
Esas No: 2021/982
Karar No: 2022/777
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/982 Esas 2022/777 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/982 E. , 2022/777 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/982
Karar No : 2022/777
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2017/8424, K:2020/4509 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı haklarının iadesine karar verilmesi ve Dairelerinin E:2017/6205 sayılı esasına kayıtlı dosyanın iş bu dava ile birleştirilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2017/8424, K:2020/4509 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının, bu dava dosyası ile Dairelerinin E:2017/6205 esasında kayıtlı bulunan dava dosyasının birleştirilmesi talebi yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve Dairelerinin kararı verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağının incelenmesinden; davacı tarafından "… " ID numarasıyla bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olunduğunun anlaşıldığı,
Öte yandan, davalı idarece dosyaya sunulan … ID numaralı, kullanıcı adı … olan ByLock kullanıcısına ait ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağında yer alan yazışma içeriklerinin incelenmesinden; … ID numaralı ByLock kullanıcısı tarafından … ID numaralı ByLock kullanıcısına 20/11/2015 tarihinde saat 23:53:57'de gönderilen mesajda, "Bazı savcı arkadaşları kastederek açıkça defterlerini d[ü]rmek lâzım [lazım] diye konuşuyorlar. ismi gecen savcılar … M.F.T., F.Y., M.T." şeklinde yazışmanın yer aldığının görüldüğü, bu itibarla, davacının adı ve soyadına açıkça yer verildiği görülen bu Bylock yazışma içeriğinin de davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversitede örgüte ait evlerde kaldığına, 2014 yılı HSYK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine ve bunlar için oy istediğine ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesi nezdinde bu dava ile E:2017/6205 sayılı dava dosyalarının bulunduğu, her iki davanın birleştirilmesi talebinin Dairece reddinin hukuka uygun olmadığı; dava konusu işlemin dayanağı olan 667 sayılı KHK'nın 3/1. maddesi ve bu KHK'yı onaylayan 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve bu düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasının talep edildiği, uyuşmazlıkta 2802 ve 6087 sayılı Kanunlar ile Anayasa'nın bu konudaki hükümlerinin uygulanması gerektiği, 667 sayılı KHK'nın hakim ve savcılar hakkında uygulanma olanağının olmadığı; 667 sayılı KHK ile yeni bir suç ve ceza ihdas edildiği, bunun temel hak ve özgürlükleri ilgilendirmesi sebebiyle ancak kanunla yapılabileceği; ByLock programını kullanmadığı, herkesin indirebileceği bir programı kullanmanın suç olamayacağı, MİT tarafından sadece istihbarat faaliyetleri kapsamında elde edilen verilerin hukuka uygun delil olarak kabul edilemeyeceği; kararda yer verilen sanık/tanık ifadelerinin somut bir bilgiye dayanmadığı, soyut ve tahminden ibaret olduğu, bu tanıkların idari bir soruşturmada dinlenmediği; dava konusu işlem ve temyize konu Daire kararı ile suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ve kanunsuz suç olmaz ilkeleri ile masumiyet karinesi, ayrımcılık yasağı, adil yargılanma hakkı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, eğitim hakkı ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 20/10/2020 tarih ve E:2017/8424, K:2020/4509 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
