15. Ceza Dairesi 2018/3276 E. , 2020/7065 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : 1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK"nın 158/1-e- son , 43, 62, 52/2-4, 53. maddeleri ile CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca mahkumiyet,
2-Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan; TCK"nın 204/2, 43, 62, 53, 63. maddeleri ile CMUK’nun 326/son maddesi gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın üzerine atılı suçlar nedeniyle uygulanabilecek ceza miktarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı temyiz inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
... Merkez Sayman Müdürlüğünde önce “ memur “ daha sonra “ veri hazırlama ve kontrol işletmeni “ kadrosunda görev yapan sanığın 29/01/2003 - 04/08/2010 tarihleri arasında saymanlığın banka hesabından yapılan ödemelerle bazen sadece bankaya gönderilen gönderme emrine ilişkin “ayrıntı listesi kontrol dökümlerinde“ bazen de hem saymanlıkta kalan, hem de bankaya gönderilecek “ayrıntı listelerinde“ yer alan bazı kişi ve kurumların isimleri ve banka hesap numaralarını, hesabına EFT yapılacak tanıdığı kişilerin isim ve hesap numaraları ile değiştirerek, banka hesabından yapılan ödemeleri, yakınları ve arkadaşları veya tanıdıklarının hesaplarına yönlendirip, daha sonra paraları alarak 173 ayrı işlemde toplam 668.048TL’yi mal edindiği, bunu yaparken saymanlığın bütçe emanetleri hesaplarında kayıtlı kişi ve kurumlara ait tutarlar ile tahakkuk dairelerinden gelen ödeme emri belgelerine göre 333 – Emanetler hesabına veya başka hesaplara kayıt edilmesi gereken tutarları 320 – Bütçe emanetleri hesabına kayıt ederek bütçe emaneti oluşturduğu, banka hesabından ödeme yapılacak yakınları, arkadaşları ve tanıdıkları adına sahte dilekçeler ve gerçeğe aykırı muhasebe işlem fişleri düzenlediği anlaşıldığından, sanığın eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını oluşturduğunun kabul edildiği somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, temyiz dışı sanıkların savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; sanığın eylemlerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle eksik adli para cezası tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını 5237 sayılı Kanun’un 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlemesine rağmen, sanık hakkında aynı kanunun 53/5. maddesinin uygulanmamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin usul ve yasaya aykırı olarak alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verildiğine, kararın kesin, somut deliller ile desteklenmediğine, mahkemece yetersiz ve eksik inceleme yapıldığına, kurumun ihmalinin bulunduğuna, dolandırıcılık suçunun ve belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığına, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.