9. Hukuk Dairesi 2017/514 E. , 2018/1731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ... davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı;... Kaymakamlığı....... Huzurevi"nde 2006 yılının Mayıs ayında Yaşlı Bakım Personeli olarak çalışmaya başladığını, davalı kurum ile birkaç arkadaşı arasında sorun çıktığını ve işçilik alacakları hakkında dava açtıklarını, iş arkadaşlarının kendisini bu davada tanık olarak gösterdiklerini, daha öncelerini aralarında hiçbir sıkıntı yaşanmamasına rağmen kurum müdürü ile söz konusu davada şahit olarak yazılması sonucu sıkıntılar yaşamaya başladığını, müdürün kendisini yanına çağırarak şahitlik konusunda tehdit ettiğini, tanıklık yaptıktan sonra çalıştığı davalı taşeron firma .....Temizlik tarafından 15/12/2014 tarihli belge ile 24/08/2014 ve 11/11/2014 tarihlerinde Huzurevi Müdürlüğü" nce tutulan tutanaklar hakkında ivedi olarak savunma vermesinin istendiğini, davalı kurumdan savunmada bulunmak için süre istediği, ancak süre dilekçesinin kabul edilmediğini, dilekçesinin kabul edilmemesi üzerine... Cumhuriyet Başsavcılığı"na kendisine baskı yapıldığına dair şikayette bulunduğunu, müdürün yanına çağırarak istifa etmesi konusunda baskı kurduğunu, buna karşılık olarak istifa dilekçesini imzalayamacağını söylediğini, daha sonra kurum ile aralarındaki problemlerin devam ettiğini belirterek iş akdinin geçersiz nedene dayalı olarak feshedildiğinin tespiti ile işe iadeye karar verilmesini, boşta geçen süre nedeniyle 4 aylık boşta geçen süre ücretine hükmedilmesini, işverenin kötü niyetli olarak işe başlatmaması durumunda 8 aylık işe başlatmama tazminatına hükmedilmesini, kendisine uygulanan mobbing nedeni ile 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili; davacının bir davada tanık olarak gösterilmesi nedeniyle kurum tarafından psikolojik baskı ve mobbing uygulandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tanıklığın kanuni bir hak olduğunu, davacının işe iadesini sağlamak ve manevi tazminata hükmedilmesi yolunu meşru kılmak için mobbing iddasında bulunduğunu,davacının savunmasının alınmadığı iddialarının doğru olmadığını, savunma yapabilmesi için tutanak örneklerinin fotokopi halinde verildiğini, davacının tutanakları okuduktan sonra fotokopileri almadığını, bu nedenle zorla belge imzalatma iddialarının da doğru olmadığını, davacının kurumu izinsiz terk etmesi sebebiyle hakkında tutanak tutulduğunu, bunun üzerine diğer davalı temizlik şirketi tarafından 28/01/2015 tarih ve 541 sayılı yazı ile davacının ilişiğinin 08/02/2015 tarihinde kesileceğinin bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı...Temizlik Hizm. Taah. Tic. Ltd. Şti. vekili; işe iade ve mobbing davasının birbirinden bağımsız davalar olduğunu, söz konusu manevi tazminat davası ile işe iade davasının ayrı ayrı görülmesini talep ettiklerini, işe iade davasında dava şartları oluşmadığını, bu sebeple işe iade davasının esasına girilmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini, açılan davanın zamanında açılmadığını, davacının şirket nezdinde 01/04/2014-31/12/2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacının hiçbir yasal gerekçesi bulunmadığı halde işyerinde bağlı bulunduğu kurum amirinin odasına gelerek ben çarşıya gidiyorum işlerim var haberin olsun diyerek iş yerinden ayrıldığını, kurum müdürünün personel azlığı nedeni ile izin veremeyeceğini belirtmsine rağmen davacının yetkili amiri dinlemeyerek iş yerini tek ettiğini, bunun üzerine davacı hakkında tutanak tutulduğunu, bu tutanakların davalı şirkete ulaştırıldığını, bunun üzerine 12/01/2015 tarihinde davacıdan savunma talep edildiğini, davacının savunmadan imtina ettiğini, davacının iş aktinin feshinde haklı olduğunu, davacıya baskı uygulanmadığını, davacının diğer çalışanlara ve kurum amirlerine karşı baskı uygulama çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının iş akdinin 6 günlük süre içerisinde feshedilmemesi ve ilerleyen süreçte feshedilmesi veya tutanak tutularak sonradan feshedilmesinin geçerli feshin sonuçlarını doğrumayacağından davacının işe iadeye yönelik talebinin kabulü ile davacının mobbing derecesinde psikolojik terör veyahut bir yıldırmaya maruz kalmasının söz konusu olmadığından mobbinge dayalı manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davacı, iş güvencesi hükümleri yanında mobbinge dayalı tazminat talebinde bulunmuş olup her iki dava türünün farklı temyiz inceleme sürelerine tabi olması ve iş güvencesi hükümlerine ilişkin uyuşmazlıklara bakma görevi verilen ilk derece mahkeme kararının hatalı görülmesi halinde Yargıtay"ca kesin olarak karar verildiği göz önüne alındığında birlikte görülemeyeceği gözetilerek mahkemece bu dosyada işe iade davasının değerlendirilmesi, tazminat talebinin ise tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin 22.01.2015 tarihli fesih bildirimi ile önel verilerek 08.02.2015 tarihinde feshedileceğinin davacı işçiye bildirildiği dosya içerisindeki feshih bildiriminden anlaşılmakla, davacının da dava dilekçesinde bu fesih bildiriminin kendisine 22.01.2015 tarihinde yazı ile bildirildiğini belirtmesi karşısında davacının işveren feshini 22.01.2015 tarihinde öğrendiği ve davanın 04.03.2015 tarihinde 1 aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı sabit olmakla işe iade davasının hak düşürücü süre geçirildiğinden reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.