Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10771
Karar No: 2016/6884
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/10771 Esas 2016/6884 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu kararda, Kamulaştırma Yasası uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili ile ilgili olarak açılan davada, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığına karar vermiştir. Bazı hususlar, örneğin taşınmazın objektif değer artışına neden olabilecek konumunda olması gibi kriterlerin göz önünde bulundurulmamıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin uzun süreli yargılamanın mülkiyet hakkını ihlal ettiği kararı ve kanun koyucunun kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davarın dört ay içinde sonuçlandırılmasını öngördüğü düzenlemesi göz önüne alındığında, yasal mevduat faizi ile ödenen bedelin yanlış olduğu belirtilmektedir. Kanun maddeleri, Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Kanun ile değiştirilmiş hükümleri olan 15. maddenin son fıkrası ve 2942 Sayılı Yasa'nın 10. maddesi ile ilgilidir.
18. Hukuk Dairesi         2015/10771 E.  ,  2016/6884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 333 ada 1/A parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Dairemizce aynı kamulaştırma kapsamında aynı bölgeden (... Köyü) gelen dosyaların temyiz incelemesi yapılan .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/322 E,2014/498 (Dairenin 2014/20592 E,2015/9541 K ) sayılı dosyasında yer alan bilirkişi heyeti raporunda sulu tarım arazisi için birinci yıl buğday (yan ürün saman), ikinci yıl domates, üçüncü yıl fasulye, dördüncü yıl mısır münavebeye alınarak yapılan değerlendirme kabul edildiği halde dava konusu taşınmazın aynı kamulaştırma kapsamında kalması ayırt edici bir özelliği de olmadığına göre .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/322 E, 2014/498 K (Dairenin 2014/20592 E–2015/9541 K) sayılı dosyasındaki aynı ürünlerin münavebeye alınarak değere hükmedilmesi gerekirken farklı ürünlerin münavebeye alınarak farklı m2 değeri bulunarak buna göre hükmedilmesi,
    2-2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası uyarınca bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (dava tarihi) esas tutulur. Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki (2014 yılı) mevkii ve şartlarına (sulu arazi niteliğine) göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin tespitinde, münavebeye alınan ürünlerin 2014 yılına ait dekar başına asgari ve azami verimi ve üretim giderleri ile kg başına toptan satış fiyatlarının esas alınması gerekir. Kural böyle iken ve karar tarihi itibarıyla 2014 yılı verilerinin belirlenmiş olduğu da gözetilmeden 2013 yılına ilişkin resmi verilere göre, enflasyon katsayısı uygulamak suretiyle usuli kazanılmış hak kuralı da dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bedel tespitine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-Dava konusu taşınmazın ... devlet yoluna bitişik olması,yerleşim yeri içerisinde olması, yazlık mesire yerleri olarak kullanılan mahalde bulunması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %30 oranında objektif değer artışına neden olabileceği, yine yukarıda belirtilen örnek dava dosyalarının Dairemizce değerlendirilmesinde de aynı oranın uygun görüldüğü düşünülmeden iki raporda da farklı objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken ödeme tarihindeki yasal mevduat faiziyle ödenmesine karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi