
Esas No: 2021/3478
Karar No: 2022/750
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3478 Esas 2022/750 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3478 E. , 2022/750 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3478
Karar No : 2022/750
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 16/02/2021 tarih ve E:2017/5264, K:2021/305 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 16/02/2021 tarih ve E:2017/5264, K:2021/305 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek, davacının YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin işbu davalara sunmuş olduğu savunma dilekçelerinin matbu dilekçeler şeklinde olduğu, sayıları binleri bulan bu davaların her biri için davalı idare lehine avukatlık ücretine tam olarak hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyetle bağdaşmayacağı; ceza davasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesinin usul yönünden hukuka aykırı olduğu; davalı idarenin, dava konusu işlemi tesis ederken işleme dayanak aldığı delilleri kendisi elde etmediği, tanık dinlemediği, işin adli sürecinde savcılık aşamasında hangi şartlar altında verildiği bilinmeyen ve işlemden sonra elde edilen ifadeleri hukuka aykırı bir şekilde işleme gerekçe gösterdiği, bu nedenle dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığının tespitinin ancak adli yargılama sonucunda ortaya çıkacak sonuca göre yapılabileceği; dosyaya 2 yıl sonra eklenen ByLock tutanağını kabul etmediği, böyle bir programı indirmediği ve kullanmadığı, hakkındaki iddianamede böyle bir tespitin bulunmadığı, bunun şüpheli bir durum olduğu, bu hususta başkaca şüpheli durumların mevcut olduğu, bu hususların bilirkişi incelemesi ve tutanaktaki kişilerin tanık olarak dinlenmesi ile aydınlatılabileceği; hakkında derdest bulunan ceza davasının henüz kesinleşmediği, işbu davayı doğrudan etkileyecek ceza davasında kesin hüküm oluşmadığı için delillerin kesinliğinden ve hakkındaki iddiaların sübuta erdiğinden de bahsedilemeyeceği, ByLock delilinin MİT tarafından mahkeme kararı olmadan hukuka aykırı yollardan elde edildiğinden delil olarak kullanılamayacağı, mahkemece idare tarafından sunulan belgeyi araştırma yapmadan kararına dayanak yaptığı; karar gerekçesini oluşturan tanık ifadelerinin 2016 yılına ait olduğu, adli soruşturma ve kovuşturma dosyalarına istinaden karar gerekçesi oluşturuluyorsa kararın gerekçesinin de tanık ifadelerinin en günceline dayalı olması gerektiği, ortadan kalkmış ve geçerliği kalmayan delillere dayanmanın hukuki olmadığı; ceza yargılamasındaki lehe delillerin ve mahkeme huzurundaki tanık ifadelerinin görmezden gelindiği; ifadelerde örgüte mensup olduğuna ilişkin olarak yer, zaman ve somut olgu isnadı içeren beyanlar olmadığı, itibar edilemeyeceği; Avrupa'da Hâkim ve Savcı Dernekleri Birliği olan MEDEL tarafından üyeliği kabul edilmiş YARSAV isimli derneğe üye olmanın terör örgütü üyeliği için delil olamayacağı; Bangalor Yargı Etiği İlkelerine aykırı bir tutum ve davranışı olduğuna ilişkin somut herhangi bir tespit yapılamadığı; 7145 sayılı Kanun ile savunma hakkı verileceğine yönelik lehe düzenleme yapıldığı ve yargılamada bu hususun dikkate alınmadığı, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yapılmadığından işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu işlemin etki ve sonuçlarının OHAL'in bitmesiyle sona ermesi gerektiği, 667 sayılı OHAL KHK'sının 3 ve 4. maddesinde yer alan hüküm ve bu hükme istinaden tesis olunan karar ve işlemlerin, 18/07/2018 tarihi itibarıyla olağanüstü hal rejiminin sona ermesi sebebiyle, etki ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalktığından, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu uyarınca da mesleğe alınma koşullarından herhangi birini kaybetmiş olmaması ve hâkimlik mesleğini icra etmesine engel bir durum bulunmaması sebebiyle dava konusu işlemin iptalinin gerektiği; dava konusu işlemler hâkim ve savcıların azli niteliğinde olduğundan Anayasa'ya aykırı olduğu; dava konusu işlemlerde kişiselleştirme yapılmadığı; işlemin dayanağı mevzuatın AİHM'in aradığı yasallık koşulunu taşımadığı, geçmişe yürümezlik ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma, özel yaşama saygı hakkının ihlal edildiği; henüz kesinleşmemiş bir başka kararın ve ilgili dosyada bulunan bilgi ve belgelerin kararda gerekçe olmasının hukuken kabul edilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 16/02/2021 tarih ve E:2017/5264, K:2021/305 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
