Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/2994
Karar No: 2022/1338
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 10. Daire 2017/2994 Esas 2022/1338 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/2994 E.  ,  2022/1338 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/2994
    Karar No : 2022/1338

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMLERİN_KONUSU : Davacı tarafından, …'da bulunan Hava Meydan Komutanlığında er olarak askerlik vazifesini yapmakta iken 06/01/2012 tarihinde er ... tarafından darp edildiği, bu darp olayı neticesinde çenesinin ve birçok dişinin kırıldığı belirtilerek bu olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlarının karşılığı olarak 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile beraber ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesince (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Dairemize gönderilen) maddi tazminat isteminin reddi, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıya ödenmesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 12.550,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesi yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı tarafından maddi tazminatın reddine ilişkin kısmı ile reddedilen miktar üzerinden nispi avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının; davalı idare tarafından ise aleyhlerine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, haksız fiil sonucu kalıcı sakatlığı meydana geldiği, maddi tazminat talebinin yeniden değerlendirilmesinin gerektiği, Anayasa Mahkemesinin yasal vekalet ücretine ilişkin kararları doğrultusunda kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının yeniden değerlendirilmesi gerektiği; davalı idare tarafından ise dava konusu olayda idarenin kusurunun bulunmadığı, olay hizmet gereklerinden değil davacının başka bir askerle yaşadığı münakaşa sonucu meydana geldiğinden zarar ile idare arasındaki illiyet bağının koptuğu, bu durumda kusursuz sorumluk ilkesi gereği de sorumluluklarından bahsedilemeyeceği, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, manevi tazminat için faiz başlangıcının manevi tazminat miktarının ilk defa öğrenildiği karar tarihi olması gerektiği iddialarıyla temyize konu kararın belirtilen kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile vekalet ücreti ve faiz başlangıcı yönünden İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    A) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Maddi Tazminatın Reddine İlişkin Kısmı İle Manevi Tazminat İsteminin Kısmen Kabulüne İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın bu kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    B) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarına Olay Tarihi Olan 06/01/2012 Tarihinden Ödeme Tarihine Kadar Yıllık %9 (Yüzde Dokuz) Yasal Faiz Yürütülmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Faiz en basit biçimiyle; idarenin tazmin borcu bağlamında, kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
    2577 sayılı Kanun'un 13. maddesinde, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
    Bu durumda, temyize konu kararda hükmedilen manevi tazminat miktarına olay tarihi olan 06/01/2012 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (Yüzde Dokuz) yasal faiz yürütülmesine hükmedilmiş ise de; manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.
    Bu sebeple temyize konu kararın hüküm fıkrasında yer alan "hükmedilen manevi tazminat miktarına olay tarihi olan 06/01/2012 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (Yüzde Dokuz) yasal faiz yürütülmesine" kısmının "hükmedilen manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

    C) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdare Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
    21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." düzenlemesi,
    Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.


    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Dava, davacı tarafından …'da bulunan Hava Meydan Komutanlığında er olarak askerlik vazifesini yapmakta iken 06/01/2012 tarihinde er ... tarafından darp edildiği, bu darp olayı neticesinde çenesinin ve birçok dişinin kırıldığı belirtilerek bu olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlarının karşılığı olarak 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile beraber ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden nispi olarak hesap edilen 10.750,00 TL ile reddedilen manevi tazminat için maktu olarak belirlenen 1.800,00 TL'nin toplamından oluşan 12.550,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.
    Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, tümden ret veya kısmen kabul kısmen retle sonuçlandığı durumlarda kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminata ilişkin vekalet ücretinin Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
    Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, tamamı reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
    Bu durumda; davalı idare lehine, Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi ve manevi tazminat için ayrı ayrı "1.800,00 TL" olmak üzere toplamda "3.600,00 TL" vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "12.550,00 TL avukatlık ücretinin" ibaresinin "3.600,00 TL vekalet ücretinin" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin esastan reddine, vekalet ücreti yönünden kabulüne,
    2. Davalı idarenin temyiz isteminin esastan reddine, faiz başlangıcı yönünden kabulüne,
    3. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesi'nin (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Dairemize gönderilen) … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan "hükmedilen manevi tazminat miktarına olay tarihi olan 06/01/2012 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (Yüzde Dokuz) yasal faiz yürütülmesine" kısmının "hükmedilen manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine" şeklinde ve "12.550,00 TL avukatlık ücretinin " ibaresinin ise "3.600,00 TL vekalet ücretinin" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3. Dosyanın yetkili … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.




    (X) - KARŞI OY :

    Uyuşmazlıkta, kabul edilen manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken olay tarihi itibarıyla işletilmesi ve tamamı reddedilen maddi tazminat miktarına davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti hükmedilmesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, Mahkeme kararının bu kısımlarının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyu ile Daire kararının bu kısımlarına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi