
Esas No: 2021/3419
Karar No: 2022/763
Karar Tarihi: 07.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3419 Esas 2022/763 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3419 E. , 2022/763 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3419
Karar No : 2022/763
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
UETS Kodu: ...
VEKİLİ: Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü ...
2- ... Üniversitesi Rektörlüğü
UETS Kodu: ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 06/07/2021 tarih ve E:2021/3898, K:2021/2455 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile davacının kamu görevinden çıkarılmasına karşı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine ilişkin 21/10/2020 tarih ve 2020/12434 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararının ve 12/07/2017 tarih ve 30122 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Esastan inceleme ve karar" başlıklı 14. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 06/07/2021 tarih ve E:2021/3898, K:2021/2455 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrasına, 5. maddesinin 1. fıkrasına, 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendine, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile 5. fıkrasına; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesine ve 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 11. maddesine yer verilerek,
İdari yargılama usulündeki, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiğine ilişkin asıl kuraldan ayrık olarak getirilmiş olan 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasına göre, birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için, anılan maddede yer verilen "maddi veya hukuki yönden bağlılık" ya da "sebep-sonuç ilişkisi" koşullarının yanında İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun öngördüğü diğer koşulların birlikte gerçekleşmesi gerektiği;
Ayrıcax aralarında maddede aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunsa bile, birden fazla idari işlemin aynı dilekçeyle idari davaya konu edilebilmesi için; bu durumun, Anayasa ile yargılama usulünü belirleyen kanunlarda yer almış olan mahkemelerin görevlerini belirleyen ve kamu düzeninin korunması için getirilen kuralları ve anılan kurallarla korunan ve Anayasa'nın 37. maddesinde öngörülen "kanuni hakim ilkesi"ni ihlal ediyor olmaması gerektiği;
Zira kamu düzeninin korunması için getirilen görev kuralları ile Anayasal bir ilke olan doğal hakim ilkesinin, davanın açılmasına ilişkin bir usul kuralının uygulandığı aşamadan daha önceki bir aşamayı ilgilendirdiği ve öncelikle dikkate alınması gerektiği;
Bu bağlamda, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlem niteliğinde olduğundan, bu genel düzenleyici işlemin yargısal denetimi görevi 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 703 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile değişik 24. maddesi hükmü uyarınca Danıştayın görev alanına girmekte ise de; davacı tarafından Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine ilişkin Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararının 7075 sayılı Kanun'un 11. maddesi hükmü gereğince özel görev ve yetkili olduğu belirtilen Ankara İdare Mahkemesinin yargı denetimine tabi olduğu;
Söz konusu OHAL komisyonu kararı ile muhtelif maddelerinin iptali istenilen düzenleyici işlemin aynı dilekçe ile idari davaya konu edilmeleri, yasama organınca OHAL işlemlerinin yargısal denetiminde ilk derece mahkemesi olarak özel görev ve yetkili kılınan Ankara İdare Mahkemelerinin görev alanına giren bir uyuşmazlığa Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak bakması sonucunu doğuracağından, doğal hakim ilkesine de aykırılık oluşturacağı;
İncelenmekte olan dava dosyasında, aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunmayan işlemlerin aynı dilekçeyle dava edilmesi üzerine Dairelerinin 15/03/2021 tarih ve E:2021/661, K:2021/664 sayılı kararı ile 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddine karar verildiği;
Dava dilekçesinin reddine yönelik karar üzerine yenilenen dava dilekçesinde davacının, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına karşı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin anılan Komisyonun 21/10/2020 tarih ve 2020/12434 sayılı kararının ve Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 14. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptalini istediği;
Bu durumda, Dairelerinin 15/03/2021 tarih ve E:2021/661, K:2021/664 sayılı dilekçe ret kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere, yenilenen dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı olduğu ve yeniden verilen dilekçede aynı usuli yanlışlığın yapıldığı gerekçesiyle, anılan Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1. fıkrası ile 7. maddesinin 4. fıkrası hükmü uyarınca dava konusu Komisyon kararı ile Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 14. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptali isteminin birlikte dava konusu edilebileceği, bu durumun kanuni hakim ilkesini ihlal etmeyeceği, düzenleyici işlemin ülke çapında uygulanacağı, konuyla ilgili emsal yargı kararları bulunduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmıştır.
Bu işleme karşı davacı tarafından Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvuru, anılan Komisyonun 21/10/2020 tarih ve 2020/12434 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Davacı tarafından, bu kararın ve Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Esastan inceleme ve karar" başlıklı 14. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmüyle bireysel işlemler ile düzenleyici işlemlerin birlikte dava konusu edilebileceği belirtilmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 703 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile değişik 24. maddesinde; Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak, Cumhurbaşkanı kararlarına, Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere, Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere, Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarını karara bağlayacağı hükme bağlanmıştır.
7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un "Yargı denetimi" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında; "Komisyon kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara İdare Mahkemelerinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açılabilir." hükmüne yer verilerek Ankara İdare Mahkemeleri nezdinde özel yetki kuralı konulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği,14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dava dilekçeleri üzerinde 5. madde hükümlerine uygun olup olmadıkları yönünden ilk inceleme yapılacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, 14. maddenin 3/g bendinde yazılı halde otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği, 15. maddesinin 5. fıkrasında bu yönlerden dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2575 sayılı Kanun'un 24. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak davalar, ilk derece Mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davalar arasında sayılmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği hükme bağlanmış, aynı Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasında da ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği ifade edilmiştir.
Buna göre; ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgililerin menfaatini ihlal eden uygulama işlemi yapılmış olması, uygulama işleminin ise birlikte dava konusu yapıldığı düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile davacının kamu görevinden çıkarılmasına karşı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin 21/10/2020 tarih ve 2020/12434 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararının ve 12/07/2017 tarih ve 30122 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Esastan inceleme ve karar" başlıklı 14. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen hükümleri çerçevesinde, uygulama işlemi olan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı ile bu işlemin dayanağı düzenleyici işlem arasında hukuki yönden bağlılık bulunduğundan, bu işlemlere karşı birlikte dava açılabilecek olması karşısında, dava konusu edilen işlemler arasında 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinde aranılan şartların bulunmadığı gerekçesiyle verilen dilekçe ret kararı üzerine yenilenen dava dilekçesinde aynı yanlışlıkların yapıldığından bahisle 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca davanın reddi yolunda verilen Daire Kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 06/07/2021 tarih ve E:2021/3898, K:2021/2455 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 07/03/2022 tarihinde, oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
