9. Hukuk Dairesi 2017/1961 E. , 2018/2351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ilave tediye ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... Belediyesinde 2003 yılında usta işçi - fen işçisi sıfatıyla işe girdiğini ve işten çıkarılana kadar ağır inşaat işlerinde çoğu zaman işin yetişmesi için gece vaktine kadar çalıştırıldığını, yıllık izin kullandırılmadığını, dini bayramların ilk günü dinlendiğini ancak diğer günlerde çalıştırıldığını, hafta tatili izni tanınmadığını, ... Belediyesinin fen işlerini yapmakla görevli olduğu bilimum inşaat işlerinin hepsinde çalıştırıldığını, temiz su, pis su borusu döşemesi, bordür, kilit taşı döşeme işi, fayans, karo döşemesi işinde yerine göre usta yerine göre hamal olarak çalıştırıldığını, davacının bilgisi ve onayı dışında SSK kaydının .... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı"na devredildiğini ancak işyerinin değişmediğini, sürekli olarak belediye işlerinde çalıştığını, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin iş akdinin 25/01/2013 tarihinde tazminatlı olarak feshedildiğini ancak tazminat ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ilave tediye ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davada 1.000,00 TL olarak gösterilen hafta tatili, yıllık ücretli izin, genel tatil ücretleri gibi kalemlerin tek bir miktar altında gösterilmesinin mümkün olmadığını, her istek için istenen miktarların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğini, davacının Belediye de çalışmadığını, maaş ve sigorta primlerinin Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı tarafından ödendiğini, işverenin bu kurum olduğunu, Belediyenin Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı ile aralarında yapılan protokol uyarınca hizmet alımı yaptığını, bunun Belediyenin davacıyı işe aldığı anlamına gelmediğini, açılan davada Belediyenin sorumluluğunun olmadığını, Belediyenin her işleminin periyodik olarak müfettiş denetiminden geçtiğini ve bir usulsüzlük bulunmadığını, fazla mesai yaptığı dönemlerde davacının ücretinin ödendiğini, Belediyenin tüm çalışanlarının günlük 8 saatlik çalışmasının olduğunu ve ara dinlenmesi ile yasal sınırlar içinde kaldığını, cumartesi öğleden sonra ve pazar tatil yapıldığını, dini ve milli bayramlarda çalışma olmadığını, yıllık izin haklarının bütün çalışanlara kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nce yapılan temyiz incelemesi sonucunda "1-..Somut olayda mahkemece, hüküm altına alınan alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu yazım tekniği, usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece gerekirse davacıya talepleri tek tek açıklattırılıp buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
2-Kabul şekli bakımından da; Yargılama giderlerinin aleyhine hüküm kurulan taraftan alınacağı, her iki tarafında kısmen haklı çıkmaları durumunda yargılama giderlerinin mahkemece haklılık oranında taraflar arasında bölüştürüleceği HMK’nın 326. maddesinde düzenlenmiştir. Yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu ise aynı yasanın 323. maddesinde sayılıdır. Bu madde hükmü gereği taraflarca yapılan yargılama giderleri hakkında kabul ve ret oranına göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde, tüm masrafların davalılardan tahsiline dair hüküm kurulması reddedilen bölüm üzerinden davalılar yararına avukatlık ücreti verilmemiş olması da doğru olmamıştır." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, fazla çalışma ücreti talebinin reddine, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, ilave tediye alacağı talebi ile ilgili hüküm kurulmamıştır.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihinin 28/03/2013 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 29/03/2016 olarak yazılması Mahkemesi tarafından her zaman düzeltilebilecek maddi hata kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı vekili bozmaya rağmen dava dilekçesinde yıllık izin, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil için istediği 1.000,00 TL"yi yine ayrıştırmamış, mahkeme de sanki bu kalemlerin her biri bakımından ayrı ayrı 1.000,00 TL istenmiş gibi hüküm kurmuştur. Ayrıca davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilirken davada bir davacı ve iki davalı olmasına karşın "davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine" şeklinde infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiştir. Karar bu yönleriyle hatalı olmakla birlikte bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı Yasanın geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının 1/c numaralı bendindeki yıllık izin ücretine ilişkin "1000,00" rakamının çıkarılarak, yerine "500,00" rakamının yazılmasına;
Hüküm fıkrasının 1/e numaralı bendindeki ulusal bayram genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretine ilişkin "dini... ücretinin 1.000,00 TL" rakam ve sözcüklerinin çıkarılarak, yerine "ulusal bayram genel tatil ücreti ve hafta tatili ücretinin 500,00 TL" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına;
Hüküm fıkrasının davalılar lehine vekalet ücretine ilişkin 4 numaralı bendindeki "davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya" sözcüklerinin çıkarılarak, yerine "davacıdan alınarak davalılara" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 12.02.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.