Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/3985
Karar No: 2022/1142
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay 10. Daire 2020/3985 Esas 2022/1142 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3985 E.  ,  2022/1142 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2020/3985
    Karar No : 2022/1142

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
    VEKİLLERİ : ...
    TEMYİZ EDEN MÜDAHİL
    (DAVALI YANINDA) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMLERİN_KONUSU : Davacı tarafından, Kastamonu Münif İslamoğlu Devlet Hastanesinde yapılan yanlış teşhis ve tedavi nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlarına karşılık 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince, daha önce davanın süre yönünden reddine ilişkin kararın Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 30/05/2017 tarih ve E:2016/8871, K:2017/3131 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle işin esasına girilerek davacının maddi tazminat isteminin reddi, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davacının idareye başvuru tarihi olan 25/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, taraflarca ve davalı yanında müdahil tarafından, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, hekimin kasıtlı olarak teşhis ve tedavide usulsüzlük yaptığı, bu hususun ceza yargılamasında verilen karar ile sabit olduğu, doppler ultrasonografi ile fiziki bulgularının aksine varis teşhisi konulduğu, epikriz ve ameliyat defterinde pek çok damar ile birlikte ana damarının da alındığı yönünde açıklamalar yapıldığı, şikayetlerinin devam etmesi sebebiyle yapılan tetkikler sonucunda bacağındaki damarda kaçak olduğunun anlaşıldığı, aslında ana damarının alınmadığı, hekimin teşhis ve tedavisinin tıp kurallarına uygun olduğunu söyleyen Adli Tıp Kurumu raporunun hükme esas alınamayacağı, hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu, maddi zararının da tespit edilerek kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından, dava konusu olayda ağır hizmet kusuru olarak nitelendirilebilecek bir durumun olmadığı, idarenin tazmin ile mükellef tutulabilmesi için zarar ile idari faaliyet arasında uygun illiyet bağı bulunmasının gerektiği, davacıya konulan teşhis, yapılan muayene, tetkik, takip ve tedavi işlemlerinin tamamen tıbbi ilke ve gereklere uygun olarak ve tam zamanında gerçekleştirildiği, ameliyat yöntemi ve uygulamasının tıp kurallarına uygun olduğu, bu hususun Adli Tıp Kurumu raporlarından da anlaşıldığı, hasta kayıtlarının tutulmasında mevzuata aykırı bir cihet bulunmadığı, hükmedilen tazminat tutarının yüksek olduğu ileri sürülmektedir.
    Davalı yanında müdahil tarafından, ameliyat kodunun yanlış girildiğine dair belirlemenin doğru olmadığı, davacıya uygulanan tıbbi müdahalenin ne olduğu konusunda tereddüte düştüğüne ilişkin bir yakınmasının bulunmadığı, davacıya sözlü olarak bildirilen ameliyatın yapıldığı, teknisyen tarafından ameliyat kodunun yanlış anlaşılarak 607.910 yerine 607.930 olarak girildiği, davacının ameliyattan sonraki poliklinik başvurularına bakıldığında şikayetlerinin başka kökenlerinin olduğu ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından, müdahil doktor hakkında açılan ceza davasında mahkumiyet kararı verildiği, davalı idarenin doktorun eyleminden de sorumlu olduğu savunulmaktadır.
    Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Davalı yanında müdahil tarafından, ameliyat kodunun yanlış girildiğine dair belirlemenin doğru olmadığı, davacının ameliyattan sonraki poliklinik başvurularına bakıldığında şikayetlerinin başka kökenlerinin olduğu, olayda kusurunun bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin REDDİNE,
    2. Temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayıl kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin iadesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi