettiğine" ilişkin mahalle muhtarı nezdinde tutanağın düzenlendiği, bunun üzerine ilanen tebliğ yapıldığı, dava konusu ödeme emrinin ise aynı adreste 22/09/2016 tarihinde şirket müdürüne tebliğ edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, asıl amme borçlusu şirketin 2004/13 sayılı genelge uyarınca mükellefiyetinin silindiği, ihbarnamelere ilişkin tebliğlerde şirketin bilinen adresinde düzenlenen ''adres tespit tutanağı'' ile usulüne uygun olarak asıl borçlu şirketin söz konusu adresi terk ettiği ve adreste tanınmadığı hususlarının komşusu ve yoklama memuru imzasıyla tespit edildiği, şirket müdürünün adresine yapılan tebliğlerin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği ve ilanen tebliğ için gerekli şartların bulunduğu, görülmektedir.
Buna göre, ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin ilanen tebliğine ilişkin kanunun aradığı şartlarının oluştuğu görüldüğünden, aksi yönde verilen Mahkeme kararının kaldırılması isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
