Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/2464
Karar No: 2022/3252
Karar Tarihi: 17.03.2022

Danıştay 6. Daire 2020/2464 Esas 2022/3252 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/2464 E.  ,  2022/3252 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/2464
    Karar No : 2022/3252


    DAVACI : ... Turizm ve Yatırım A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVALILAR : 1- ... - ANKARA
    2- ... Bakanlığı

    VEKİLLERİ : ..., Hukuk Müşaviri - Aynı yerde

    DAVANIN KONUSU : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 28/11/2019 tarihli, 281772 sayılı, Antalya İli, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi hakkındaki işlemi uyarınca alınan 24/12/2019 tarih ve 1910 sayılı Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin Sınırlarının Değiştirilmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI : Antalya İli, Manavgat İlçesi, ... Köyü, ... ada (yeni ... ada) sayılı taşınmaz üzerinde Maliye Bakanlığınca 1983 yılında lehine 49 yıllığına üst hakkı tesis edildiği, taşınmaz üzerindeki turizm tesisinin inşaatına 1983 ve 1985 yıllarında başlandığı ve inşaatların 1989 yılında bitirilerek tesisin işletmeye açıldığı, söz konusu taşınmazın bulunduğu alanın 07/12/1985 tarihli, 18951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85/10036 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen Serik (Belek) Çolaklı Turizm Merkezi sınırları içinde kaldığı, 21/11/1990 tarihli, 20702 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin, Serik (Belek) Çolaklı Turizm Merkezi sınırlarının bir kısmını da kapsadığı ancak 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4.maddesi uyarınca kendisine ait turizm tesisinin bulunduğu alanın bu Kararnamenin sınırları dışında tutulduğu, Turizm Teşvik Kanunu kapsamında tahsisi yapılıp gerekli izinler alınarak inşa edilmiş ve işletmeye alınmış tesislerin bulunduğu alanların, 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki koordinatlar ile sınırları belirlenen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları dışında kalması gerekirken coğrafi koordinatların hatalı belirlenmesi nedeni ile Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kaldığı, bu hatanın düzeltilmesi istemiyle 2015 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılan başvuru üzerine gerekli düzeltmenin yapılması uygun görülerek 04/06/2018 tarih ve 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Belek, Göksu Deltası ve Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgelerinin Sınırlarında Değişiklik yapılmasına karar verildiği, 04/06/2018 tarih ve 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu kararın dayanağı olan 29/05/2018 tarihli, 96206 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada Danıştay Altıncı Dairesince dava konusu işlemlerin "Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmının yürütülmesinin durdurulmasına" karar verildiği, söz konusu dava devam etmekteyken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından re’sen yeni bir Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi yaptırıldığından bahisle proje doğrultusunda alanın sınırlarının yeniden düzenlenmesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin gerekli kararın alınması için Cumhurbaşkanlığına gönderildiği, 25/12/2019 tarihli, 30989 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24/12/2019 tarih ve 1910 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Belek özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırlarının değiştirilmesine karar verildiği, 04/06/2018 tarih ve 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan dava derdestken alanda yeni bir çalışma yapılmasının ve bu çalışma doğrultusunda yeni bir Cumhurbaşkanlığı kararı alınmasının hukuka aykırı olduğu, taşınmazının bulunduğu alanın, bölgenin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesine dair 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 4. ve 5.maddeleri uyarınca 383 sayılı KHK kapsamı dışında tutulmuş olması nedeniyle yeniden Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içine alınamayacağı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 28/11/2019 tarihli, 281772 sayılı Antalya İli, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi hakkındaki işleminin dayanağı olan Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesinin yapılmasının amacının 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesi uyarınca ekosistemin korunması olduğu ancak dava konusu Cumhurbaşkanı kararına konu alanda korunması gereken bir ekosistemin bulunmadığı, söz konusu alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içine alınmasını gerektiren hiç bir hususun bulunmadığı, bu bölgenin 30 yıldır oteller bölgesi olarak faaliyetini sürdürmekte olduğu, 2015 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılan başvuru üzerine Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki koordinatlardaki hataya ilişkin gerekli düzeltmenin yapılmasının ardından taşınmaza ilişkin yeni bir imar planı yapılarak onaylandığı ve yeni bir yatırım sürecine başlandığı, dava konusu işlemler ile müktesep haklarının ihlal edildiği, dava konusu işlem tesis edilirken 19/07/2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin (b) bendinde yer alan “ Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilmez” kuralına ve anılan Yönetmelikte belirtilen diğer gerekliliklere uyulmamış olduğu ileri sürülmüştür.

    DAVALILARIN SAVUNMALARI : Öncelikle, usule ilişkin olarak, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı ve davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüştür.
    Esasa ilişkin olarak ise; Belek, Göksu Deltası ve Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgelerinin sınırlarında değişiklik yapılması hakkındaki 04/06/2018 günlü, 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 29/05/2018 günlü, 96206 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Altıncı Dairesinin 20/06/2019 tarihli, E:2019/2585 sayılı kararı ile dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, anılan kararda "Belek Özel Çevre Koruma Bölgesin sınırının tespiti aşamasında düzenlenmesi gereken belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenmediği, bilimsel veri ve incelemelerin yapılmadığı, öte yandan, Özel Çevre Koruma Bölgesinin önceki sınırlarının (2 nolu sınır eski sınır noktası hariç) kayma ya da hata içermediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işlemi ile Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı" gerekçesine yer verildiği, yürütmenin durdurulmasına ilişkin söz konusu kararda yer alan gerekçeler ile Danıştay Altıncı Dairesince yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda yer verilen tespitler göz önünde bulundurularak, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinde sürdürülebilir koruma ve kullanım kararlarına esas olmak üzere karasal ve denizel biyolojik çeşitliliğin (flora-fauna) tespiti, mevcut durumun ortaya konulması; endemik, nadir, nesli tehdit ve tehlike altında olan tür ve habitatların sınıflandırılması, bölgelenmesi, tehditlerinin ve korunmasına esas verilerin ortaya konulması, koruma ve kullanma ilkelerinin belirlenmesi ve yönetilmesini sağlamak üzere karar vericilere yol göstermesi amacıyla 2018 yılı Haziran ayında başlayan, 450 gün devam eden ve 2019 yılı Eylül ayında sona eren bölgeye ilişkin güncel "Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi"nin gerçekleştirildiği, anılan proje kapsamında yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda 1990 yılında belirlenen 112 km2' lik Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında ve yakın çevresinde 18 adet hassas habitat belirlendiği, alanda küresel ve bölgesel ölçekte nesli tehdit ve tehlike altında olan önemli flora ve fauna türleri tespit edildiği, ayrıca yeni kayıt niteliği taşıyan 50 adet tohumlu bitki taksonu ve 90 adet omurgasız hayvan taksonu tespit edildiği, söz konusu projenin sonuçları dikkate alınarak proje ekibince yeni öneri alanlarının da dahil edildiği, belirlenen hassas habitatları da içine alan 142'km2 lik alanın sınır koordinatlarının usulüne uygun şekilde yeniden belirlendiği, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi, 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesi uyarınca Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarının yeniden düzenlendiği, dava konusu işlemin Danıştay Altıncı Dairesinin 20/06/2019 tarihli, E:2019/2585 sayılı yürütmenin durdurulması kararının uygulanması amacıyla tesis edildiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI ...'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 28/11/2019 tarihli, 281772 sayılı, Antalya İli, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi hakkındaki işlemi uyarınca alınan 24/12/2019 tarih ve 1910 sayılı Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin Sınırlarının Değiştirilmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
    2872 sayılı Çevre Kanununun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 9.maddesinin (d) bendinde; ''Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plân ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.'' hükmüne yer verilmiş, 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 2.maddesinde de Bakanlar Kurulunca ilan edilen ve ilan edilecek "Özel Çevre Koruma Bölgeleri" hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamenin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
    19/07/2012 günlü, 28358 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 1.maddesinde "Bu Yönetmeliğin amacı; ... özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasların belirlenmesidir." hükmüne yer verilmiş, 4.maddesinin (ö) bendinde korunan alan tanımlanmış, 5.maddesinin (b) bendinde; herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsünün yeniden değerlendirilemeyeceği, (c) bendinde; korunan alanların güncel durumunun; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi ve hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu hazırlanacak ön değerlendirme raporu sonucuna göre veya gerekli görülmesi durumunda ise en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirleneceği kurala bağlanmıştır.
    Yönetmeliğin, 13.maddesinin 1.fıkrasında özel çevre koruma bölgelerinin taşıması gereken özellikler sayılmış, 14. maddesinde, tespit aşamasında düzenlenecek belgeler düzenlenmiştir.
    Yönetmeliğin Geçici 1.maddesinde; bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce herhangi bir korunan alan statüsü verilmiş alanların koruma statüsünün, bu Yönetmelik gereğince yeniden değerlendirme yapılıncaya kadar devam ettirileceği, Geçici 2.maddesinde ise korunan alanlar ile ilgili olarak yeniden değerlendirme taleplerinin; bilimsel temelli rapora dayanması ve Bakanlıkça hazırlanacak olan teknik esaslara uygun olması kaydıyla bu Yönetmelik kapsamında değerlendirileceği, koruma amaçlı imar planı bulunan alanlarda 5.maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde geçen ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılmasına, bilimsel araştırma içeriğine ve süresine bölge komisyonlarınca karar verileceği düzenlenmiştir.
    10/07/2019 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde "b) Tabiat varlıkları ve doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasları belirlemek ve bu alanların sınırlarını tespit ve tescil etmek, yönetmek ve yönetilmesini sağlamak" Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden, Antalya ili, Manavgat İlçesi, ... Köyü, ... mevkii, ... sayılı pafta üzerinde bulunan 417 sayılı( yeni 217 sayılı ada) adanın davacı şirkete 49 yıl süreyle Maliye Bakanlığı Milli Emlak Müdürlüğünce daimi müstakil irtifak üst hakkı olarak tahsis edildiği, dava konusu alanın 07/11/1985 günlü, 85/10036 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Antalya İlinde Serik ve Çolaklı Turizm Merkezi ilan edildiği, turizm merkezinin bir kısmının 22/10/1990 günlü, 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırlarında kaldığı, Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında tahsisi yapılarak gerekli izinler alınarak inşa edilmiş ve işletmeye alınmış tesislerin bulunduğu alanların; 90/1117 sayılı kararname eki koordinatlar ile sınırları belirlenen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları dışında kalması gerekirken, coğrafi koordinatların hatalı belirlenmesi nedeni ile Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle alınan Belek, Göksu Deltası ve Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgelerinin sınırlarında değişiklik yapılması hakkındaki 04/06/2018 tarih ve 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla uyuşmazlık konusu alanın Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamı dışında bırakıldığı, Belek, Göksu Deltası ve Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgelerinin sınırlarında değişiklik yapılması hakkındaki 04/06/2018 tarih ve 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmı ile dayanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 29/05/2018 tarih ve 96206 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesi düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, Danıştay Altıncı Dairesinin 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı kararı ile, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırının tespiti aşamasında düzenlenmesi gereken belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenmediği, bilimsel veri ve incelemelerin yapılmadığı, öte yandan, Özel Çevre Koruma Bölgesinin önceki sınırlarının (2 nolu sınır eski sınır noktası hariç) kayma ya da hata içermediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işlemi ile Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesi ile, yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği, bu karar karşı yapılan itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/10/2019 tarih, YD İtiraz NO: 2019/858 sayılı kararıyla, "...dava konusu işlemlerin, idare tarafından yapılan hatanın düzeltilmesi ve/veya geri alınmasına ilişkin olmayıp, özel çevre koruma bölgesi sınır değişikliği, bir başka anlatımla korunan alan statüsünün yeniden değerlendirilmesi niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
    Bu sınır değişikliğinin de -Daire kararında da ifade edildiği üzere- 19/07/2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 5.maddesinin (b) bendinde yer alan; "Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilemez." ve aynı maddenin (c) bendinde yer alan; "Korunan alanların güncel durumu; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi ve hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu hazırlanacak ön değerlendirme raporu sonucuna göre veya gerekli görülmesi durumunda ise en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenir." kuralları uyarınca yapılması gerektiğinden, anılan Yönetmelik hükümleri gözetilmeden tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesiyle reddedildiği, Danıştay Altıncı Dairesinin 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı kararı ve bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar gözetilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma genel Müdürlüğünce Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinde sürdürülebilir koruma ve kullanım kararlarına esas olmak üzere biyolojik çeşitliliğin tespiti, mevcut durumun ortaya konulması, endemik, nadir, nesli tehdit ve tehlike altında olan tür ve habitatların sınıflandırılması, bölgelenmesi, tehditlerinin ve korunmasına esas verilerin ortaya konması, koruma ve kullanma ilkelerinin belirlenmesi ve yönetilmesini sağlamak üzere 2018 yılı Haziran-2019 Eylül arasında 450 gün süren bölgeye ilişkin güncel "Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi" sonuçlandırıldığı, anılan proje sonuçlarına göre yeni öneri alanları dahil edilerek belirlenen hassas hassas habitatları da kapsam içine alınarak alanın sınır koordinatlarının usulüne uygun yeniden düzenlendiği belirtilerek sınırın yeniden düzenlenmesi hususunda kararı alınmasının Cumhurbaşkanlığından talep edilmesi üzerine dava konusu Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin Sınırlarının Değiştirilmesine İlişkin 24/12/2019 tarih ve 1910 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının alındığı, uyuşmazlık konusu alanın yeniden düzenlenen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırları içine tekrar alındığı anlaşılmaktadır.
    Dava dosyasında ki bilgi ve belgelerle ile Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/2585 sayılı dosyası ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, Özel Çevre Koruma Bölgesi sınır değişikliğinin Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak oluşturulduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 16/03/2022 tarihinde, davacı vekilleri Av. ...'ın ve Av. ...'nın, davalılar vekili Hukuk Müşaviri ...'ün geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiğinden husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 28/11/2019 tarihli, 281772 sayılı, Antalya İli, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi hakkındaki işlemi uyarınca alınan 24/12/2019 tarih ve 1910 sayılı Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin Sınırlarının Değiştirilmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin (d) bendinde; ''Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plân ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.'' hükmüne yer verilmiş, 13/11/1989 tarih ve 20341 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinde ise Bakanlar Kurulunca ilan edilen ve ilan edilecek "Özel Çevre Koruma Bölgeleri" hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamenin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
    19/07/2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde "Bu Yönetmeliğin amacı; ... özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasların belirlenmesidir." hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinin (ö) bendinde "Korunan alan: Biyolojik çeşitliliğin, doğal ve bununla ilişkili kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili mevzuata göre yönetilen; ... özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan kara, su ya da deniz alanları" olarak tanımlanmış, 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; "Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilemez." hükmüne, (c) bendinde; "Korunan alanların güncel durumu; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi ve hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu hazırlanacak ön değerlendirme raporu sonucuna göre veya gerekli görülmesi durumunda ise en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Yönetmeliğin, Özel Çevre Koruma Bölgelerinin tespit ilke ve esaslarının düzenlendiği 13. maddesinin 1. fıkrasında özel çevre koruma bölgelerinin taşıması gereken özellikler sayılmış, tespit aşamasında düzenlenecek belgelerin düzenlendiği 14. maddesinde hangi özelliği dolayısıyla tespit edileceğini belgeleyen tespit raporu ve tespit fişi ile taşınmazın yerini ve sınırlarını gösterir pafta, ada, parsel numarasını içeren harita ve ülke koordinat sisteminde UTM-GK 3 derecelik ED50 aplikasyon krokisi tespit için asgari bulunması gereken bilgi, belge ve dökümanlar arasında sayılmış, 15. maddesinde 14. maddeye göre hazırlanan bilgi ve belgelerin Genel Müdürlükçe değerlendirileceği düzenlenmiş, 18. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde ise "13 üncü maddede belirtilen kriterler çerçevesinde tespit edilen alanlar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri ile birlikte Genel Müdürlük tarafından Bakanlık Makamına ve Bakanın teklifi ile de Bakanlar Kuruluna sunulur. Konu hakkındaki Bakanlar Kurulu kararının Resmî Gazete’de yayımı ile tescil işlemi tamamlanır." hükmüne yer verilmiştir.
    Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce herhangi bir korunan alan statüsü verilmiş alanların koruma statüsünün, bu Yönetmelik gereğince yeniden değerlendirme yapılıncaya kadar devam ettirileceği, Geçici 2. maddesinde ise korunan alanlar ile ilgili olarak yeniden değerlendirme taleplerinin; bilimsel temelli rapora dayanması ve Bakanlıkça hazırlanacak olan teknik esaslara uygun olması kaydıyla bu Yönetmelik kapsamında değerlendirileceği, koruma amaçlı imar planı bulunan alanlarda 5. maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde geçen ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılmasına, bilimsel araştırma içeriğine ve süresine bölge komisyonlarınca karar verileceği düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan, 10/07/2019 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesinin (b) bendinde "b) Tabiat varlıkları ve doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasları belirlemek ve bu alanların sınırlarını tespit ve tescil etmek, yönetmek ve yönetilmesini sağlamak" Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Usul Yönünden:
    Davalı idarelerin ehliyet ve süreye yönelik iddiaları yerinde görülmemiştir.
    Esas Yönünden:
    Dava dosyasının ve Dairemizin E:2019/2585 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden; 07/12/1985 tarih ve 18951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 07/11/71985 tarihli ve 85/10036 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Antalya İlinde Serik ve Çolaklı Turizm Merkezinin ilan edildiği, 21/11/1990 tarihli ve 20702 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 22/10/1990 tarihli ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin ilan edildiği, Serik ve Çolaklı Turizm Merkezi sınırlarını kapsayan alanın bir kısmının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kaldığı, davacının üst hakkına sahip olduğu ve üzerinde turizm tesisinin bulunduğu uyuşmazlık konusu taşınmazın da Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kaldığı, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca (Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü) "Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Sınırlarına İlişkin Hazırlanan İnceleme Raporu"nda; Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında tahsisi yapılarak gerekli izinler alınarak inşa edilmiş ve işletmeye alınmış tesislerin bulunduğu alanların; 90/1117 sayılı kararname eki koordinatlar ile sınırları belirlenen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları dışında kalması gerekirken, coğrafi koordinatların hatalı belirlenmesi nedeni ile Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde kaldığının tespit edildiğinden bahisle Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarının raporun ekinde yer alan koordinat listesi ve krokide belirtilen sınırlara göre düzeltilmesi gerektiğinin belirtildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 29/05/2018 günlü, 96206 sayılı işlemiyle; 22/10/1990 tarihli ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırlarının "Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Sınırlarına İlişkin Hazırlanan İnceleme Raporu" doğrultusunda revize edilerek yeniden düzenlenmesi hususunda Bakanlar Kurulu Kararı alınmasının Başbakanlıktan talep edilmesi üzerine, 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesi uyarınca Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında değişiklik yapılmasının 04/06/2018 günlü, 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kararlaştırıldığı, uyuşmazlık konusu taşınmazın yapılan bu sınır değişikliği ile Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarının dışında kaldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 29/05/2018 günlü, 96206 sayılı işlemi ile 04/06/2018 günlü, 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada Dairemizce verilen yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı karara karşı davalı idareler tarafından yapılan itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/10/2019 tarihli, YD İtiraz No: 2019/858 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, yürütmenin durdurulması kararının ardından bakılan dava konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 28/11/2019 tarihli, 281772 sayılı, Antalya İli, Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi hakkındaki işlemi uyarınca alınan 24/12/2019 tarih ve 1910 sayılı Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin Sınırlarının Değiştirilmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararının tesis edildiği, uyuşmazlık konusu taşınmazın dava konusu işlemle tekrar Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 29/05/2018 günlü, 96206 sayılı işlemi ile 04/06/2018 günlü, 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada Dairemizin 27/04/2021 tarih ve E:2019/2585, K:2021/6211 sayılı kararıyla dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş ve bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/02/2022 tarihli, E:2021/2764, K:2022/625 sayılı kararıyla kesin olarak onanmıştır.
    Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında değişiklik yapılmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 29/05/2018 günlü, 96206 sayılı işlemi ile 04/06/2018 günlü, 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada Dairemizce yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin değerlendirmesi sonucunda; Belek Özel Çevre Koruma Bölgesin sınırının tespiti aşamasında düzenlenmesi gereken belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenmediği, bilimsel veri ve incelemelerin yapılmadığı, öte yandan, Özel Çevre Koruma Bölgesinin önceki sınırlarının (2 nolu sınır eski sınır noktası hariç) kayma ya da hata içermediği gerekçesiyle 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı kararla, dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı yapılan itirazın reddi yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/10/2019 tarihli, YD İtiraz No: 2019/858 sayılı kararında özetle; dava konusu işlemlerin, idare tarafından yapılan hatanın düzeltilmesi ve/veya geri alınmasına ilişkin olmayıp, özel çevre koruma bölgesi sınır değişikliği, bir başka anlatımla korunan alan statüsünün yeniden değerlendirilmesi niteliğinde olduğu, bu sınır değişikliğinin ise 19/07/2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin (b) bendinde yer alan; "Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilemez." hükmü ile aynı maddenin (c) bendinde yer alan; "Korunan alanların güncel durumu; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi ve hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu hazırlanacak ön değerlendirme raporu sonucuna göre veya gerekli görülmesi durumunda ise en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenir." hükmünün dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerekirken anılan Yönetmelik hükümleri gözetilmeden gerçekleştirildiği, dava konusu işlemlerde bu nedenle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesine yer verilmiştir.
    Uyuşmazlıkta, Dairemizin yürütmenin durdurulması isteminin kabulü yolundaki 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı kararında yer verilen ve yukarıda bahsedilen gerekçeler göz önünde bulundurularak sürdürülebilir koruma ve kullanım kararlarına esas olmak üzere karasal ve denizel biyolojik çeşitliliğin (flora-fauna) tespiti, mevcut durumun ortaya konulması; endemik, nadir, nesli tehdit ve tehlike altında olan tür ve habitatların sınıflandırılması, bölgelenmesi, tehditlerinin ve korunmasına esas verilerin ortaya konulması, koruma ve kullanma ilkelerinin belirlenmesi ve yönetilmesini sağlamak üzere karar vericilere yol göstermesi amacıyla Ekolog, Hidrobiyolog
    , Botanik Uzmanı, Memeli Uzmanı, Herpetolog, Hidrojeolog, Ornitolog, Omurgasız Uzmanı, CBS Uzmanı ve Biyologdan oluşan proje ekibi tarafından 450 gün süren literatür ve arazi çalışmaları sonucunda hazırlanan Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi ile Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin güncel durumunun tespit edildiği, anılan proje sonuçları doğrultusunda Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırlarının değiştirilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; Dairemizin 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı yürütmenin durdurulması isteminin kabulü yolundaki kararının uygulanması amacıyla ve ilgili mevzuatta öngörülen usule uygun olarak Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin güncel durumu tespit edilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Diğer taraftan, davacı tarafından, üst hakkına sahip olduğu ve üzerinde turizm tesisinin bulunduğu taşınmazın 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki koordinatlar ile sınırları belirlenen Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları dışında kalması gerekirken coğrafi koordinatların hatalı belirlenmesi nedeni ile Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kaldığı, dava konusu işlem ile müktesep haklarının ihlal edildiği iddia edilmekte ise de Dairemizin E:2019/2585 sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda, koordinat kayıklığı ve yanlışlığı gibi nedenlere dayandırılan, hatalı olduğu iddia edilen eski sınırların (2 nolu sınır eski sınır noktası hariç) kayma ya da hata içermediği tespitine yer verildiği, Dairemizin 27/04/2021 tarih ve E:2019/2585, K:2021/6211 sayılı kararında da bu iddianın yerinde görülmediği anlaşılmaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 17/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.






    KARŞI OY (X) :

    Uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında değişiklik yapılmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 29/05/2018 günlü, 96206 sayılı işlemi ile 04/06/2018 günlü, 2018/11927 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Belek Özel Çevre Koruma Bölgesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada Dairemizce yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulması isteminin kabulü yolundaki Dairemizin 20/06/2019 tarih ve E:2019/2585 sayılı kararında yer verilen gerekçeler göz önünde bulundurularak ve Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin güncel durumunun tespiti amacıyla hazırlanan Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi sonuçları doğrultusunda tesis edildiği görülmekle birlikte, söz konusu proje kapsamında Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin mevcut sınırları dışında kalan alanlarda da habitat bütünlüğü ve devamlılığı göz önünde bulundurularak çalışmalar yürütüldüğü, bu çalışmalar sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırları içine alınması gerektiği sonucuna varılan alanların tespit edildiği ve anılan proje sonuçları doğrultusunda Belek Özel Çevre Koruma Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, dava konusu işlemin özel çevre koruma bölgesi sınırlarının yeniden belirlenmesi, bir başka anlatımla korunan alan statüsünün yeniden değerlendirilmesi niteliğinde olduğu göz önünde bulundurularak davacının uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanda korunması gereken bir ekosistemin bulunmadığı ve söz konusu alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içine alınmasını gerektiren şartların mevcut olmadığına yönelik iddialarının yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşturulduktan sonra bir karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle davanın reddi yolunda verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi