
Esas No: 2018/9228
Karar No: 2022/1483
Karar Tarihi: 10.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/9228 Esas 2022/1483 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/9228 E. , 2022/1483 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9228
Karar No : 2022/1483
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ortağı olduğu … Orman Ürünleri Tic. Ltd. Şti.'nin ödenmeyen vergi borçlarından dolayı adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; asıl borçlu şirkete ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket hakkında mal varlığı araştırmasının TAKBİS, Motorlu Taşıtlar Sorgulama ve Deniz Taşıtları Sorgulamasının elektronik ortamda yapıldığı, mahkemenin 11/04/2018 tarihli ara kararı ile asıl borçlu şirketin ülke çapındaki bankalardaki hesap yada hesaplarının ve Sivil Havacılık sorgulamasının yapılıp yapılmadığının sorulduğu, ara karar cevabında davalı idarenin davacıya ödeme emri düzenlediği 20/10/2017 tarihi itibariyle asıl borçlu şirket hakkındaki mal varlığı araştırmasının sadece elektronik ortamda sınırlı olarak yapıldığı, uyuşmazlık konusu amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilmediği hususu tam olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; asıl borçlu şirkete ait 2008-2009 yıllarına ait defter ve belgelerinin ibrazının 19/04/2012 tarihli yazıyla istenildiği, şirketin son kanuni temsilcisi …'a 19/04/2012 yılında tebliğ edildiği, defter belgelerin ibraz edilmemesi üzerine tarhiyat yapıldığı, şirketten tahsil olanağı kalmadığından bahisle ortak sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlemişse de şirketin son kanuni temsilcisi adına takibat yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyada bir bilginin bulunmadığı, davacı adına düzenlenen ödeme emri ile şirketin 24/09/2007 ile 16/07/2008 tarihleri arasında kanuni temsilcisi olan … adına düzenlenen ödeme emrinin aynı tarihleri taşıdığı, … tarafından … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, şirket kanuni temsilcisi hakkında takibat tamamlanmadan şirket ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık olmadığı sonucuna varılmıştır. Bölge İdare Mahkemesince istinaf isteminin gerekçeli reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsilinin mümkün olmadığının anlaşılması üzerine davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, şirket tüzel kişiliğinden alacağın tahsil edilmesi için tüm takip yollarının denendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava dosyasının incelenmesinden; asıl borçlu … Orman Ürünleri Tic Ltd. Şti.'ne ait 2008-2009 takvim yıllarına ilişkin defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle şirket adına 2008/1,2,3,4,5 ve 6 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve gecikme faizine ilişkin kamu alacaklarının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine 24/07/2008 tarih ve 246 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil ve ilan edilen 16/07/2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 11/12/2018 tarih ve E:2013/1, K:2018/1 sayılı kararıyla, limited şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun takip ve tahsiline ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'da, kanuni temsilci ile ortak arasında bir öncelik sıralaması bulunmadığından, limited şirketin vergi borcunun tahsilinde ortağın takibine başlanabilmesi için kanuni temsilcinin takibinin gerekli olmadığı sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Bu durumda, şirketin kanuni temsilcisi hakkında takip yapılıp sonuçlandırılmadan şirket ortağı sıfatıyla 6183 sayılı Kanunun 35. maddesine göre ödeme emri düzenlenemeyeceği yolunda verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Buna göre, Vergi Dava Dairesince yeniden verilecek kararda; davacının ihtilaflı dönemlerde şirket ortağı sıfatını haiz bulunup bulunmadığı, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, asıl borçlu şirket hakkında mal varlığı araştırması yapılıp yapılmadığı vb. hususlar yönünden araştırma yapılarak değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
