
Esas No: 2018/1826
Karar No: 2022/1043
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 7. Daire 2018/1826 Esas 2022/1043 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/1826 E. , 2022/1043 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1826
Karar No : 2022/1043
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacının sevk ve idaresinde bulunan … firması adına kayıtlı … plakalı aracın yurtta kalış süresinin geçerli mazeret olmaksızın aşılması suretiyle geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesinin 1. fıkrası uyarınca anılan şirket hakkında karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, … şirketi adına düzenlenen para cezası kararının davacıya tebliği üzerine, davacı tarafından kendi adına yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açıldığı, davalı idarece anılan şirket adına düzenlenen para cezalarına karşı itiraz eden davacının hukuki bir menfaatinin bulunmadığı hususu gözetilmeden işin esasına girilerek, davacının isminin de yükümlü olarak belirtilmesi suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Aracın süresi içerisinde yurt dışına çıkmaması nedeniyle geçici ithalat rejiminin ihlal edildiği, ihlali bizzat şoför olan davacının gerçekleştirdiği ve sorumluluğunun bulunduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Davaya konu işlemde davacının ismi yazılmış olsa dahi, ortada daha önce davacı adına düzenlenmiş bir para cezası kararı bulunmadığı açık olduğundan, davacının, şirket adına düzenlenen para cezası kararlarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptalini istemekte kişisel, güncel ve meşru menfaati bulunmadığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, yukarıda değinilen gerekçeyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının sevk ve idaresinde bulunan … firması adına kayıtlı … plakalı aracın yurtta kalış süresinin geçerli mazeret olmaksızın aşılması suretiyle geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesinin 1. fıkrası uyarınca anılan şirket hakkında karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İptal davası; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının 08/06/2000 tarih ve 4577 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle değişik (a) bendinde; "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar" olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre; iptal davası açılabilmesi için, davacının medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmasının yanısıra, ayrıca, iptali istenilen idari işlemin menfaatini ihlal ediyor olması; bu menfaatin de, meşru, güncel ve kişisel nitelik taşıması gereklidir. İdari yargılama hukukunda davada taraf olma ehliyetinin bir koşulu olarak kabul edilen menfaat ihlali olmadan, iptal davası açılmasına olanak yoktur.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari dava açan kişinin dava ehliyetinin varlığı, açılan davanın incelenebilmesi için zorunlu bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlâli" doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat alâkası olarak tanımlanmakta olup menfaat alâkasının varlığı ve sınırlarının her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının sevk ve idaresinde bulunan … firması adına kayıtlı … plakalı aracın yurtta kalış süresinin geçerli mazeret olmaksızın aşılması suretiyle geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle anılan firma adına karara bağlanan para cezasının davacıya tebliğ edildiği, anılan karara davacı tarafından yapılan itiraz üzerine Bölge Müdürlüğü tarafından tesis edilen işlemde, şirketin yanı sıra davacının da isminin belirtilmiş olduğu, ancak davacı adına ayrıca tesis edilmiş herhangi bir işlem bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, her ne kadar itirazın reddine ilişkin işlemde davacının ismi yazılmış olsa da, ortada daha önce davacı adına düzenlenmiş bir para cezası kararı bulunmadığı açık olduğundan, davacının, şirket adına düzenlenen para cezası kararlarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptalini istemekte kişisel, güncel ve meşru menfaati bulunmadığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, yukarıda değinilen gerekçeyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 17/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve bölge idare mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
