
Esas No: 2020/5265
Karar No: 2022/1306
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 4. Daire 2020/5265 Esas 2022/1306 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/5265 E. , 2022/1306 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/5265
Karar No : 2022/1306
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ :Danıştay Dördüncü Dairesinin 19/11/2019 tarih ve E:2016/4457, K:2019/7576 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede öne sürülen hususlar, kararın düzeltilmesini sağlayacak nitelikte bulunduğundan istemin kabulü ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince işin gereği görüşüldü:
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görüldüğünden, Danıştay Dördüncü Dairesinin 19/11/2019 tarih ve E:2016/4457, K:2019/7576 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen temyiz başvurusu yeniden incelendi:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un olay tarihinde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, Kanunun 58. maddesinde ise, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hükmüne yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ Esasları" başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, aynı Kanunun "Tebliğ Evrakının Teslimi" başlıklı 102. maddesinde de, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerinde yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıda fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, aynı Kanunun 103. maddesinde ise; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emirlerinin dayanağı ihbarnamelerin , davacının adreste bulunmaması nedeniyle ilanen tebliğ edildiği, ihbarnamelerin tebliğine ilişkin belgelerin incelenmesinden ise davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda davacının adresinin "… Mahallesi … Beldesi …Sok. No:… …/…" olmasına rağmen, 04/10/2012 tarihli Adres Tespit Tutanağında "… Mahallesi … Beldesi … Sok. No:… …/…" adresine gidildiği ve tutanak altındaki açıklamada, davacının belirtilen adreste oturmadığı, … isimli şahsın oturduğunun belirtildiği, 09/10/2012 tarihli Adres Tespit Tutanağında ise "… Mahallesi … Merkezi … Sokak No:… …/…" adresine gidildiği ve davacının belirtilen adreste oturmadığının tespit edilmesi üzerine ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği, ödeme emirlerinin ise "… Mahallesi … Caddesi No:… …" adresinde davacının imzadan imtina etmesi nedeniyle muhtara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Ödeme emri ile takibat yapılabilmesi öncelikle amme alacağının usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilmesine yani tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olmasına bağlıdır. Bu da mutad tebliğ usulleri denenerek sonuç alınamadığının kesin olarak belirlenmesi ile mümkündür. Görülmekte olan davada, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan ".. Mahallesi … Beldesi … Sok. No:…/… …/…" adresine tebligatın hiç denenmediği, yanlış bir adres olan "…Mahallesi … Beldesi … Sok. No:…/… …/…" adresinde adres tespit tutanağı düzenlendiği anlaşıldığından, tebliğ imkansızlığı ortaya konulmadan, ilanen tebliğ yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilmeyen ihbarnamelere dayanılarak düzenlenen ödeme emirlerinde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının açıklanan gerekçe ile onanmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine 07/03/2022 tarihinde Üye … ve …'ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede öne sürülen hususlar, kararın düzeltilmesini sağlayacak nitelikte bulunmadığından istemin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
