
Esas No: 2020/5488
Karar No: 2022/3249
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 6. Daire 2020/5488 Esas 2022/3249 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/5488 E. , 2022/3249 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5488
Karar No : 2022/3249
DAVACI :…Derneği
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : 31/12/2019 tarih ve 30995 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına ilişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Ambalajlı su üreticilerinin, piyasaya sundukları ürünlerin ambalajlarının yarattığı çevre kirliliği için Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği kapsamında her yıl beyan usulüne göre ve ton üzerinden geri dönüşüm/geri kazanım maliyetine katılım payı adı altında bir bedel ödemekte oldukları, bu uygulamanın 10/12/2018 tarihli, 30621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan … tarihli, 7153 sayılı Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile Çevre Kanununa eklenen Ek 11. madde ile değiştirildiği, 2872 sayılı Çevre Kanununun Ek 11. maddesinde; "Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir." hükmüne yer verildiği, Kanuna ekli (1) sayılı listede geri kazanım katılım payı tutarlarının içecek ambalajları için içeceğin hacmine göre adet başına kuruş olarak, diğereri için kullanılan ambalajın ağırlığına göre kilogram üzerinden belirlendiği, 31/12/2019 tarihli, 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde "İçecek: İçme sütü, çeşnili ve aromalı/aromalandırılmış içme sütleri, bebek ve devam sütleri hariç olmak üzere içilebilir özellikte olan ve içecek olarak tüketime sunulan tüm ürünler" tanımına yer verildiği, söz konusu içecek tanımı nedeniyle ambalajlı içme sularının da "içecek" kapsamında kaldığı, yiyecek ve içeceklerle ilgili yasal düzenlemelerin mülga 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ve bu Kanunun yerine yürürlüğe giren 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda yapıldığı, Türk Gıda Kodeksine göre içeceklerin alkollü ve alkolsüz olmak üzere iki grupta değerlendirilmiş olduğu, alkolsüz içeceklerin 15/06/2007 tarihli, 26553 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Alkolsüz İçecekler Tebliğinde; “meyveli içecek, aromalı içecek, meyveli şurup, aromalı şurup, meyveli içecek tozu, aromalı içecek tozu, meyveli doğal mineralli içecek, yapay soda, kola, tonik ve aromalı su” olarak tanımlandığı, mülga 5179 sayılı Kanunun 26. maddesinde doğal kaynak, doğal maden, içme, tıbbî sular ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi, ambalajlanması ve satış esasları konusunda düzenleme yapma ve denetleme yetkisinin Sağlık Bakanlığına verilmiş olduğu, Sağlık Bakanlığının da İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik kapsamında gerekli yasal düzenlemeyi yapmış olduğu, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun "Sularla İlgili Genel Hükümler" başlıklı 27. maddesinde; herhangi bir katkı, aroma veya zenginleştirme amaçlı madde ilave edilen kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve yapay sodalarla ilgili düzenleme yapma ve denetleme yetkisinin Tarım ve Orman Bakanlığına, doğal kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve tıbbi amaçlı sularla ilgili düzenleme ve denetleme yetkisinin Sağlık Bakanlığına verilmiş olduğu, içecek sayılan ürünlerin düzenleme ve denetleme yetkisi Tarım ve Orman Bakanlığına verilmiş olan ürünler olduğu, düzenleme ve denetleme yetkisi Sağlık Bakanlığına verilmiş olan doğal kaynak suyu ve içme suyunun 5996 sayılı Kanun ve Türk Gıda Kodeksi kapsamında içecek kategorisinde kabul edilemeyeceği ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI : Sıfır atık yaklaşımına uygun olarak, 2872 sayılı Çevre Kanununda 29/11/2018 tarihli, 7153 sayılı Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklikler kapsamında; kullanımı çok yaygın olan ve kullanımları sonrası çevreye kontrolsüz olarak atılan/bırakılan su ambalajları dahil diğer içecek ambalajlarının atıklarından kaynaklı sorunları da kontrol altına almak ve ortadan kaldırmak amacıyla geri kazanım katılım payı uygulamasına geçişin öngörüldüğü, su ambalajlarının çevreye çok kolay ve yaygın olarak atılan/bırakılan ambalajların başında geldiği, su ambalajlarının çevresel etkilerinin ise ağırlıkları ile değil adetsel miktarları ve hacimsel özellikleri ile oluşmakta olduğu, dava konusu Yönetmelik uygulamalarının herhangi bir şekilde içeceklere ve/veya bunların ambalajlanmasına yönelik hüküm içermediği, uygulamanın kapsamının tamamen içeceklerin piyasaya sürülmesinde kullanılan ambalajların türü ve miktarı ile ilgili olduğu, 2872 sayılı Çevre Kanununun Ek 11. maddesi ile idareye ambalajlardan kaynaklı çevre kirliliğinin azaltılması amacıyla bu ambalajların çevresel yükleri esas alınarak ücretlendirilmesi konusunda yetki ve sorumluluk verilmiş olduğu, uygulanacak ücret konusunda da Kanuna ekli (1) sayılı listede gösterilen tarifenin esas alındığı, dava konusu Yönetmelik kapsamındaki düzenlemelerin sadece piyasaya sürülen/tüketime ve kullanıma sunulan ambalajlı içeceklerin ambalajlarından çevresel etkiler göz önünde bulundurularak geri kazanım katılım payı alınmasına yönelik olduğu, Yönetmelik kapsamında sadece içecek ambalajı olarak tanımlanacak malzemelerin açıklanması amacıyla içecek tarifi yapıldığı, ambalajların içinde yer alan ürünlere yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği, Yönetmelik içeriğinde davacı tarafından atıfta bulunulan 5996 sayılı Kanun ve mülga 5179 sayılı Kanunun içerik ve kapsamına (içeceklerin üretimi, özellikleri, ambalajlanması, kullanılması, tüketilmesi vb.) yönelik bir düzenlemenin bulunmadığı, ambalajlı içecek piyasaya sürenlerin anılan Kanunlar kapsamındaki üretim ve ambalajlama gibi faaliyetleri başta olmak üzere diğer faaliyetleri açısından da bir değişiklik yönlendirme, kısıtlamanın söz konusu olmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'NUN DÜŞÜNCESİ : Dava, 31/12/2019 tarih ve 30995 (4. mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (L) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükme bağlanmıştır. İdarelerin düzenleyici işlem yapma yetkisi "Yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesinin bir sonucu olarak yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, Kanun, Tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir.
2872 sayılı Çevre Kanununun 1. maddesinde; Kanunun amacının, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olduğu vurgulanmış, 2. maddesinde; Kirletenin: faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişileri ifade edeceği tanımına; 3.maddesinin (g) bendinde; kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamaların kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanacağı hükmüne, 29/11/2018 tarih ve 7153 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin (h) bendinde; Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi, sıfır atığın yaygınlaştırılması, döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması ve iklim değişikliği ile mücadele edilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, motorsuz veya elektrikli araçların teşviki, atıkların geri kazanımı ile arıtılmış atıksuların yeniden kullanımının teşviki, geri kazanım katılım payı, plastik içerikli poşet veya ambalaj ve tek kullanımlık materyallerin kullanımının azaltılması, depozito uygulaması, emisyon ücreti, kirletme bedeli ve kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması ve sera gazı emisyonlarının takibine yönelik karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır, hükmüne, 8. maddesinde; her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili Yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmanın yasak olduğu, kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililerin kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirletenin kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü oldukları hükmüne, "Geri kazanım katılım payı" başlıklı Ek 11. maddesinin 1. fıkrasında; "Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir. Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir." hükmüne, aynı maddenin 6. fıkrasında ise; "Bu maddeye ilişkin idari, mali ve teknik usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesine, beyan edilmesine, tahsilatına ve izlenmesine, Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esasları belirlemek amacıyla yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (L) bendinde "İçecek: İçme sütü, çeşnili ve aromalı/aromalandırılmış içme sütleri, bebek ve devam sütleri hariç olmak üzere içilebilir özellikte olan ve içecek olarak tüketime sunulan tüm ürünleri...ifade eder " şeklinde tanımlanmıştır.
Davacı tarafından; gıda mevzuatında hiç bir katkı ve aroma içermeyen suyun içecek kapsamında sayılmamasına karşın bu mevzuata aykırı olarak davaya konu düzenleme ile içecek kapsamına alındığı, davaya konu yönetmelikle öngörülen aynı içerikteki maliyetlerin Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği ile getirildiği, her yıl beyan usulü ve ton üzerinden geri dönüşüm maliyetine katılım payı ödedikleri, zorunlu ve en temel bir ihtiyaç maddesi olan bu ürünün yerli firmalarca piyasada kalarak üretimine devam edilebilmesinin ağır mali yük getiren bu koşullarda ancak kar elde etmelerini sağlayacak fiyatlarla mümkün olabileceği, bu durumun da daha az tüketime neden olarak ya da farklı su kaynaklarına, şehir şebeke sularına yönelimi getireceği ve sonuçta halk sağlığını olumsuz etkileyeceği ileri sürülmektedir.
İsrafın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, oluşan atığın miktarının azaltılmasını, etkin toplama sisteminin kurulmasını, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan, atık önleme yaklaşımı olarak tanımlanan bir hedef olan "Sıfır Atık” projesi kapsamında atıklarla etkin mücadele için Çevre Kanununa bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak amacıyla 2018 yılında getirilen düzenlemelerle kullan at ürünler yerine yeniden kullanılabilir ürünlere yönelimi arttırmak, sürdürülebilir bir şekilde çevrenin korunması ve geliştirilmesi, atıkların oluşumunun önlenmesi, önlenememesi halinde yeniden kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım, depozito sistemi gibi sistemlerin yaygınlaştırılmasının amaçlandığı görülmektedir.
Bu kapsamda, piyasaya sürülen ve tüketim sonucu çok yaygın bir biçimde çevreye atılıp/bırakılan başlıca ambalajlar olan boş su şişelerinin çevre kirliliği yarattığı açık olup tür ve miktarlarının azaltılması, kullan at ürün yerine yeniden kullanılabilir ürünlere yönelimin arttırılması için yasal düzenlemede öngörülen listede belirtilen tutarda adet bazlı geri kazanım katılım payı tahsil edileceği kuralı getirilmiş olup, Yasa hükmünün uygulanması amacıyla çıkarılan dava konusu Yönetmelikle getirilen dava konusu kuralda üst hukuk normu ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 16/03/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …'ün ve davalı idare vekili Av. …'ın geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiğinden, husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
31/12/2019 tarih ve 30995 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına ilişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır." hükmüne yer verilmiş, 2. maddesinde Kirleten, "Faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişiler" olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanununun 3. maddesinin (g) bendinde; "Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır." hükmüne, (h) bendinde; "Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi, sıfır atığın yaygınlaştırılması, döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması ve iklim değişikliği ile mücadele edilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, motorsuz veya elektrikli araçların teşviki, atıkların geri kazanımı ile arıtılmış atıksuların yeniden kullanımının teşviki, geri kazanım katılım payı, plastik içerikli poşet veya ambalaj ve tek kullanımlık materyallerin kullanımının azaltılması, depozito uygulaması, emisyon ücreti, kirletme bedeli ve kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması ve sera gazı emisyonlarının takibine yönelik karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır. Bu bentteki uygulamalara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
" hükmüne, "Geri kazanım katılım payı başlıklı" Ek 11. maddesinin 1. fıkrasında; " Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir." hükmüne, 6. fıkrasında; "Bu maddeye ilişkin idari, mali ve teknik usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanununun 3., 11. ve Ek-11. maddeleri ve 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 97. ve 103. maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 31/12/2019 tarihli, 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı; a) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsiledilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesine, beyan edilmesine, tahsilatına ve izlenmesine, b) Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esasları belirlemektir." hükmüne yer verilmiş, dava konusu 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde; "İçecek: İçme sütü, çeşnili ve aromalı/aromalandırılmış içme sütleri, bebek ve devam sütleri hariç olmak üzere içilebilir özellikte olan ve içecek olarak tüketime sunulan tüm ürünler", (ı) bendinde "Geri kazanım: Piyasada ya da bir tesiste kullanılan maddelerin yerine ikame edilmek üzere atıkların faydalı bir amaç için kullanıma hazır hale getirilmesinde yer alan ve 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliği EK-2/B’de listelenen işlemler", (j) bendinde; "Geri kazanım katılım payı: Bu Yönetmelik kapsamındaki ürünlerin piyasaya arzında ürün cinsine bağlı olarak belirlenen ücret" hükümlerine, 5. maddesinin 15. fıkrasında; "Kanunun ek-1 sayılı listesindeki plastik poşet, lastik, akümülatör, pil, madeni yağ, bitkisel yağ, ilaç, elektrikli ve elektronik eşya ile içecek ambalajı dâhil tüm ambalajlara yönelik olarak bu Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin tanımlayıcı ve açıklayıcı hususlar Bakanlıkça çıkarılacak usul ve esaslar ile belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
13/06/2010 tarihli, 27610 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 11/06/2010 tarihli, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 27. maddesinde;"Herhangi bir katkı, aroma veya zenginleştirme amaçlı madde ilave edilen kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve yapay sodaların üretimi, ambalajlanması, satışı, ithalat ve ihracatına ilişkin esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Ancak; kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve tıbbi amaçlı suların üretimi, uygun şekilde ambalajlanması, satışı, ithalat ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar ile içme-kullanma sularının teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu, kalite standartlarının sağlanması, kalite standartlarının izlenmesi ve denetimi ile ilgili usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 124. maddesinde; "Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir." hükmüne yer verilmiştir.
İdarelerin, yönetmeliklerle yapacakları düzenlemelerin üst kurallara aykırı olmaması, düzenlemenin yasalarla idarelere tanınan yetkiler çerçevesinde ve yasayla belirlenen sınırlara bağlı olarak, tamamlayıcı, açıklayıcı ve üst normların uygulanmasına yönelik olması gerekmektedir.
Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak amacıyla yürürlüğe konulan 2872 sayılı Çevre Kanunununda döngüsel ekonomi ve sıfır atık yaklaşımı doğrultusunda atık oluşumunun önlenmesi/azaltılması, yeniden kullanıma öncelik verilmesi suretiyle çevre ve insan sağlığının ve tüm kaynakların korunmasının ilke olarak kabul edildiği, atıkların geri kazanılmasını düzenleyen ve teşvik eden hükümlere yer verildiği görülmektedir.
Bu kapsamda, 2872 sayılı Çevre Kanununun 3. maddesinin (h) bendinde; geri kazanım katılım payı çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi, sıfır atığın yaygınlaştırılması, döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması ve iklim değişikliği ile mücadele edilmesi için kullanılacak mekanizmalar arasında sayılmış, aynı Kanunun Ek 11. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir." kuralına yer verilmiş, Kanuna ekli (1) sayılı listede sayılan diğer ürünler yanında "içecek ambalajları"da sayılmak suretiyle bunları piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edileceği kurala bağlanmıştır.
2872 sayılı Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesine, beyan edilmesine, tahsilatına ve izlenmesine ilişkin idari ve teknik usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılan Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin iptali istenilen 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde yer alan içecek tanımının 2872 sayılı Kanunun Ek 11. maddesi ve Kanuna Eki (1) sayılı listede yer alan düzenlemeyi tamamlayıcı ve açıklayıcı nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanununun yukarıda yer verilen ilkelerine uygun olarak ve Kanun hükmünün uygulanması amacıyla yapılan dava konusu düzenlemede üst hukuk normuna ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, davacı tarafından dava konusu Yönetmeliğin iptali istenilen maddesinde içecek tanımının gıda mevzuatı hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, bu konuyu düzenleyen mevzuatta içilebilir özellikte olan ve içecek olarak tüketime sunulan her ürünün içecek olarak kabul edilmediği, bu kapsamda, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun "Sularla İlgili Genel Hükümler" başlıklı 27. maddesinde düzenleme yapma ve denetleme yetkisi Tarım ve Orman Bakanlığına bırakılan ve herhangi bir katkı, aroma veya zenginleştirme amaçlı madde ilave edilen kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve yapay sodaların içecek olarak kabul edilmesi gerektiği, üretimi, uygun şekilde ambalajlanması, satışı ile ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Sağlık Bakanlığına verilmiş olan kaynak suları ile içme sularının içecek olarak kabul edilmemesine rağmen dava konusu Yönetmelik ile içecek kapsamına alınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de 2872 sayılı Kanunun Ek 11. maddesi ve Kanuna Ekli (1) sayılı liste ile 2872 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen amaç ve ilkeleri birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu Yönetmeliğin iptali istenilen hükmünde yer verilen içecek tanımının ambalaj içindeki likit ürünü ifade etmek amacıyla yapıldığı, söz konusu içecek tanımının gıda mevzuatı kapsamında içecek olarak değerlendirilecek ürünün niteliğini belirlemek amacıyla yapılmış olmadığı sonucuna ulaşıldığından, davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
