
Esas No: 2018/4485
Karar No: 2022/1311
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4485 Esas 2022/1311 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4485 E. , 2022/1311 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4485
Karar No : 2022/1311
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılı defter belgelerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'na istinaden re'sen tarh edilen 2011/1 ila 12 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının mali müşaviri olan …'in işyeri adresinde davacının defterleri alınarak yapılan incelemede, 2011 yılı yevmiye defterinin bütün sayfalarının noterlikçe tasdikli, fakat deftere herhangi bir kaydın işlenmemiş olduğu, 2011 yılı ile ilgili olarak şirketle ilgili kayıtların ve günlük yevmiye kayıtlarının bilgisayar ortamına kaydedildiği, ancak yasal defterlerin muhasebeciden alınması dolayısıyla döküm yapmalarının mümkün olmadığı, 2011 yılı defter ve belgelerin istenilmesi üzerine tüm dökümlerin ibraz edildiğinin belirtildiği, mükellefin muhasebe kayıtlarının bilgisayar ortamında tutulsa bile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 219. maddesinde belirtilen yasal süreler içinde 2011 yılına ilişkin işlemler yasal defterlere kaydedilmediğinden katma değer vergisi indiriminden yararlanması için yasal şartların yerine getirilmediği ileri sürülerek indirimler reddedilerek dava konusu tarhiyatların yapıldığı, ancak yükümlülerin fatura ve benzeri belgeleri defterlere kaydetmelerinin, belgelerin gerçekliğinin araştırılmasına imkan tanınması açısından önemli olduğu, gelişen teknolojinin, artık yasal defterler dışında elektronik ortamda yer alan kayıtların da dikkate alınmasını zorunlu kıldığı, davacı tarafından mükellefin evrak ve belgelerinin kendisinde mevcut olduğu ve belgelerin tamamına ulaşma imkanlarının bulunduğunun belirtilmesine rağmen inceleme elemanlarınca bu hususun dikkate alınmadığı, salt deftere kaydedilmemiş olmasının indirim hakkını ortadan kaldırdığı şeklinde yapılan yorumun hukuki olmadığı gibi, 3065 sayılı Kanunun 10 ve 29. maddelerine de aykırı olacağı hususları göz önünde bulundurulduğunda, davacının ilgili dönemde indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin varlığına ilişkin tespitlerin bilgisayar kayıtlarından yapılması mümkün iken ibraza hazır bulunan bilgisayar kayıtları incelenmeksizin salt defterlere kayıt yapılmadığı gerekçesiyle yapılan cezalı tarhiyatlarda yasal isabet bulunmadığı, ayrıca 2010 yılından 2011/ocak dönemine devreden KDV'nin 0,00 TL olarak düzeltildiği, davacı tarafından 2010 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davada; … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla cezalı tarhiyatların kaldırıldığı, dolayısıyla davreden KDV yönünden de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yasal defterlerin boş ve muhasebe kayıtlarının işlenmemiş olması halinde Katma Değer Vergisi indirimlerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden davacının 2011 vergilendirme dönemi iş ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda; davacıya müşavirlik hizmeti veren …'in iş yeri adresinde yapılan inceleme neticesinde 12/10/2013 tarihli tutanak ile davacının yasal defterlerinin boş olarak teslim alındığı, 2011 yılı defterlerin tasdik ettirilmiş olduğu ancak herhangi bir kayıt yapılmadığının görüldüğü, 2011 yılı defter belgelerin istenilmesi üzerine defterlerin boş ve işlenmemiş olduğundan bahisle indirimlerin reddi yolunda 2015 yılında düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011/1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 dönemlerine ilişkin dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin tarh edildiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen kanun maddelerinin ve olayın birlikte değerlendirilmesinden; emtia veya hizmet alışını temsil eden fatura veya yerine geçen belgelerin yasal defterlere usulüne uygun olarak kaydedilmesi ve bu belgelerde katma değer vergisinin ayrıca gösterilmesinin katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için şart olduğu ve bu koşulların varlığının ancak, sözü edilen defter ve belgelerin ibrazı ve incelenmesiyle ortaya konulabileceği, ayrıca bu vergiyi indirim konusu yapacak olanlara yüklenen belgelendirme zorunluluğunun, indirim konusu yapılacak verginin gerçekten yüklenilmiş olmasını da kapsadığı, belgelendirme koşulunun varlığı gibi indirim konusu yapılan verginin gerçekten yapılmış bir teslime dayandığının saptanmasının öncelikle, yükümlülerin yasal defter ve belgelerinin incelenmesini gerektirdiği ve bu defterlere kaydedilmeyen belgelerde yer alan vergi tutarının yüklenilmiş vergi olduğunun yargılama usulünde öngörülen herhangi bir başka incelemeyle ortaya çıkarılmasının olanaklı olmayacağı görülmektedir.
Bu nedenle, muhasebe kayıtları bilgisayar ortamında tutulmuş olsa bile, yasal süreler içerisinde işlemlerin yasal deftere kaydedilmediği gerekçesiyle, alış faturalarında gösterilen katma değer vergilerinin ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesinde indirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 2010 yılına ilişkin cezalı tarhiyatların kaldırılması talebi ile açılan davada … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği gerekçesiyle, devreden katma değer vergisi yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir. Bahse konu karar, davalı idarece yapılan temyiz başvurusu üzerine, Danıştay Dördüncü Dairesinin 23/11/2020 tarihli ve E:2016/17701, K:2020/4737 sayılı kararıyla bozulduğundan, söz konusu bozma kararı üzerine oluşan yeni hukuki durumda dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Üye …' nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının mali müşavirinin işyeri adresinde davacının defterlerinin alınarak yapılan incelemede, 2011 yılı yevmiye defterinin bütün sayfalarının noterlikçe tasdikli ve fakat deftere herhangi bir kaydın işlenmemiş olduğunun tespit edilmesi üzerine düzenlenen rapor doğrultusunda 2011 yılına ilişkin tüm indirimlerin reddedilmesi üzerine dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun, 3. maddesinde vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 30. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendinde, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali re'sen takdir nedeni olarak sayılmıştır.
Aynı Kanunun, 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu, 139. maddesinde vergi incelemelerinin esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılacağı, iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olması veya mükellef ve vergi sorumlularının istekleri doğrultusunda dairede yapılabileceği, bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesinin kendisinden yazılı olarak istenileceği, incelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenlerin bunları ibraz etmemiş sayılacakları, haklı bir mazeret gösterenlere ise defter ve vesikalarını daireye getirmesi için münasip bir mühlet verileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine aykırı olarak mali müşavirin ofisinde el konulan işletme defteri üzerinde yapılan inceleme sonrasında düzenlenen inceleme raporuna istinaden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından Mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
