Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2012/9051
Karar No: 2013/975
Karar Tarihi: 13.02.2013

Danıştay 5. Daire 2012/9051 Esas 2013/975 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, aile yardımı ödeneğinden yararlanmak için başvuruda bulunmuş ancak talebi reddedilmiştir. Davacı bu kararın iptalini ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir. İdare Mahkemesi, davacının aile yardımı ödeneğinden yararlanmasına engel durum olmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir. Ancak Danıştay Beşinci Dairesi, davacının çalışma statüsü ve ilgili kanun ve yönetmeliklerdeki düzenlemeler dikkate alındığında aile yardımı ödeneği almaya hak kazanamayacağı sonucuna varmış ve İdare Mahkemesi kararını bozmuştur. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 2. maddesinde, aile sağlığı elemanı olarak tanımlanan davacının çalışma statüsü, Mali hakları, ödenecek ücretler ve yapılacak ödemeler ise Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelikte düzenlenmektedir. Davacı bu düzenlemeler çerçevesinde aile yardımı ödeneği alamayacağı sonucuna varılmıştır. Kararda ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2012/9051
Karar No: 2013/975

Temyiz Eden (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf(Davacı): …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti:Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır..

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … Aile Sağlığı Merkezinde sözleşmeli aile sağlığı elemanı olarak görev yapan davacının, aile yardımı ödeneğinden yararlanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … İl Sağlık Müdürlüğü'nün 22.03.2011 tarih ve 3253 sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; davalı idare bünyesinde sözleşmeli aile sağlığı elemanı olarak görev yapan ve aile yardımı ödeneğinden veya bir başka adla yapılan herhangi bir ödemeden yararlanmayan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 6111 sayılı Kanunla eklenen ek 8. madde uyarınca Devlet memurlarına verilen aile yardımı ödeneğinden yararlanmasına engel bir durumun olmadığı, bu ödenekten faydalandırılmaması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 2. maddesinde, aile sağlığı elemanı; aile hekimi ile birlikte hizmet veren hemşire, ebe, sağlık memuru gibi sağlık elemanı olarak tanımlanmış, "Personelin Statüsü ve Mali Hakları" başlıklı 3. maddesinde, Sağlık Bakanlığının; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakati üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye veya aile hekimliği uzmanlık eğitimi veren kurumlarla sözleşme yapmaya yetkili olduğu belirtilmiştir. Anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan 30.12.2010 gün ve 27801 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 19. maddesinde, aile sağlığı elemanlarına yapılacak ödemeler düzenlenmiş, maddenin 5. fıkrasında sözleşmeyle çalıştırılan aile sağlığı elemanlarına bu Yönetmelikte belirlenen ödemelerin dışında, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 17. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen eğitimlere katılmaları halinde, 6245 sayılı Harcırah Kanunu kapsamında ödenecek geçici görev yolluğu hariç olmak üzere, herhangi bir ad altında başkaca bir ödeme yapılamayacağı belirtildikten sonra, bu statüde çalışanlara, her ne şekilde olursa olsun, sözleşmelerinin sona ermesi veya erdirilmesi durumunda, sosyal güvenlik mevzuatı gereği ödenenler hariç herhangi bir ödeme yapılmayacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 25.2.2011 günlü Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6111 sayılı Kanunun 118. maddesiyle eklenen ek 8. maddede; "Ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilenlerden aile yardımı ödeneğinden veya başka bir ad altında da olsa aynı amaçla yapılan herhangi bir ödemeden yararlanamayanlara, Devlet memurlarına verilen aile yardımı ödeneği, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenir." hükmü getirilmiştir. Davacı, değinilen Ek 8. maddede yer alan düzenlemeden yararlandırılması gerektiğini ileri sürmekte ise de; Kanun'un yalnızca kamu kurum ve kuruluşları teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde çalışan sözleşmeli personeli kapsadığı, maddede aile hekimleri ile aile sağlığı elemanlarına yer verilmediği, Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelikte ise aile sağlığı elemanlarına hesaplanma usulü belirlenen ücretin dışında başka bir ödeme yapılamayacağının vurgulandığı ve aile sağlığı elemanlarına aile yardımı ödenmesine olanak sağlayan herhangi bir kurala yer verilmediği anlaşıldığından, davacının aile yardımından faydalandırılmaması yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 13/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi