Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/5583
Karar No: 2022/1156
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay 10. Daire 2019/5583 Esas 2022/1156 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/5583 E.  ,  2022/1156 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/5583
    Karar No : 2022/1156


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLLERİ : Av. …
    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Rektörlüğü / …
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMLERİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde meme kanserine yönelik olarak yapılan operasyonda alınması gereken kitlelerden birinin alınmadığı, kusurlu bir şekilde lenf bezlerinin çıkarıldığı, hatalı uygulamalar sebebiyle enfeksiyon kaptığı ve birkaç kez daha ameliyat olmak zorunda kaldığı, göğsünün büyük bir kısmını kaybettiği ileri sürülerek gelir kaybı nedeniyle 2.500 TL, tedavi giderleri için 500 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 14/06/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; olayla ilgili olarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, davalı idare bünyesindeki hastanede gerçekleştirilen ameliyatta sağ memedeki kitlelerden birinin yerinde bırakılmasının eksik bir uygulama olduğu, bu nedenle tedavi sürecinde üç aylık gecikme yaşandığı yönünde görüş bildirildiğinden, davalı idarenin kusurlu eylemi neticesinde davacının gelir kaybına uğradığı, hemşire olarak görev yapması sebebiyle dokuz aylık tedavi döneminin son üç ayındaki döner sermaye gelir kayıplarının davacının tedavisinin uzaması sebebiyle meydana gelen gelir kaybını oluşturduğu, bu döneme tekabül eden 1.613,00 TL döner sermaye gelir kaybının tazmini gerektiği, tekrar yapılan tetkik ve tedavi masraflarına katlanması nedeniyle de maddi zararının oluştuğu, hatalı operasyon sonrasındaki tedavi sürecinde sosyal güvenlik sistemi tarafından karşılanmayarak davacı tarafından ödenen ve fatura ile belgelenen tedavi harcamalarının toplamının 295,20 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 1.908,20 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 14/06/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesince; İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmına yönelik tarafların istinaf başvurularının reddine; İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat istemine ilişkin kısmına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın manevi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile tedavi sürecindeki eksik uygulama nedeniyle meydana gelen üç aylık gecikmenin davacının sağlık durumunu önemli ölçüde etkilemediği gözetilerek ortaya çıkan manevi zararın kısmen de olsa giderilmesi için takdiren 50.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 14/06/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu heyetinde onkoloji uzmanının yer almadığı, hatalı uygulamanın hastalığın seyrini önemli ölçüde etkilemeyeceğine ilişkin değerlendirmenin doğru olmadığı, aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediği, hükmedilen manevi tazminat miktarının idari eylemin ağırlığı karşısında düşük olduğu ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından, aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, ortaya çıkan zararın Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tıbbi uygulamadan kaynaklandığı, olayda uygun illiyet bağının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    MADDİ OLAY :
    Davacının hemşire olarak görev yaptığı Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 2010 yılı Ekim ayında bazı tetkikler yapılmış, düzenlenen patoloji raporunda, MR ve ultrason incelemelerinde göğüs kısmında kitle saptanmıştır. 18/10/2010 tarihli MR incelemesine ilişkin raporda sağ memede birden fazla kitlenin bulunduğu belirtilmektedir.
    Ardından davalı Ankara Üniversitesi bünyesindeki hastanede, 26/10/2010 tarihinde gerçekleştirilen segmental mastektomi operasyonuyla göğüs dokusu kısmi olarak alınmıştır. Bununla birlikte koltuk altından lenf bezi de çıkarılmıştır. Ameliyata ilişkin patoloji raporunda, duktal karsinoma insitu (meme kanseri başlangıcı) tespit edilmiştir. 30/11/2010 tarihinde, ameliyat sonrası oluşan iltihabın boşaltılması için aynı hastanede bir operasyon daha yapılmıştır.
    Daha sonra davacı, 23/12/2010 tarihinde Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvurmuş, burada ileri derecede şüpheli kitle tespit edilmiştir. Düzenlenen biyopsi raporunda, kanserin ileri aşamaya (invaziv duktal karsinom) geçtiğine yönelik tespitler bulunmaktadır.
    Davacı bunun üzerine daha sonraki tedavi sürecinde, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde göğsünün bir kısmının koruyucu amaçlı alındığı ameliyatlar geçirmiştir.
    26/10/2010 tarihli operasyondaki hatalı tıbbi uygulama nedeniyle göğsünün büyük bir kısmının daha sonraki ameliyatlarla alındığı iddiasıyla davacı tarafından, maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle davalı idareye karşı adli yargıda açılan davanın, …Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, olayda idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla bilirkişiliğine başvurulan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen …tarih ve …karar numaralı raporda, "Kurulumuzun 14/09/2015 tarihli yazısıyla temini istenen 18/10/2010 tarihli (ve raporunda 2 ayrı odak olduğu belirtilen) meme MR tetkiki ilgili kurumdan istenilmesine rağmen temin edilemediğinden kurulumuzca incelemediği cihetle ilk ameliyatta iddia edildiği şekilde eksik bir uygulama olup olmadığı hususunda yorum yapılamadığı, davacıda tespit edilen hastalığın niteliği dikkate alındığında, ilk ameliyatı takiben kürabl açıdan ortaya çıkan tedavideki 3 aylık gecikmenin hastanın genel sağlık durumunu, dolayısıyla sonucu anlamlı ölçüde etkilemeyebileceği, ayrıca ameliyatlardan sonra gelişen yara enfeksiyonunun gösterilecek dikkat ve özene rağmen görülebilen ve kusur izafe edilemeyen komplikasyon olarak nitelendirildiği, davalı tarafa atfı kabil ihmal ya da kusur tespit edilmediği" ifade edilmiştir.
    Adli Tıp Kurumunca talep edilen MR tetkikine ilişkin CD'nin davacı tarafından dosyaya sunulması üzerine düzenlenen …tarih ve …karar numaralı ek raporda ise, "Bu kez teminen gönderilen davacı hastanın 16/10/2010 tarihli Meme MR'ının kurulumuzca incelenmesinde sağ memede 2 adet kitle lezyon görüldüğü, 26/10/2010 tarihinde yapılan ilk ameliyatta sağ memedeki kitlelerden birinin çıkarıldığı ve bunun patolojik tetkikinde duktal karsinoma insitu olduğunun saptandığı, ancak sağ memedeki diğer kitlenin yerinde bırakıldığının anlaşıldığı, kitlenin yerinde bırakılmasının eksik bir uygulama olduğu ve bu yönden Dr. …'ın kusurlu bulunduğu, hastanın bu eksik eylemi nedeniyle tedavisi sürecinde ortaya çıkan 3 aylık gecikmenin hastalığın prognozunu ve davacının genel sağlık durumunu anlamlı ölçüde etkilemeyeceği" yönünde görüş bildirilmiştir.


    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından resen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinin 1. fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin 1. fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bakılan davada, davacı tarafından, hatalı uygulama sebebiyle göğsünün büyük bir kısmını kaybettiği iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında, bu kişilerin menfaatlerinin bakılan davanın sonucundan etkileneceği açıktır.
    Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, esas hakkında karar verilmeden önce dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın resen bu kişilere ihbar edilmesi gerektiğinden, bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin KABULÜNE,
    2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki …İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvuruları neticesinde, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının reddine, manevi tazminata yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın bu kısmının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile …TL manevi tazminat ödenmesine ilişkin temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi