
Esas No: 2020/6654
Karar No: 2022/935
Karar Tarihi: 14.03.2022
Danıştay 5. Daire 2020/6654 Esas 2022/935 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/6654 E. , 2022/935 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6654
Karar No : 2022/935
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı / ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... . İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden ihraç işleminin hukuka aykırı olduğu, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri ile getirilen düzenlemelerin etkileri olağanüstü hal sona erdikten sonra da devam edecek şekilde geçici olmayan tasarruflar içerdiği, ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasaya aykırı olduğu, Anayasanın 121. ve TBMM İç Tüzüğü'nün 128. maddeleri gereğince 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulunda onaylanması gerekirken onaylanmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisi olmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, OHAL KHK'sı ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin ölçülü olmadığı, tavsiye niteliğinde olan ve sadece Bakanlar Kuruluna gönderilmek üzere kabul edilen MGK kararlarının kişileri bağlayıcı olmadığı, 685 sayılı KHK'nın 11. maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından kurulan mahkemelerin tabii hakim ilkesine aykırı olduğu, görevini Devlete sadakat içinde, Anayasa ve yasalara bağlı şekilde yerine getirdiği, darbe girişimiyle hiçbir ilgisi olmadığı, terör örgütü üyeliğinin kasten işlenebilen bir suç olduğu, söz konusu yapının terör örgütü olarak ilan edildiği 26/05/2016 tarihinden önceki eylem ya da işlemlerden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, "mensubiyet", "iltisak" ve "irtibat" kavramları ile ne kastedildiğinin belli olmadığı, bu kavramların soyut ve muğlak kavramlar olduğu, kişisel verilerinin yasa dışı şekilde elde edildiği, kamu görevinden çıkarıldıktan sonra elde edilen delillerin önceki kararı hukuka uygun yapmayacağı, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, OHAL Komisyonunca hak ihlalleri yönünden inceleme yapılmadığı, masumiyet karinesinin, gerekçeli karar hakkının, adil yargılanma hakkının, Anayasanın 2., 6., 9., 11., 13., 15., 17., 37., 38., 70., 121., 129., 130., 138., 141., 142. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. ve 15. maddelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının "adli yardım" talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin üçüncü fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşısında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, davacının ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... sayılı esasında görülen ceza davasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de davacının mahkumiyet kararı henüz kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
... Bölge İdare Mahkemesi ... . İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
