
Esas No: 2019/10076
Karar No: 2022/117
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay 10. Daire 2019/10076 Esas 2022/117 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/10076 E. , 2022/117 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/10076
Karar No : 2022/117
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 11. maddesinin 6. fıkrasında yer alan yükümlülüğü süresinde yerine getirmediğinden bahisle aynı Kanun'un 102. maddesine istinaden 938.169,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Manavgat Sosyal Güvenlik Merkezinin ...tarih ve ...sayılı işleminin iptali ile 5510 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 6. fıkrasının ve 102. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinin Anayasanın 123. maddesine açıkça aykırı olduğundan bahisle iptalleri için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davalı idare tarafından yapı ruhsatlarının hangi tarihte ruhsat sahiplerine verildiğinin tespitine yönelik hiçbir araştırma yapılmadan, salt belge onay tarihlerine göre ruhsatların bir ay içinde Kuruma bildirilmediği sonucuna ulaşılarak idarî para cezası uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ...İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu istinaf mahkemesi kararının esas ve usul bakımından hukuka aykırı olduğu, davacının ruhsatlarla ilgili bilgi ve belgeleri ortaya koyamamış olduğu, işlemin hukuka uygun, Kurumlarının ise her türlü harçtan muaf olduğu ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin hukuki dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı Belediye tarafından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesine istinaden aynı Kanun'un 11. maddesinin 6. fıkrası uyarınca yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler ile bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgilerin verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilmediğinden bahisle 684 adet ruhsat için toplam 938.169,00 TL idari para cezası ile cezalandırılması üzerine söz konusu idari para cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "İş yeri, iş yerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli" başlıklı 11. maddesinin 6. fıkrasında, "Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükmü; "Kurumca verilecek idari para cezaları" başlıklı 102. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde de, "11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun "Dosyaların incelenmesi" başlıklı 20. maddesinde, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve ara kararında bu husus ayrıca belirtilir." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü'nün, yapı ruhsatları konulu, 08/12/2017 tarih ve 35158785-202.99-E.6206089 sayılı genel yazısında, "Bu itibarla, yapı ruhsatının onaylanma aşamasında sistem tarafından yapılması gereken en son işlemin 'mekansal adres kayıt sistemine onay işlemi' olduğu ve bu işlemden sonra ilgilisine teslim edildiği dikkate alınarak, yapı ruhsatının ruhsat sahibine veya vekiline teslim edildiği tarihin veya posta ile gönderilmiş ise tebliğ tarihinin, bu tarihleri ispatlayıcı belgelerin de beraberinde ibraz edilmesi kaydıyla, Kanunun 11 inci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen 'verildiği tarih' olarak esas alınması, bu tarihten itibaren bir ay içinde ruhsatları Kurumumuza göndermeyen idareler aleyhine idari para cezası uygulanması gerekmektedir." yönünde açıklamaya yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, idari para cezasına konu fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından açıklığa kavuşturulması gereken husus, ibrazı istenen ruhsat ya da benzeri evrakın davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna teslim edileceği bir aylık sürenin başlangıç tarihi olup, bu tarihin netleştirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, bir aylık sürenin başlangıç tarihinin, yapı ruhsatlarının üzerinde yazan tarih veya ruhsatların onay tarihi olmayıp, ilgilisine belediye yetkililerince teslim edildiği, Kanun'un lafzı ile "verildiği tarih" olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, ruhsatların ilgililerine hangi tarihte teslim edildiğine dair ispat yükünün hangi tarafa ait olduğunun saptanması uyuşmazlığın çözümü için önem arz etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, idari uyuşmazlıkların yargı yerince re'sen yapılacak inceleme ve araştırmalarla çözümleneceği hükme bağlandığından, tarafların ispat yüküne ilişkin bir kural sevk edilmemiş olmakla birlikte, hukukun genel prensiplerinin idare ve idari yargılama usulü hukukunda da uygulanması gerektiğinin, bu çerçevede idari yargılama usulü açısından da, özellikle Mahkemece re'sen yapılan araştırmaya karşın açıklığa kavuşturulamayan hususlar bakımından "iddia edenin, iddiasını ispatla yükümlü olduğu"nun kabulü zorunlu bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; idari para cezasına konu ruhsatların teslim tarihlerinin saptanabilmesi için .... İdare Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ara kararıyla, dava konusu ruhsatların hangi tarihte ilgililere verilerek teslim edildiği, onay tarihinde ruhsatın tekemmül edip ilgilisine aynı gün fiziken teslim edilip edilmediği, ruhsatların onay tarihinden daha sonraki tarihlerde mi verildiği hususlarının davacıya sorularak dava konusu cezaya esas ruhsatların ilgililere teslim edilip verildiği tarihleri gösteren çizelgelerin istenilmesi üzerine, ara kararına cevaben davacı tarafından sunulan 15/11/2017 havale tarihli dilekçede, dava konusu yapı ruhsatlarının ilgilisine teslim edildiğine dair çizelgenin bulunmadığı yönünde beyanda bulunulduğu görülmektedir.
Kural olarak, idari para cezası tesisinden önce işlemin sebep unsurunu teşkil eden hususa (ruhsatların ilgililerine verildiği/teslim edildiği tarihe) ilişkin ispat yükünün davalı Kuruma ait bulunduğu açık olup; esasen kanun koyucu tarafından 5510 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 6. fıkrası ile "ruhsatların ilgilisine verildiği tarih" bilgisinin yalnızca ruhsat düzenleyecek kurumların elinde bulunması nedeniyle bu kurumlara teslim tarihine ilişkin kayıtları tutma yükümlülüğünün de zımnen getirilmiş olduğu, dolayısıyla davalı Kurumca ancak bu kayıtların ilgili kurumdan temin edilip incelenmesi suretiyle anılan Kanun hükmünün uygulanması yoluna gidilebileceği sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte, dava konusu olayda, davacı idare tarafından Mahkemenin 19/10/2017 tarihli ara kararına verilen cevaptan, idarelerince ruhsatların teslim tarihine yönelik herhangi bir kayıt/çizelge tutulmadığı, dolayısıyla davalı Kurumun yapacağı araştırma sonucunda gerçek verilere ulaşmasının fiilen mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, ruhsatların teslim tarihine yönelik bilgilere yalnızca davacı idare tarafından ulaşılabileceği ve davacı idare tarafından davalı Kurumca kabul edilen tarihin gerçeğe aykırı olduğunun iddia edildiği dikkate alındığında, uyuşmazlıkta, ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabul edilmesi ve teslimatın, davalı Kurumca idari para cezası tesisine dayanak olarak kabul edilen tarihte (ruhsatların onay tarihinde) değil, bu tarihten daha sonraki tarihlerde gerçekleştirildiği hususunun davacı idare tarafından ortaya konulması gerekmekte olup; bu haliyle belirtilen hususu ispata yönelik somut bilgi ve belge sunamayan davacı idarenin iddiasını ispat edemediği, dolayısıyla ruhsatların ilgililerine onay tarihinde verildiğinin kabulü ile davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin eksik araştırmaya dayalı olarak tesis edildiği gerekçesiyle iptali yolunda verilen karara karşı davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin ...İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
