Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/663
Karar No: 2022/865
Karar Tarihi: 17.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/663 Esas 2022/865 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/663 E.  ,  2022/865 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/663
    Karar No : 2022/865

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ...
    VEKİLİ: ...
    2- ... Başkanlığı
    VEKİLİ: Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 22/12/2021 tarih ve E:2020/10846, K:2021/14301 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Samsun İli, Atakum İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar ile ... ada, ..., ..., ..., ...,...,..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların, kent merkezinde yer alan Gülsan Sanayi Sitesinin taşınmasına yönelik projenin ivedilikle hayata geçirilmesi amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 09/05/2020 tarih ve 31222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 08/05/2020 tarih ve 2498 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 22/12/2021 tarih ve E:2020/10846, K:2021/14301 sayılı kararıyla;
    Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartların ortaya konulması gerektiği,
    Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu,
    Dava konusu işlemin, dava konusu alanın bütün olarak değerlendirilmesi, kamulaştırma işlemlerinin ve devamındaki yapım sürecinin kül halinde yürütülmesinin proje bütünlüğü açısından önemli olduğu, yeni sanayi bölgesi olarak belirlenen alanda yapılaşmaya bir an önce başlanabilmesi için bölgenin tamamının idarenin tasarrufunda bulunması gerektiğinden bahisle tesis edildiği,
    Belirtilen acele kamulaştırma gerekçesinin, acele kamulaştırma yapılabilmesi için yeterli olmadığı, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği,
    Diğer taraftan, uyuşmazlığa konu taşınmazları da kapsayan alanda yapılan imar planı paftalarının incelenmesinden, ... ada, ... parselin kısmen ticaret alanı, kısmen taşıt yolu, kısmen otopark alanında; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen park alanı, kısmen yol alanında; ... ada, ... parselin kısmen cami alanı, kısmen taşıt yolu, kısmen park alanı, kısmen otopark alanında; ... ada, ... parselin park alanında; ... ada, ... parselin kısmen park alanı, kısmen taşıt yolunda; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolu, kısmen park alanında; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolunda; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolunda; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolunda; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolu, kısmen park alanında; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolu, kısmen park alanında; ... ada, .... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolu, kısmen yaya yolu, kısmen otopark alanında; ... ada, ... parselin kısmen küçük sanayi alanı, kısmen taşıt yolunda kaldığının görüldüğü,
    Bu durumda, her ne kadar dava konusu acele kamulaştırma kararı, kent merkezinde yer alan ... Sanayi Sitesinin taşınmasına yönelik projenin ivedilikle hayata geçirilmesi amacıyla tesis edilmiş ise de, uyuşmazlığa konu taşınmazların imar planlarında özel kullanım alanlarına da isabet ettiği görüldüğünden, dayanağı imar planlarına aykırı olan dava konusu acele kamulaştırma işleminde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmadığı,
    gerekçeleriyle, dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin kısımlarının iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, Samsun il merkezinde yer alan mevcut sanayinin günün koşullarında ihtiyacı karşılayamamasının yanı sıra gerek ekonomik, çevresel gerekse sağlık yönüyle şehir hayatına olumsuz etkilerinin her geçen gün artmaya başladığı, bunun önlenebilmesi için bu olumsuz durumun ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında belirlenen yeni sanayi bölgesine taşınmasında üstün kamu yararının bulunduğu ve bunun ivedilikle hayata geçirilebilmesi için öncelikle yeni belirlenen sahanın acele kamulaştırılmasının zorunlu olduğu, yeni sanayi bölgesi olarak belirlenen alanda yapılaşmaya bir an önce başlanabilmesi için bölgenin tamamında idarenin tasarrufunun bulunmasının zorunlu olduğu, muhtelif bölgelerde yapılan çalışmalardan da görüleceği üzere olağan kamulaştırma süreçlerinin uzun yıllar devam ettiği, ayrıca Daire kararının uyuşmazlığa konu taşınmazlardaki davacıya ait hisseler için değil parsel bazında verilmesinin de hukuka aykırı olduğu, öte yandan, bölgesel olarak kamulaştırma alanı içerisindeki taşınmazların küçük sanayi yapım alanına ait kısmının kamulaştırılması, diğer kullanımlarda kalan kısımlarının ise kamulaştırılmamasının söz konusu olamayacağı, zira kamulaştırma işlemi ve buna bağlı yapılaşmanın bölgesel olarak yürütülmekte olduğu, inşa edilecek sanayi bölgesinin bütün donatı alanlarıyla bir bütün halinde gerçekleştirilmesi gerektiği, belirtilen nedenlerle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile sonucu itibarıyla hukuka uygun olan Daire kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    09/05/2020 tarih ve 31222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 08/05/2020 tarih ve 2498 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Samsun kent merkezinde yer alan ... Sanayi Sitesinin, mer'i imar planlarında sanayi sitesi gelişim alanı olarak belirlenen alana taşınmasına yönelik projenin ivedilikle hayata geçirilmesi amacıyla, sanayi sitesi gelişim alanında bulunan taşınmazların, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmesi üzerine, mülkiyeti davacıya ait taşınmazlar yönünden acele kamulaştırma kararının iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    Anayasa'nın 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin Ek 1 Nolu Protokolü'nün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde; "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesinde, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu'nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanun'un 3. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktarın, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu kuralı düzenlenmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyize konu Daire kararında, dava konusu acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararının, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı ve uyuşmazlığa konu taşınmazların imar planlarında özel kullanım alanlarına da isabet ettiği görüldüğünden, dayanağı imar planlarına aykırı olduğu gerekçelerine yer verildiği anlaşılmaktadır.
    Sanayi sitesi gelişim alanları planlanırken, imar mevzuatı, planlama esasları ve şehircilik ilkelerinin bir gereği olarak, sanayi sitesine hizmet edecek ticaret alanları ile yol, otopark, park ve camii gibi teknik ve sosyal donatı alanlarının da oluşturulması, buna ilişkin mer'i imar mevzuatında yer alan standartların sağlanması gerektiği, bu haliyle, sanayi sitesi gelişim alanlarının, sanayi kullanımında olan taşınmazlar ve bu taşınmazlara hizmet edecek ticaret alanları ile teknik ve sosyal donatı alanlarıyla bir bütünlük arz ettiği açıktır.
    Dolayısıyla, planlı sanayi sitesi gelişim alanlarının, sanayi kullanımlarıyla birlikte diğer kullanımların da bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak uygulama yapılması suretiyle gerçekleştirilmesi, imar planlarının sağlıklı ve doğru bir şekilde uygulanması açısından önemli bir gerekliliktir.
    Nitekim, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında da, kent merkezinde yer alan ... Sanayi Sitesinin taşınmasına yönelik projenin ivedilikle hayata geçirilmesi amacıyla acele kamulaştırma kararı verildiği, ... Sanayi Sitesinin taşınmasına yönelik projenin ise, sanayi sitesi gelişim alanı olarak belirlenen alandaki, sanayi kullanımına ayrılan alanlarla birlikte, Daire kararında özel kullanım alanları olarak belirtilen, ticaret, otopark, park, yol ve camii alanlarını da kapsadığı açıktır.
    Bu durumda, sanayi sitesi gelişim alanında, sanayi kullanımı dışındaki parseller ve kullanımlar açısından, acele kamulaştırma kararının dayanak imar planlarına uygun olmadığı yönündeki değerlendirmeye, imar mevzuatı, planlama esasları ve şehircilik ilkeleri çerçevesinde itibar etme olanağı bulunmadığından, temyize konu Daire kararında yer alan, uyuşmazlığa konu taşınmazların imar planlarında özel kullanım alanlarına da isabet ettiği görüldüğünden, dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı imar planlarına aykırı olduğu yönündeki gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.
    Dava konusu acele kamulaştırma kararının, acelelik hali yönünden incelenmesine gelince;
    Acele kamulaştırma usulü, idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan, istisnai bir kamulaştırma usulüdür.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan ve kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda, acele kamulaştırılması zorunlu bulunan taşınmazlara yönelik olarak gerekli tespitler yapılıp, sebepleri de belirtilmek suretiyle başvuruda bulunulması ve bunun sonucunda da başvuruda bulunulan taşınmazlara yönelik inceleme yapılarak koşulların gerçekleşmesi halinde; Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
    Ancak, hangi kamu hizmetleri için acele kamulaştırma yönteminin kullanılacağı, projenin ve hizmetin niteliği, mahalli veya ulusal ihtiyacın ivedilikle karşılanması gerektiği vb. hususlarının, Kanun'da öngörülen acele kamulaştırma koşullarını sağlayıp sağlamadığı, her somut olayda, yargı yerince denetlenmesi gerekmektedir.
    Bu kapsamda, uyuşmazlık incelendiğinde, davalı idarelerce, günün ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve çevre ve halk sağlığı yönünden şehir hayatına olumsuz etkileri bulunduğu belirtilen, Samsun il merkezinde yer alan mevcut sanayinin, belirtilen olumsuzlukların giderilmesi maksadıyla, imar planlarında sanayi sitesi gelişim alanı olarak belirlenen alana taşınmasında kamu yararı bulunmakta ise de; dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ve acelelik halinin somut olarak ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, olağan kamulaştırma prosedürünün uzun yıllar sürmesinin, "acelelik hali" açısından yeterli bir dayanak teşkil edemeyeceği de açıktır.
    Bu durumda, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, acele kamulaştırmaya yönelik Cumhurbaşkanı Kararının dava konusu taşınmazlara yönelik kısımlarında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin kısımlarının iptali yolunda verilen temyize konu Daire kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin REDDİNE;
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 22/12/2021 tarih ve E:2020/10846, K:2021/14301 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 17/03/2022 tarihinde esasta ve gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY
    X- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde, “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına” veya “aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde” veya “özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda” gerekli olan taşınmaz malların acele kamulaştırma işlemine konu edilebileceği belirtilmiştir.
    Anılan maddede, acele kamulaştırma işleminin dayandırılacağı üç sebep unsurundan, "aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilen haller" bakımından Kanun'da açık bir düzenleme bulunmadığından, sebep unsuru bakımından idareye takdir yetkisi tanındığı açıktır.
    İdarenin takdir hakkının kullanıldığı işlemlerin hukuka uygunluk denetimlerinde, idarenin takdir hakkını ortadan kaldıracak şekilde yargı kararı verilmesinden kaçınılması hukuk devleti ilkesinin bir gereği olduğu gibi, aynı zamanda Anayasanın 125. maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen; yargı yetkisinin, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı; yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği yolundaki hükmün de zorunlu bir sonucudur.
    Bu bakımdan "açık takdir hatası" ve/veya "ölçülülük ilkesine aykırılık" halleri hariç, idareye tanınan takdir yetkisi üzerinde yargısal tasarrufta bulunulmamalıdır.
    İdareye tanınan takdir hakkının, kişilerin mülkiyet hakkı üzerinde etki doğurduğu tartışmasızdır. Mülkiyet hakkı gerek Anayasa'nın 35. maddesinde, gerekse taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınmıştır.
    Anayasa'nın bahse konu 35. maddesinde, mülkiyet (ve miras) hakkının, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, ifade edilmiştir. Bu durumda, acele kamulaştırma işleminin Cumhurbaşkanı Kararına dayandığı hallerde, Cumhurbaşkanınca kullanılan takdir hakkı (yasal dayanağı bulunduğundan), kamu yararı amacına ve hukuka uygun olup olmadığı noktasında denetime tabi tutulmalıdır.
    Sonuç olarak, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde Cumhurbaşkanına tanınan takdir yetkisinin hukuka uygunluk denetiminin; acele kamulaştırma işleminin kamu yararı amacına hizmet edip etmediği ve kamu yararı ile davacıların kişisel çıkarları arasında adil bir dengenin bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.
    Başka bir deyişle, bu hususlar açısından açık takdir hatası bulunup bulunmadığı ve/veya ölçülülük ilkesine aykırı hareket edilip edilmediği noktasında yargısal denetim yapılmalıdır.
    Kanunun açık lafzında yer almayan "özel ve istisnai koşulların" gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranılması, sosyal ve ekonomik politikalar üzerinde yargısal denetim yapma anlamı taşıyacağından, kabulü olanaklı değildir.
    Buna göre, hangi kamu hizmetleri için acele kamulaştırma yönteminin kullanılacağı hususu, hizmetin niteliği, özelliği, mahalli ihtiyacın ivedilikle karşılanması gerektiği hususlarının hizmeti yürüten idarece belirlenip takdir edileceği gerçeği karşısında, belirtilen hususların somut bir şekilde hukuken geçerli bilgi ve belgeler ile ortaya konulması halinde Kanun'da öngörülen acele kamulaştırma koşullarının gerçekleşmiş olduğunun kabulü gereklidir.
    Dolayısıyla, aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilen işlerde, "kamu yararı" ölçütü ve kamu yararının ve acelelik halinin belirlenmesi hususunda Cumhurbaşkanına tanınan "takdir yetkisi" çerçevesinde yargılamanın yapılması gerekmektedir.
    Çünkü, Cumhurbaşkanınca alınan acele kamulaştırma kararlarının asıl sebebini, karara konu taşınmazların bulunduğu alanın özel durumu değil, bu alanda gerçekleştirilmesi planlanan projelerin biran evvel hayata geçirilmesi gerekliliğinin bizzat Cumhurbaşkanı makamınca takdir edilmesi oluşturmaktadır.
    Öte yandan, yerleşim alanı içerisinde bulunan sanayi siteleri ile münferit sanayi işletmelerinin, imar planları ile yerleşim alanı dışında belirlenen sanayi sitesi gelişim alanlarına taşınmasının, halk sağlığı, çevrenin korunması ve yerleşim alanlarındaki yoğun trafik yükü açısından olumlu katkıları bulunmakta olup; mevzuatımızda da bu dönüşüm ve gelişim projelerinin kredi ile desteklenmesine ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yer almaktadır.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde "acelelik hali" yönünden dosyanın incelenmesinden; dava konusu taşınmazların bulunduğu alanın, acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararından önce onaylanan çevre düzeni planı ve nazım ve uygulama imar planı değişiklikleri kapsamında sanayi sitesi gelişim alanı, mevcut sanayinin bulunduğu alanın ise sanayi sitesi dönüşüm alanı olarak belirlendiği, davalı idarelerce sunulan savunma ve temyiz dilekçelerinde ise, mevcut sanayi alanının, günün ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve çevre ve halk sağlığı yönünden şehir hayatına olumsuz etkilerinin bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta, günün ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve çevre ve halk sağlığı yönünden şehir hayatına olumsuz etkileri bulunduğu belirtilen, Samsun il merkezinde yer alan mevcut sanayinin, belirtilen olumsuzlukların giderilmesi maksadıyla, imar planlarında sanayi sitesi gelişim alanı olarak belirlenen alana taşınmasında kamu yararının bulunduğu açıktır.
    Bunun yanında, mevcut sanayi alanının günün ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve çevre ve halk sağlığı yönünden tehdit oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda, imar planları ile belirlenen kullanım kararları çerçevesinde, ... Sanayi Sitesinin taşınmasına yönelik projenin, bütüncül bir yaklaşımla, bir an evvel hayata geçirilmesinde "acelelik hali"nin bulunduğunun da kabul edilmesi gerekir.
    Bu durumda, çoğunluk görüşünde yer alan, temyize konu Daire kararındaki, uyuşmazlığa konu taşınmazların imar planlarında özel kullanım alanlarına da isabet ettiği görüldüğünden, dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı imar planlarına aykırı olduğu yönündeki gerekçede hukuki isabet görülmediğine ilişkin değerlendirmeye katılmakla birlikte, uyuşmazlıkta, ayrıca, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen şartların da gerçekleştiği sonucuna varıldığından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile, dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin kısımlarının iptali yolundaki Daire kararının bozularak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    KARŞI OY
    XX- Temyiz istemine konu Danıştay Altıncı Dairesinin 22/12/2021 tarih ve E:2020/10846, K:2021/14301 sayılı kararının aynen onanması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi