Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2386
Karar No: 2022/734
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2386 Esas 2022/734 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2386 E.  ,  2022/734 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2386
    Karar No : 2022/734

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Görevlileri Sendikası (...-...-Sen)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
    VEKİLLERİ : Av. ...
    Hukuk Müşaviri ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 23/03/2021 tarih ve E:2016/7211, K:2021/774 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 26/03/2013 tarih ve 28599 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin (02/03/2018 tarih ve 30348 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklik ile bu Yönetmeliğin adı "Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği" şeklinde değiştirilmiştir.) 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik; "İsteğe bağlı yer değiştirme" başlıklı 16. maddesinin 2. fıkrasının (g) bendinde yer alan ''Sağlık ile ilgili" ibaresinin, 16. maddesinin 3. fıkrasının, "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde "aile hekimlerine" yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 23/03/2021 tarih ve E:2016/7211, K:2021/774 sayılı kararıyla;
    Anayasa'nın 56., 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3/1/(c), Ek 1 ve Ek 3.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 2 ve 72.; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin (Genel Yönetmelik) 14, 28 ve Geçici 5.; Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 4/1/(m), 16 ve 20/1.; 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 1, 2, 3 ve 8/2.; Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nin 12/1, 18 ve 19. madde hükümlerinin dava tarihindeki hâllerine yer verildikten sonra;
    Yönetmeliğin 16. maddesinin 2. fıkrasının (g) bendinde yer alan ''Sağlık ile ilgili'' ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrası yönünden;
    Davanın açıldığı tarihten sonra Yönetmeliğin 16. maddesinin 2. fıkrasının (g) bendinde değişiklik yapılmış ve "iki yıllık" ibaresi "dört yıllık örgün" şeklinde değiştirilmiş ise de; davacının dava açmaktaki amacının sağlık ile ilgili olmayan bir alanda yapılan öğrenimin mazeret olarak kabul edilmemesi olduğu ve bu ibarenin de hâlen yürürlükte bulunduğu göz önüne alındığında uyuşmazlığın esasının incelendiği,
    Genel Yönetmelikte eş, sağlık ve can güvenliği durumları özür grupları olarak belirlenmiş ve öğrenim durumu atamalarda gözetilecek bir özür durumu olarak kabul edilmemiş olduğu hâlde, dava konusu Yönetmelik, stratejik personel dışındaki personelin sağlıkla ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde belli koşullarla öğrenim gördüğü yere atanmasına olanak tanındığı,
    Anayasa'nın 42. maddesinde herkesin eğitim ve öğrenim hakkı ile ilgili genel ilkeler belirlenmiş olmakla birlikte; hukuki statüleri 657 sayılı Kanun, özel yasalar ve kurumsal nitelikte yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiş olan kamu görevlilerinin bu statüde kaldıkları sürece, görevlerine ilişkin olarak, öncelikle söz konusu yasa ve yönetmelikte düzenlenmiş bulunan kurallara uymakla, bu kuralların ve kamu hizmetinin gereklerine uygun davranmakla yükümlü olduklarının kabulü gerektiği, aksi hâlin, yani statünün gereklerinin ikinci sıraya alınmasının, kamu hizmetlerini yürütmek amacı ile kurulmuş olan kamu kurumlarının görevlerini yerine getirmekte zorlanmalarına, giderek görevlerini aksatmalarına neden olabileceği ve personel istihdamı konusunda genel kabul görmüş belirli ilkelerin (örneğin coğrafi bölge esası, ihtiyaca göre istihdam, personelin birimler arasında dengeli dağılımı gibi) uygulanmasını engelleyeceği,
    Belirtilen hukuki durum karşısında, personelin hizmet bölgelerinde dengeli dağılımının sağlanması ve sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi zorunlu olduğundan, dava konusu 16. maddenin 2. fıkrasının (g) bendi ile öğrenim durumu gözetilerek atanma olanağının sınırlı bir biçimde, yalnızca sağlık alanında iki yıl süreli öğrenim görenlere tanınmasında hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı,
    Bununla birlikte; stratejik personelin öğrenim durumu nedeniyle atanma taleplerinde, dava konusu Yönetmeliğin kapsamında bulunan stratejik personel dışındaki diğer personele uygulanan kuralların uygulanmayacağının öngörülmesine ilişkin 16. maddenin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin; Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan "stratejik personel" kavramının ortaya çıkarılış amacı olan, kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içerisinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulmasının sağlanması amacının gerçekleştirilmesine hizmet etmekte olması göz önüne alındığında, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun olduğu,
    Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde "aile hekimlerine" yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden;
    Davanın açıldığı tarihten sonra Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde değişiklik yapılmış ise de; davacının dava açmaktaki amacının anılan cümlede "Aile Hekimlerine" yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme olduğu ve bu eksikliğin de hâlen devam ettiği göz önüne alındığında uyuşmazlığın esasının incelendiği,
    Kadrosunun bulunduğu kurumun muvafakati üzerine, sözleşme imzalayarak göreve başlayan ve bu görevlerini yürüttükleri sürece kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılan aile hekimlerinin atama ve nakillerinin Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nde düzenlendiği,
    Bununla birlikte, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde, eşleri, kadrosunun bulunduğu il dışında herhangi bir aile hekimi pozisyonunda görev yapanların yer değişikliği taleplerinin değerlendirileceğinin kural altına alındığı,
    Bu durumda aylıksız veya ücretsiz izinli sayılan ve kadroları ile ilişkileri devam eden aile hekimlerinin sözleşmeleri sona erdiğinde eski kadrolarına döneceği göz önünde bulundurulduğunda dava konusu Yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Yönetmeliğin 16/2/(g). maddesinin eğitim ve öğretim hakkına kısıtlama getirdiği, temel haklar arasında yer alan eğitim ve öğretim hakkına ilişkin kısıtlama ve sınırlamaların kanunla yapılmasının zorunlu olduğu; 16/3. madde ile stratejik personele getirilen sınırlamanın eğitim hakkını ve eşitlik illkesini zedelediği; 20/1/(a). maddenin aile hekimlerinin aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği yapmasının önüne geçtiği, bu durumun Anayasa'nın 2, 5, 10, 13, 17 ve 49. maddelerine aykırı olduğu, bir kısım çalışanın ayrımcılığa maruz kaldığı, emsallerine nazaran maddi ve manevi zarara uğradığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Genel Yönetmelikte eğitim mazeretine yer verilmediği, düzenleme yapılırken sağlık hizmetinin kesintisiz olarak sürdürülmesinin hedeflendiği, bu sınırlamanın eğitim hakkının kısıtlanması olarak yorumlanamayacağı; sağlık hizmetinin aksamaması, zamanında, hızlı ve etkili sunulması açısından stratejik personele yönelik getirilen farklılığın hukuka aykırı olmadığı; aile hekimlerinin 5258 sayılı Kanun'a tabi olduğu, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine bağlı olmaksızın görev ifa ettikleri, kurumlarından aylıksız izinli sayılan personelin astlık üstlük sıralaması içinde yer almasının mümkün olmadığı savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 23/03/2021 tarih ve E:2016/7211, K:2021/774 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi