Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/19283
Karar No: 2018/2053
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/19283 Esas 2018/2053 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işvereninin kendisini sözlü olarak işten çıkardığını ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile diğer ücret alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı ise, davacının rapor sunarak işyerine gelmediğini ve haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkeme davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiş, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay bozma kararı vermiştir. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalının sunmuş olduğu imzalı ödeme belgeleri ve banka kayıtları dikkate alınarak fazla mesai ücreti alacağından indirim yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, davacının 2013/Ocak ayı maaşının hesaplanması sırasında ödendiği ancak mahsup edilmediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, temyiz edilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştur.
Anayasal dayanak: 141. madde
Kanun maddesi: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi
9. Hukuk Dairesi         2017/19283 E.  ,  2018/2053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 26/08/1991-21/01/2013 tarihleri arasında laboratuar sorumlusu olarak aylık 1.950 TL net ücret ile çalıştığını, ücretinin bordroda görünen kısmını bankadan geri kalan kısmını elden aldığını, hafta içi 08:30-18:00 arasında, cumartesi günleri 08:30-15:00 arasında çalıştığını, hafta içi ortalama 2-3 gün 20:00’e kadar çalıştığını, davalı işverenin müvekkilinin yanına çağırarak sözlü olarak iş akdini feshettiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, davacının 22-23-24.01.2013 tarihlerinde işyerine gelmediğini, 25.01.2013 tarihinde mazeret bildirmesinin istendiğini, sağlık sorunlarını mazeret göstererek rapor getirdiğini, yani raporunu getirdiği tarih itibariyle işten atılmamış olduğunu, usulsüz rapor sunan davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, sözlü bir fesih yapılmadığını, imzalı bordrolarda görünen ücreti aldığını, yaptığı fazla mesailerinin bordroda gösterilerek ödendiğini, bordroda görünenden daha fazla çalışması olmadığını, genel tatillerde çalıştığında ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 23.06.2016 tarih, 2015/2755 Esas, 2016/15152 Karar sayılı kararı ile özetle, “Mahkemece davacının iddiaları kısaca açıklanmış ise de, davalının savunmalarının ne olduğu yazılmamış, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller belirtilmemiş, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açıklanmamış, feshin neden haksız olduğuna ilişkin dosyaya özgü gerekçe oluşturulmadığı gibi hüküm altına alınan alacakların kabul sebepleri belirtilmemiştir.
    Kararın gerekçesi Mahkeme tarafından dosyaya özgü biçimde oluşturulmalıdır. Bilirkişi raporuna atıfta bulunularak gerekçe oluşturulamaz. Gerekçesiz karar yazılması, adil yargılanma hakkının ihlalidir.
    Sonuç olarak, Mahkemenin gerekçeli kararının T.C. Anayasası’nın 141. maddesinin amacına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Ödeme belgelerinin hakkı ortadan kaldıran özelliği ile yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren vekili temyiz aşamasında fazla mesai ücretine ilişkin bir kısım imzalı ödeme belgeleri sunmuştur. Bu belgeler geçerli ve davacının, ileri sürdüğü alacaklara karşılık yapılan ödemeler olduğunun anlaşılması halinde hakkı ortadan kaldırma özellikleri vardır. Açıklanan sebeple bu belgelerin değerlendirilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılacak iş; imzalı ödeme belgelerine karşı davacı asile diyeceklerini sormak, talep ettiği alacaklar açısından bu belgeler ile davacıya ödeme yapılıp yapılmadığını ve fazla mesai alacağından bu belgelerdeki miktarların mahsubunun gerekip gerekmediğini tespit ederek sonuca gitmektir.
    3-Davacı işçi 2013/Ocak ayı çalışması karşılığı ücretinin ödenmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuş, Mahkemece de bu talep hüküm altına alınmıştır.
    Dosyada mevcut banka kayıtlarına göre, davacının hesabına 2013/Ocak ayı maaş ödemesi olarak 15.02.2013 tarihinde 574,81 TL yatırıldığı görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işverence yapılan bu ücret ödemesinin hesaplama sırasında mahsup edilmemesi hatalıdır.
    Ayrıca, söz konusu ödeme davanın açılmasından sonra yapıldığından davalı işveren yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi