Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4164
Karar No: 2019/5722
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4164 Esas 2019/5722 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2019/4164 E.  ,  2019/5722 K.

    "İçtihat Metni"






    Açıktan hırsızlık suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine dair .....11. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2010 tarihli ve 2007/86 esas, 2010/178 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulmasına dair karar verilmesine yönelik talebin kabulüne ilişkin .....11. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/03/2017 tarihli ve 2007/86 esas, 2010/178 sayılı ek kararını takiben, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle infazın durdurulmasına yönelik ek kararın kaldırılmasına ilişkin .....11. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2017 tarihli ve 2007/86 esas, 2010/178sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/11/2018 gün ve 8971-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2018 gün ve 2018/94245 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    .....11. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2017 tarihli ek kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, uzlaşma işlemlerinin daha önceden sonuçsuz kaldığından bahisle müştekinin talebinin reddine ilişkin .....11. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2017 tarihli ve 2007/86 esas, 2010/178 sayılı ek kararına karşı sanık tarafından yapılan itirazın kabulüne ve 15/12/2017 tarihli ek kararın kaldırılmasına dair .....7. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/02/2018 tarihli ve 2018/99 değişik iş sayılı kararının hukuken yok hükmünde bulunduğu düşünülerek yapılan incelemede;
    Mahkemesince, uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapor nazara alınarak infazın durdurulmasına yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
    Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak, mernis adresi ile bilinen en son adresin aynı olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince işlem yapılması, mernis adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması durumunda ise mernis adresine aynı Kanun"un 10/1. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği,
    Somut olayda, uzlaştırmacı tarafından müşteki .... n dava dosyasında bulunan ..... adresine çağrı yapmak amacıyla PTT marifeti davetname gönderildiği, müştekiye gönderilen uzlaşma teklif formunun da içerisinde olduğu zarfın üzerinde ""adresin boş arsa olduğu"" ve ""mahalle muhtarının tasdikli beyanı ile iade" şeklindeki ibarelerin yer aldığı, bu defa müştekinin mernis adresi olan ..... adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapıldığı ve 3 gün içerisinde başvurulmadığından bahisle teklifin reddedilmiş sayılacağından bahisle uzlaşma sağlanamadığı yönünde rapor düzenlenmiş ise de, uzlaştırmacının sanığın bilinen adreslerine gönderdiği davetiyenin iade gelmesi üzerine yukarıda detaylıca açıklandığı üzere bürodan bilinen son adreslere uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerekirken, doğrudan uzlaştırmacı tarafından tebliğ yapılarak uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edilmediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    .....11. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.02.2010 tarihli kararından sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın mahkumiyetine konu olan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de;
    Hüküm tarihinden sonra verilen ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.04.2015 tarihli ve 2014/2-641, 2015/103 sayılı kararı dikkate alınarak; sanığın, müştekinin sokağa bıraktığı motosikletini çalması biçimindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sanığın eylemine ilişkin suç vasfının belirlenmesindeki yanılgının sonraki değerlendirmelerde kazanılmış hak sağlamayacağı da gözetildiğinde, sanığın eylemine uyan suçun 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi gereğince uzlaşma kapsamında olmadığı anlaşıldığından,.... . Asliye Ceza Mahkemesinin 06.09.2017 tarihli ve 2007/86 E., 2010/178 K. sayılı ek kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi