9. Hukuk Dairesi 2015/6892 E. , 2018/2413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait ... Eczanesinde 08.11.1999-30.06.2013 tarihleri arasında eczacı teknisyeni olarak çalıştığını, 31.01.2013 tarihi itibariyle brüt ücretinin 1.575,90 TL olduğunu, ancak müvekkilinin evlenip işten ayrılacağını bildirmesi üzerine tazminat miktarlarını düşürmek saikiyle 2013 yılı Şubat ayından itibaren brüt 978,00 TL ödemeyi kabul etmesi yönünde davalının müvekkiline baskı yaptığını, müvekkilinin de evlilik hazırlığı yapıp paraya ihtiyacı olduğundan istemeyerek de olsa bunu kabul etmek zorunda kaldığını, 01.07.2013 tarihinde işi bırakacağını, 15.06.2013 tarihinde davalıya bildirdiği halde davalının yasal süre sonunu beklemeden 25.06.2013 tarihinde müvekkilinin işine son verdiğini, tüm alacakların ödenmesi için müracaatına rağmen sadece kıdem tazminatına mahsuben 10.000,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, fazla mesai, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 13 yıl 7 ay süreyle eczacı teknisyeni olarak çalışmadığını, 11.05.2009 tarihinde eczacı teknisyenliği belgesi aldırıldığını, 2013 yılı Şubat ayı ücretinin indirildiğinin doğru olduğunu, ancak 2012 yılında ... Eczanesinin ticari sıkıntılı bir döneme girip zarar etmesi sebebiyle personel azaltımı ve maaşlarda indirime gidileceğinin bildirildiği, çalışanların da buna itiraz etmediğini, davacının evlenince..."a yerleşeceklerini, eşine burada iş bulacaklarını ve işine devam edeceğini beyan edip, sonra da 01.07.2013 tarihi işi bırakacağını bildirdiğini, 25.06.2013 tarihinde de işten ayrıldığını, kıdem tazminatı olarak 10.000,00 TL üzerinden anlaşmaya varıldığını ve ödeme yapıldığını, kaldı ki davacının kendi isteğiyle işten ayrılması sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanamadığını, 24.08.2013 tarihinde evlenmesi sebebiyle evlenmeden önce işten ayrıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle mahkemece davalıya tanıklarının isim ve adreslerini bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içinde gereğinin yerine getirilmemesi halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının davalı vekiline ihtar edildiği, davalının, verilen kesin süre içinde tanık listesi sunmadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalıya ait eczanede çalışan davacının tazminat ve alacaklarının belirlenmesine esas ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı, brüt 1.575,90 TL olan ücretinin 31.01.2013 tarihi itibariyle düşürüldüğünü, bu konudaki muvafakatinin ekonomik sıkıntı altında ve baskı ile alındığını ileri sürmüş. davacının kabulünde olan davacı imzalı 05.05.2013 tarihli belgede davacının, eczanenin 2012 yılını zarar ile kapattığı, bu nedenle ücretlerin asgari ücret üzerinden ödenmek zorunda kalındığı, 2013 yılı başından itibaren asgari ücret tarifesi üzerinden ödeme yapılmasını kabul ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, "Davacıya çalışma koşullarında esaslı değişiklik olan ücret miktarının düşürüleceğine dair uygulamanın öncesinde yazılı olarak bildirimde bulunulmamış, bu konuda yapılacak değişikliğin işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmediği görülmüştür. Uygulamadan aylar sonra düzenlenen matbu yazılı belgenin geçmişe etkili olarak geçerlilik taşımayacağı, söz konusu değişikliğin ekonomik kriz gibi geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığının da araştırılmasının gerekmediği, bu haliyle davacının ücretinin brüt 1.575,90 TL olarak dikkate alınması gerektiği" gerekçesiyle sonuca gidilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile uyumlu değildir.
Ücretin düşürülmesi, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik niteliğinde olup değişikliğin geçerli olabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 62 nci ve 22 nci maddelerine göre işçinin açıkça ve yazılı muvafakatinin bulunması gerekir. Davacı işçinin 2013 yılı başından itibaren asgari ücret tarifesi üzerinden ödeme yapılmasını kabul ettiği 05.05.2013 tarihli belge örneğinden anlaşılmakta olup, bu belgenin ne şekilde iradesi sakatlanmak suretiyle davacıdan alındığının somut delillerle kanıtlanmadığı, bu durumda davacının ücretinin düşürülmesine açıkça ve yazılı muvafakatinin bulunduğu gözden kaçırılarak karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının ücretini 31.01.2013 tarihi itibariyle 1300 TL net, bu tarihten sonra asgari ücret kabul ederek davacının tazminat ve alacaklarını hüküm altına almaktan ibarettir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Fazla çalışma ücretlerinin uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan genel tatil ve fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir (Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K).
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece fazla mesai alacağının Eczacılar Odasından gelen yazıya göre hesaplandığı gerekçesiyle bu alacak takdiri indirimi yapılmaksızın hüküm altına alınmış ise de, Eczacılar Odası yazı cevabı davalı işyerinin çalışma saatlerinin belirlenmesinde tek başına yeterli değildir. Davacı tanıklarının ifadeleri ile desteklenen yazı cevabı doğrultusunda davacının fazla mesai yaptığı sabit olsa da, tanık beyanlarının katkısı ile hesaplanan fazla çalışma alacağından uygun miktarda taktiri indirim yapılmaması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.