
Esas No: 2019/2173
Karar No: 2022/792
Karar Tarihi: 10.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2173 Esas 2022/792 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2173 E. , 2022/792 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2173
Karar No : 2022/792
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü-...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Mirasçısı ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi ....Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ...Orman Ürünleri Ltd. Şti'ne ait vergi borcunun tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla muris … adına düzenlenen ...tarih ve ...ila ...sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; 2005/Şubat dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin yasal süresi geçtikten sonra verilmesi nedeniyle kesilen iki kat usulsüzlük cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 2017/1 sayılı ödeme emri yönünden; katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gerektiği dönemde muris ...'in kanuni temsilci sıfatının bulunması ve beyanname verme ödevinin muris tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle kesilen usulsüzlük cezasından sorumluluğunun bulunduğu, anılan amme alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 18/11/2005 tarihinde posta yoluyla tebliğ edildiği, amme alacağının süresi içinde ödenmemesi üzerine yapılan malvarlığı araştırmaları neticesinde borcun şirketten tahsil imkanı kalmadığının tespit edildiği anlaşıldığından, süresi içinde ödenmeyen ve şirketten tahsili mümkün olmayan amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 2005/Ocak-Mart dönemi kurum geçici vergisi beyannamesine istinaden tahakkuk eden geçici vergiye ait gecikme zammı borcunu içeren 2017/2 sayılı ödeme emri yönünden; beyannamenin verildiği ve tahakkuk eden verginin ödenmesi gerektiği dönemde davacının kanuni temsilcilik sıfatının bulunmaması nedeniyle davacının dava konusu ödeme emri içeriği vergi borcundan sorumluluğunun bulunmadığı, ...sayılı ödeme emri yönünden; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ile söz konusu ödeme emirlerinin asıl borçlu şirkete tebliğine ilişkin tebliğ belgelerin ara kararıyla istenildiği, ibraz edilen ödeme emrinin dava konusu ...sayılı ödeme emri içeriği amme alacaklarını içermediği, bu durumda, davalı idarece kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenerek usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin ortaya konulamaması nedeniyle şirket hakkında yapılan takibatın henüz kesinleşmediği ve bu aşamada davacının borçtan sorumlu tutulamayacağının anlaşıldığı, ...sayılı ödeme emri yönünden ise; ödeme emri içeriği amme alacaklarının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin, 27/12/2012 tarihinde ...'in ikamet adresinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte ...'in şirketi temsil yetkisinin ve ortak sıfatının bulunmaması nedeniyle, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden şirket hakkında yapılan takibin kesinleşmediği ve bu aşamada davacının borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davacı adına düzenlenen ...sayılı ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne ...sayılı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Murisin vergi borçlarından ilgili dönemlerde şirketin kanuni temsilcisi olduğundan sorumluluğu bulunduğu, şirket ödeme emirlerinin de usulüne uygun olarak tebliğ edildiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2....Bölge İdare Mahkemesi ....Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ...Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
