Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3674
Karar No: 2022/751
Karar Tarihi: 07.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3674 Esas 2022/751 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3674 E.  ,  2022/751 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3674
    Karar No : 2022/751

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 10/06/2021 tarih ve E:2016/44286, K:2021/1905 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı hakların iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 10/06/2021 tarih ve E:2016/44286, K:2021/1905 sayılı kararıyla;
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı" ile "ByLock CBS Sorgu Sonucu Raporu"nun incelenmesinden; davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, hâkim stajyerlerinin yabancı dil takibini yapan grupta abilik görevi üstlendiğine ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    YARSAV üyeliği yönünden, davacının YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
    Yıllık (Albüm) kurulu üyeliği yönünden, davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde yıllık kurulu üyeliği yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
    Yurtdışı görevlendirme yönünden, FETÖ'nün Adalet Akademisinde ve HSK'da etkin olduğu dönemde, 2013 ile 2014 yılları arasında yurt dışına yüksek lisans kapsamında gönderildiğine ilişkin tespitin davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
    MASAK Raporu yönünden, davacının eşi tarafından uluslararası bir sivil toplum kuruluşundan organize bir şekilde maddi yardım talebinde bulunulmasının, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
    Dijital Materyal yönünden, davacının cep telefonunda FETÖ/PDY lideri Fethullah Gülen'e ait fotoğrafların bulunmasının, diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği; tetkik hâkiminin görüşleri tarafına tebliğ edilip görüşü alınmadan karar verildiği için çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama yapıldığı; bağımsızlık ve tarafsızlığa aykırı davrandığını gösteren tek bir somut bulgu bulunmadığı; yaptırıma dayanak olan ve birçok temel hakkına müdahale oluşturan, önceden yayınlanmış (erişilebilir) ve uygulaması öngörülebilir nitelikte bir kanun bulunmadığı, bu nedenle temel haklara müdahalenin yasal dayanaktan yoksun olduğu; hakkındaki mahkumiyet kararının kesinlik kazanmadığı gibi ihraç edildiği tarihten çok sonra ortaya çıkan bir durum olduğu, kararı hukuka uygun hâle getirmeyeceği; OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde mesleğinden çıkarıldığı, 18/07/2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmiş olduğundan dava konusu işlemin yasal dayanağının geçerliliğinin kalmadığı; Anayasal düzene sadakat yükümlülüğü dava konusu kararda yer almadığı için mahkemece bu gerekçeye dayanılamayacağı; ByLock kullanıcısı hakkında örgüt üyeliğinden ceza verilebilmesi için Yargıtay Ceza Genel Kurul kararına göre aranacak koşulların dosya kapsamında mevcut olmadığı, yasa dışı delil niteliğinde olan bu delilin yasal delil olduğu varsayılsa da sonradan elde edilen bir delilin meslekten çıkarma kararını hukuka uygun hâle getirmeyeceği; gizli tanık beyanın tek başına hükme esas alınamayacağı, gizli tanık beyanını doğrulayan hiçbir delil bulunmadığı; YARSAV'a üye olmasının ve Adalet Akademisi Yıllık Kurulu üyeliğinin tek başına aleyhine delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu; 2013 yılında AB tarafından finanse edilen bir burs olan Jean Monnet bursunu kazanarak yüksek lisans eğitimi almak üzere bir yıllığına İngiltere'ye gittiği, bu eğitim için devletin külfet altına girmediği, bu nedenle terör örgütü üyeliğine delil olarak gösterilemeyeceği, bu bursu kazanların hâlen görevlerine devam ettiği; eşi tarafından alınan mahiyeti itibarıyla herhangi bir suç eylemi içermeyen, yasa dışı yollardan temin edilmemiş yardımın davada delil olarak gösterilmesinin hukuka ve mantığa aykırı olduğu; dijital materyallerde elde edilen delilin bulunduğu cep telefonuna usulüne uygun şekilde el konulmadığı, söz konusu fotoğrafları telefonuna indirmediği, indirmediği bu fotoğrafların delil olamayacağı; 26/05/2016 tarihinden önce "Gülen Hareketi" isimli oluşumun bir terör örgütü olmadığı, bu tarihten önce icra edilmiş yasal faaliyetlerin Anayasa'ya sadakat yükümlülüğü açısından yüklenecek eylemlerin bu tarihten sonrasına ilişkin olması gerektiği; olayda, adil yargılanma hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibara saygı hakkının, masumiyet karinesinden yararlanma hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, gerekçeli karar hakkının, non bis in idem ilkesinin ihlal edildiği; 667 sayılı KHK'nın yayınlanması ile yaşanan ve tamamlanan ihlallerin giderilmesi gerekirken, bunların hiçbiri yapılmadığı için Anayasa ve AİHS'de korunan birçok hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği, aleyhine duruşmalı işler için belirlenen vekâlet ücreti hükmedilmişse de, tarafına herhangi bir duruşma gününün tebliğ edilmediği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, davacı tarafından duruşma gününün tarafına bildirilmediği ileri sürülmüşse de, dava dosyasının ve UYAP kayıtlarının tetkikinden, Dairece 07/05/2021 tarihinde Danıştay Savcısı düşüncesinin de tebliğe çıkarıldığı tebligat mazbatasında, duruşma gün ve saatinin (10/06/2021 - 09.30) gösterilmiş olduğu ve tebligatın 20/05/2021 tarihinde, davacının dosyada kayıtlı adresinde, mazbataya "muhattabın kendisine tebliğ edildiği" kaydı düşülerek, davacının imzasına usulüne uygun yapıldığı görüldüğünden bu iddiaya itibar edilmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 10/06/2021 tarih ve E:2016/44286, K:2021/1905 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi