
Esas No: 2016/3319
Karar No: 2022/853
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 13. Daire 2016/3319 Esas 2022/853 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/3319 E. , 2022/853 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3319
Karar No:2022/853
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Petrolcülük Akaryakıt Dağıtım Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … ana takip dosya numaralı, 850.000,00-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ödeme emrinin dayanağı olan para cezasına karşı dava açılıp açılmadığının Mahkemelerinin 22/12/2015 tarihli ara kararı ile taraflardan sorulduğu, davalı idarece dava açılmadığının bildirildiği, davacı tarafından ara karara herhangi bir cevap verilmediği, yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yapılan itirazda ödeme emrinin dayanağı işlemin tebliğ edilmediğinin belirtilmesine karşın dava dosyasında mübrez tebliğ mazbatasından anılan işlemin işyeri daimi çalışanına 06/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği; bu durumda, usulüne uygun tebliğ edilen ve ödeme emrinin dayanağı olan para cezasına karşı dava açılmadığı ve cezanın kesinleştiği göz önüne alındığında, söz konusu para cezasının tahsili amacıyla tesis edilen dava konusu ödeme emrinde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrinin dayanağının taraflarına hiçbir zaman bildirilmediği, ödeme emrinin dayanağının bilinmediği, bilmedikleri bir sebeple düzenlenmiş ödeme emrine karşı Mahkemeye başvurdukları, idarî para cezası ile ilgili dava açılıp açılmadığının tespit yerinin Mahkeme olduğu, temyize konu Mahkeme kararında gerekli incelemenin yapılmadığı, Anayasa Mahkemesi'nin idarî para cezasına ilişkin hükmün iptaline karar verdiği, dava konusu ödeme emrinin ve temyiz istemine konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile davacı şirketin bayisine ait istasyonda bulunan yer altı tanklarından 4 tanesinin otomasyon sistemine bağlı ancak arızalı ve bağlantı kurulamaz durumda olmasının, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na gönderdiği otomasyon sistemi verileri içerisinde günlük hareketliliklerinin görünmemesinin ve otomasyon verilerinin sağlıklı olmamasının 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 7. maddesinin 6. fıkrası ile 1240 sayılı Kurul kararının 4. ve 5. maddesi hükümlerine aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle davacı şirkete 850.000,00-TL idarî para cezası verilmiştir.
İdarî para cezasının davacı şirket tarafından vadesinde ödenmemesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesi uyarınca dava konusu ödeme emri düzenlenmiş, söz konusu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden davacıya idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararına karşı dava açılmadığı anlaşılmakla birlikte, ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işlemine karşı dava açılmaması, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yolundaki itirazlarının yargısal incelemesinin yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davalar, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince davacının "böyle bir borcu olmadığı" şeklindeki itirazı kapsamında değerlendirilmelidir. Bu kapsamda, ödeme emrinin dayanağını teşkil eden kamu alacağının maddi kaynağına ilişkin hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve borcun tahakkukundan önceki aşamaya ilişkin hukuka aykırılık iddialarının incelenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Mahkeme tarafından ödeme emrine karşı açılan işbu davada ileri sürülen iddiaların "böyle bir borcunun olmadığı" itirazı kapsamında değerlendirilerek işin esasının değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete 5015 sayılı Kanun uyarınca verilen idarî para cezası kaynaklı kamu alacağının takip ve tahsiline yönelik olarak düzenlenen … tarih ve … ana takip dosya numaralı, 850.000,00-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hukuka uygunluk karinesinden yararlanan idarî işlemin, idarenin iradesi dışında yalnızca mahkeme kararıyla hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırılması mümkündür ve söz konusu işlemlere karşı dava açılmasının süresi ve yolu kanunla belirlenmiştir. Bu yol ve süre dışında ilgili idarî işlemin mahkemece değerlendirilme imkânı bulunmamaktadır. Aksi takdirde idarî işlemin sürekli ortadan kaldırılma riski bulunur ki, bu durum idarenin sürekliliği ve işleyişi açısından bir aksamaya sebebiyet vermesinin yanı sıra, işlemden yararlananların da hukuk güvenliğinin korumasız kalması sonucunu doğurur.
Kural olarak ödeme emrinin dayanağını oluşturan idarî işlemin hukuka uygunluk denetimi ancak bu işleme karşı açılmış bir davada mümkündür. Ödeme emrinin dayanağı işlem, dava açılmayarak idarî yönden veya dava neticesinde yargısal olarak kesinlik kazanmış ise, ödeme emrine karşı açılan davada, söz konusu idarî işlemin hukukilik denetimi yapılamaz. Ancak, 6183 sayılı Kanun’un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin, "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında ... itirazda bulunabilir..." hükmü kapsamında inceleme yapılabilir. Bu maddede belirtilen "böyle bir borcu olmadığı" itirazı kapsamında ise, dava açılmayarak idarî yönden kesinleşmiş işlemin yeniden dava edilmesi sonucunu doğuracak şekilde hukukilik denetimi yapılması mümkün olmayıp, yalnızca dayanak işlemin tahakkukundan sonraki aşamalara ilişkin olarak ileri sürülen iddialar incelenebilir.
İstisnaî olarak hak arama hürriyeti kapsamında, haklı ve meşru bir sebeple ödeme emrinin dayanağı işleme karşı dava açma imkânı elde edememiş kişilerin, ödeme emrine karşı açmış oldukları davada 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesindeki "böyle bir borcu olmadığı" itirazı kapsamında ödeme emrinin dayanağı işlemin hukuka uygunluk denetimi yapılabilir.
Davaya konu olayda, davacı şirketin, adına düzenlenen idarî para cezasına karşı dava açmadığı ve söz konusu para cezasının kesinleştiği; idarî para cezası işleminin tebliğinin usulsüz olduğu ve dava açma imkânın bulunmadığının da ortaya konulamadığı görüldüğünden, davacı adına uygulanan idarî para cezasının hukuka uygunluğunun bu aşamada "borcum yoktur" itirazı kapsamında incelenme imkânı bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
