
Esas No: 2018/8875
Karar No: 2022/1652
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/8875 Esas 2022/1652 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/8875 E. , 2022/1652 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/8875
Karar No : 2022/1652
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Prodüksiyon Film Müzik Yapım ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu ödeme emri içeriği borçlardan 2010/1,2,3,4,5,9,10,12 dönemlerine ait kalemleri ile 2010/6,8 dönemlerine ilişkin azaltılan kısımlarının davalı idare tarafından düzeltme fişi ile terkin edildiği anlaşıldığından konusu kalmayan davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2010/6,8 dönemi kalan kamu borçları açısından ise 2010 vergilendirme dönemi için beş yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra düzenlenen rapora dayanan vergi ve ceza ihbarnamelerinin 04/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, zamanaşımına uğramış olan vergi ve cezalara ilişkin olarak düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı tarafından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30’uncu maddesinde; Re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. Vergi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmemesi halinde vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Anılan Kanunun “Takdir Kararı” başlıklı 31’inci maddesinde ise; takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı ve takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın takdir kararlarında bulunması gereken malumat arasında olduğu belirtilmiştir. Kanunun 75'inci maddesinde de, takdir komisyonlarının vergi matrahı takdir ederken Vergi Usul Kanunu'nda sayılan inceleme yetkisine haiz oldukları hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 114'üncü maddesinde; vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zaman aşımına uğrayacağı, şu kadar ki vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zaman aşımını durduracağı, duran zaman aşımının mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam edeceği hükme bağlanmış olup, zaman aşımının sadece takdir komisyonuna başvurmakla duracağı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece 2010/6 katma değer vergisi dönem matrahının VUK'nun 30/6 maddesi gereğince takdiri için 17/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevki ile zamanaşımının durduğu, takdir komisyonunca ...tarih ve ... sayılı ...Vergi Tekniği Raporuna istinaden davacının dönem matrahının ...tarih ve ...sayılı kararı ile takdir edildiği, vergi/ceza ihbarnamelerinin 04/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, takdir komisyonu kararının vergi dairesine geldiği tarihten itibaren 14 gün içerisinde ihbarnamenin tebliğ edilmemesi halinde tarhiyatın zamanaşımına uğrayacağı, dolayısıyla takdir komisyonu kararının vergi dairesine hangi tarihte geldiğinin açıklığa kavuşturulması ve bu tarihe göre uyuşmazlıkta tarh zamanaşımı bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekirken, salt zamanaşımı süresini durdurmak amacıyla takdire sevk işlemi yapıldığından bahisle uyuşmazlık konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığından bahisle verilen temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
