Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/1711
Karar No: 2022/1024
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 7. Daire 2018/1711 Esas 2022/1024 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/1711 E.  ,  2022/1024 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/1711
    Karar No : 2022/1024

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
    … Gümrük Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Çinko Bakır Metal Mamülleri ve Tekstil İmalat Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyanname ile … tarih ve … sayılı Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında geçici ithali yapılan eşyanın süresinde yurt dışı edilmediğinden bahisle tahakkuk eden vergilerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca bir ay içerisinde ödenmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; vade belirleme amacıyla tesis edilen davaya konu işlemin, aynı zamanda kişilerin hukuki statülerinde etkili yaptırım içermesi ve sonraki aşamalarda yapılacak işlemlere dayanak teşkil etmesi nedeniyle kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğinde olduğu, öte yandan, idari itiraz yoluna tabi tutulması da olanaklı olmayan bu işlem için itiraz yoluna başvurulmaksızın doğrudan dava açılabileceğinden, idarenin usule ilişkin itirazının yerinde görülmeyerek işin esası hakkında yapılan incelemede; olayda, dahilde işleme rejimi şartlarının ihlal edildiği hususunun, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının … tarih ve … sayılı yazısı ile yetkili gümrük idaresine bildirim yapıldığı tarihte tespit edilmiş olacağı ve bu tarihten itibaren 3 yıl içinde tebligatın yapılması gerektiği, anılan yazının, Ambarlı Gümrük Müdürlüğünün 10/01/2017 tarihli yazısı içeriğinden Bölge Müdürlüğü kayıtlarına en geç 25/04/2011 tarihinde girdiğinin kabulü gerektiği, vergilerin ödenmesine ilişkin işlemin ise bu tarihten itibaren 3 yıllık sürenin dolmasından çok sonra 23/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda, zamanaşımına uğrayan vergiler için tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tahakkuk işleminin bulunmadığı, vade belirleme işleminin yapıldığı, tahakkuk zamanaşımının değil tahsil zamanaşımının dikkate alınması gerektiği, alacağın teminata bağlandığı ve tebligatın bildirici mahiyette olduğu, zamanaşımından söz edilemeyeceği, işlemin dava konusu olamayacağı, vergilerin ödenmemesi üzerine düzenlenecek olan ödeme emrinin dava konusu edilebileceği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 103. maddesinin 8. fıkrası uyarınca teminatlı amme alacağının zamanaşımına uğradığından bahsedilemeyeceğinden, belirtilen gerekçeyle işlemin iptalinde hukuki isabet bulunmadığından, kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyanname ile … tarih ve … sayılı Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında geçici ithali yapılan eşyanın süresinde yurt dışı edilmediğinden bahisle tahakkuk eden vergilerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca bir ay içerisinde ödenmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istenilmektedir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 108. maddesinin 1. fıkrasında, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği, 197. maddesinin 2. fıkrasında, yapılan denetimler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergilerine ilişkin tebligatın, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde yapılacağı; 184. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin 1. fıkrasında, 183. maddede belirtilen haller dışında; a) İthalat vergilerine tabi eşyanın geçici depolanmasından veya tabi tutulmuş olduğu gümrük rejiminin uygulanmasından doğan yükümlülüklerden birinin yerine getirilmemesi, b) Eşyanın söz konusu gümrük rejimine tabi tutulmasına veya nihai kullanımı nedeniyle indirimli yahut sıfır ithalat vergi oranı uygulanmasına ilişkin koşullardan birine uyulmaması hallerinde ve bu fiillerin geçici depolamanın veya ilgili gümrük rejiminin yanlış uygulanması sonucunu yarattığının tespit edilmesi durumunda, ithalat nedeniyle gümrük yükümlülüğünün başlayacağı hükme bağlanmıştır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 54. maddesinde de, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının, tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı; cebren tahsilin, amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi; amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi veya gerekli şartların varlığı halinde, borçlunun iflasının istenmesi suretiyle yapılacağı; 56. maddesinde ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde, teminatın, anılan kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği, 103. maddesinin 8. fıkrasında, amme alacağının teminata bağlanmasının tahsil zamanaşımını keseceği; 11. fıkrasında da, amme alacağının teminata bağlanması halinde zamanaşımı başlangıcının teminatın kalktığı tarihin rastladığı, takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günü olduğu belirtilmiştir
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca teminatlı alacağın takibi amacıyla tesis edilen ve bu nedenle 4458 sayılı Kanun'da öngörülen idari itiraz prosedürüne tabi olmayan, bir başka ifadeyle, doğrudan dava açılmasını gerektiren işleme karşı açılan işbu davada, işlemin teminatlı alacağın takibi amacıyla tesis edilmiş olması nedeniyle, tahakkuk zamanaşımı söz konusu olmayan olayda, vergiler için 6183 sayılı Kanun'un 103. maddesinin 8. fıkrası uyarınca tahsil zamanaşımı da bulunmadığından, rejim ihlali olup olmadığının belirlenmesi suretiyle uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerektiğinden, hukuki durumun hatalı nitelendirilmesine dayalı olarak verilen temyize konu kararda isabet görülmemiştir

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 16/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi