
Esas No: 2021/16342
Karar No: 2022/1094
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 2. Daire 2021/16342 Esas 2022/1094 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/16342 E. , 2022/1094 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/16342
Karar No : 2022/1094
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; ...Belediye Başkanlığında genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan davacının, Fen İşleri Dairesi Başkanlığına şube müdürü kadrosunda mühendis görev unvanı ile atanmasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının tazmini istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ...İdare Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının ...İl Özel İdaresi bünyesinde müdür olarak görev yapmakta iken 31/03/2014 tarihinde 6360 sayılı Kanun gereği devir nedeniyle re'sen idarenin takdir yetkisi kapsamında ...Belediyesine Genel Sekreter Yardımcısı olarak atandığı, idare hukukunun önemli ilkelerinden birisi olan yetki ve usulde paralellik ilkesi uyarınca bir işlemin tesisinde uygulanan yetki ve usul koşullarının aynı işlemin geri alınması ve kaldırılması işlemlerinin yapılmasında da aynen uygulanabileceği, Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, takdir yetkisi kapsamında davacının Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden alınarak şube müdürlüğü kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığı, genel sekreter yardımcılığı (sehven daire başkanlığı yazılmıştır) kadrosunun, görevde yükselme, sınav, mülakat gibi seçici nitelikte belirli kriterler aranmadan atama yapılabilecek bir kadro olduğu hususları ile dava konusu işlemde, davacının "hizmet gereği" Fen İşleri Dairesi Başkanlığında münhal bulunan şube müdürü kadrosuna mühendis olarak görev yapmak üzere atamasının yapıldığının belirtildiği, davalı idare savunma dilekçesinde ise, Akaryakıt ve LPG istasyonlarının ruhsat ve devir istemiyle yapılan başvurularda, spor kulüplerine para yatırmalarının zorunlu tutulduğu ve işlemlerin sürümcemede bırakıldığı yönündeki başvuru sahiplerinin şikayeti üzerine 01/10/2018 tarihinde başlatılan disiplin soruşturması sonucunda hazırlanan raporda, iddianın sübuta erdiğinden bahisle konunun detaylı incelenmesi ve soruşturulması amacıyla İçişleri Bakanlığına sevk edildiğinin, soruşturma konusu olayların meydana geldiği tarihte hem vekaleten Genel Sekreterlik görevini hem de teknik birimlerden sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüttüğünden ve konu daha üst düzeyde incelenmek üzere İçişleri Bakanlığına gönderildiğinden davacının görev yerinin değiştirildiğinin bildirildiği hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının genel sekreter yardımcılığı görevinden bu kadro görevi öncesinde bulunduğu şube müdürlüğü kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, istinafa konu İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; üzerine atılı disiplin suçunun sabit olmadığı ve gerçekleşmediği, kazanılmış haklarının elinden alındığı, üstlendiği görevleri başarı ile yerine getirdiği, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmü yer almıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun "Personel istihdamı" başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında; "Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur." hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, kararda; bu gerekçenin yanı sıra, "genel sekreter yardımcılığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, bu kadrolara ilişkin olarak davalı idarenin atama ve görevden alma konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu ..." değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolundaki kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ...İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
