Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2018/4492
Karar No: 2022/1880
Karar Tarihi: 18.03.2022

Danıştay 8. Daire 2018/4492 Esas 2022/1880 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/4492 E.  ,  2022/1880 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/4492
    Karar No : 2022/1880

    DAVACI : ...

    DAVALILAR : 1- ...Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    2- ... Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği
    VEKİLİ : Av. ..., Av. ...

    DAVANIN KONUSU :
    23/06/2018 tarih ve 30457 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 2. fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Dava konusu Yönetmelik fıkrasının, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun serbest muhasebeci mali müşavir unvanına hak kazanma ve mesleki faaliyette bulunmanın genel ve özel koşullarını düzenleyen 4. ve 5. maddesine aykırı olarak düzenlendiği; idarenin, adeta disiplin kurulunun yerine geçerek meslek mensubunu cezalandırdığı, mesleki faaliyetlerini kesintiye uğratıp durdurma yoluna gittiği, kararlara karşı itiraz etme, yargı yoluna gitme hakkını ortadan kaldırdığı, diğer yandan, meslek mensuplarının mesleki bilgilerinin sürekli olarak güncel tutulmasını sağlamaya yönelik olarak hazırladığı yönetmelikte amaç ve yetkisini aşarak genel hukuk kurallarına aykırı ve yasada öngörülmeyen kurallar koymak suretiyle yasanın önüne geçtiği, 3568 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddesiyle verilen mesleği icra etme hakkı fiilen engellenerek yetki aşımı ile yargılamadan ceza verme yoluna gidilebileceği, oysa, meslek mensuplarının yasa hükümlerine aykırılık oluşturan tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi ve soruşturulmasının hukuki yolunun, disiplin kuruluna sevk edilmesi ve disiplin kurulu kararlarına göre işlem yapılması olduğu, öte yandan meslek mensubunun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar dikkate alınmadan beş yıldızlı otellerde düzenlenen zorunlu eğitim organizasyonlarına katılmalarının beklenmesi, katılmayanların ise mesleklerini fiilen yapamaz hale getirilmesinin hukuka aykırı olduğu, dava konusu düzenlemenin dayanak Yasa maddesinin Anayasanın 10., 49., 125. ve 135. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

    DAVALILARIN SAVUNMASI:
    TÜRMOB'un SAVUNMASI: Avrupa Parlementosu ve Konseyi'nin 2006/43/EC sayılı Direktifinin 13. maddesinde sürekli eğitime ilişkin düzenleme yapıldığı ve 30. maddesinde de yaptırımların düzenlendiği, Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 44. maddesinde düzenleme yapıldığı ve bu madde ile Birliğe verilen, meslek içi eğitimle ilgili konuları, eğitim programlarını, sürelerini ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek konusundaki görevlendirmenin bir sonucu olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği'nin 23/06/2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, mesleki geliştirme ve eğitim seminerlerine katılım zorunluluğu ve bunun meslek mensuplarının mesleki faaliyetlerini fiilen devam ettirmelerinin şartı olduğunun bizatihi 3568 sayılı Kanun'un 44. maddesinde düzenlendiği, Yönetmelikte düzenlenen yaptırımların, Kanunda belirtilen fiilen mesleki faaliyette bulunmamaya yönelik yaptırımın tezahürleri olduğu, 3568 sayılı Kanun'da yer verilen yaptırımın ayrıntılarının, çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensuplarının büro tescil belgeleri vize edilmemesi, çalışanlar listesi kayıt ve faaliyet belgesi alma talepleri yerine getirilmemesi, stajyer mentorluğu yapılamaması şeklinde düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Birliğin Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) üyesi olduğu, sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılma yükümlülüğünü yerine getirmeyen meslek mensuplarına yaptırım uygulanmasına ilişkin hükümlerde uluslararası düzenlemelere aykırılık bulunmadığı, bu yaptırımların özü itibariyle uluslararası düzenlemelerden ileri geldiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

    ...BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASI: Usule ilişkin olarak davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, esasa ilişkin olarak, eğitim faaliyetlerine katılmama halinde yaptırım uygulanması 3568 sayılı Kanun ile getirilen eğitim programlarına katılım zorunluluğunun bir sonucu olduğu, dava konusu düzenlemenin 3568 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddelerine aykırı bir yönünün bulunmadığı, zira mesleki geliştirme eğitim programlarına katılma yükümlülüğe uyulmadığı takdirde meslek mensuplarının ruhsatlarının iptal edilmesinin söz konusu olmadığı, davacı tarafından fıkra uygulaması ile meslek mensubunun disiplin kuruluna sevkedilmeden cezalandırılacağı ifade edilmekte ve kanun ile getirilen bu zorunluluğun yerine getirilmemesi halinde yerine getirilinceye değin alınan önlemler disiplin cezası olarak değerlendirilmekte ise de, iptali istenen fıkrada yer alan hükmün disiplin cezası olmadığı, Kanun ve Yönetmelik ile öngörülen disiplin cezalarının gerek tanımları, gerekse ceza verilme süreci itibariyle iptali istenen yaptırım türünden çok farklı nitelikte olduğu, dava konusu düzenlemede yer alan tedbir niteliğindeki uygulamaların benzerinin bağımsız denetçiler için "İdari tedbirler" başlığı altında, "Bağımsız Denetçiler İçin Sürekli Eğitim Tebliği" nde yer aldığı, eğitim faaliyetlerine katılmama halinde yaptırım uygulanmasının 3568 sayılı Kanun ile getirilen eğitim programlarına katılım zorunluluğunun bir sonucu olduğu ve Yönetmeliğin amaçları arasında yer aldığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : ...DÜŞÜNCESİ : 23/06/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 2. fıkrasının; 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun serbest muhasebeci mali müşavir unvanına hak kazanma ve mesleki faaliyette bulunmanın genel ve özel koşullarını düzenleyen 4. ve 5. maddesine aykırı olarak düzenlendiği ve idarenin, adeta disiplin kurulunun yerine geçtiği, meslek mensubunu cezalandırdığı, mesleki faaliyetlerini kesintiye uğratıp durdurma yoluna gittiği, kararlara karşı itiraz etme, yargı yoluna gitme hakkını yok ettiği, meslek mensuplarının yasa hükümlerine aykırılık oluşturan tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi ve soruşturulmasının hukuki yolunun,disiplin kurulu kararlarına göre işlem yapılması olduğu belirtilerek düzenlemenin iptali istenilmektedir.
    Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 44. maddesinde yapılan düzenleme ile Birliğe verilen, meslek içi eğitimle ilgili konuları, eğitim konu ve sürelerini ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek konusundaki görevlendirmenin bir sonucu olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği'nin 23/06/2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, mesleki geliştirme ve eğitim seminerlerine katılım zorunluluğu ve bunun meslek mensuplarının mesleki faaliyetlerini fiilen devam ettirmelerinin şartı olduğunun anılan madde hükmü olduğu, idarenin her türlü işlem ve eyleminin yargı denetimine tabi olduğu gözönünde bulundurulduğunda Yönetmelikte yer alan yaptırımların; çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensuplarının büro tescil belgelerinin vize edilmemesi, çalışanlar listesi kayıt ve faaliyet belgesi alma taleplerinin yerine getirilmemesi, stajyer mentorluğu yapılamaması şeklinde düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ SÜREÇ :
    Dava konusu Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği, 26/07/2008 tarih ve 26948 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5786 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa eklenen "Mesleki geliştirme eğitimi" başlıklı 44. maddesi uyarınca 23/06/2018 tarih ve 30457 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    USUL YÖNÜNDEN:
    Davalı Hazine ve Maliye Bakanlığının davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığına yönelik itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.

    ESAS YÖNÜNDEN:
    Anayasa'ya Aykırılık İddiasının İncelenmesi:
    Davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.

    İlgili Mevzuat:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasında, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." hükmü yer almaktadır.
    3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmek üzere, (...) “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik” ve “Yeminli Mali Müşavirlik” meslekleri ve hizmetleri ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin kurulmasına, teşkilat, faaliyet ve denetimlerine, organlarının seçimlerine dair esasları düzenlemektir. (Ek cümle: 10.07.2008 - 5786 S.K/Madde 1) Birliğin kısa adı TÜRMOB'dur.",
    "Genel şartlar" başlıklı 4. maddesinde, "Meslek mensubu olabilmenin genel şartları şunlardır:
    a) T.C. vatandaşı olmak (yabancı serbest muhasebeci mali müşavirler hakkındaki hüküm saklıdır).
    b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak.
    c) Kamu haklarından mahrum bulunmamak.
    d) (Değişik bend: 10.07.2008 - 5786 S.K/Madde 2) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (...) zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak.
    e) Ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarılmış olmamak.
    f) Meslek şeref ve haysiyetine uymayan durumları bulunmamak."
    "Serbest muhasebeci mali müşavir olabilmenin özel şartları" başlıklı 5. maddesinde, " A) Serbest muhasebeci mali müşavir olabilmek için aşağıdaki özel şartlar aranır.
    a) Hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarında eğitim veren fakülte ve yüksekokullardan veya denkliği Yükseköğretim Kurumunca tasdik edilmiş yabancı yükseköğretim kurumlarından en az lisans seviyesinde mezun olmak veya diğer öğretim kurumlarından lisans seviyesinde mezun olmakla beraber bu fıkrada belirtilen bilim dallarından lisansüstü seviyesinde diploma almış olmak.
    b) (Değişik bend: 10.07.2008 - 5786 S.K/Madde 3) En az üç yıl staj yapmış olmak.
    c) Serbest muhasebeci mali müşavirlik sınavını kazanmış olmak.
    (Değişik 2. paragraf: 10.07.2008 - 5786 S.K/Madde 3) Kanunları uyarınca vergi inceleme yetkisini almış ve mesleki yeterlilik sınavında başarılı olduktan sonra yeminli mali müşavirlik sınavını vermiş olanlarda, serbest muhasebeci mali müşavirlik sınavını kazanmış olma şartı aranmaz.
    d) Serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almış olmak.";
    "Birliğin görevleri" başlıklı 29. maddesinde, "Birliğin görevleri aşağıda gösterilmiştir.
    a) Mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak.
    b) Meslek mensuplarının menfaatlerini, mesleki ahlak, düzen ve geleneklerini korumak.
    (...)
    e) Bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelikleri hazırlamak.
    f) Milli ve milletlerarası mesleki kuruluşlara üye olmak, milletlerarası mesleki toplantılara katılmak. (...)";
    26/07/2008 tarih ve 26948 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5786 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa eklenen "Mesleki geliştirme eğitimi" başlıklı 44. maddesinde, "Meslek mensuplarının, mesleki faaliyetlerini fiilen devam ettirmeleri için Birlik ve odalar tarafından düzenlenecek mesleki geliştirme ve eğitim seminerlerine katılmaları zorunludur. Meslek içi eğitimle ilgili konular, eğitim programları ve süreleri ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.";
    "Yönetmelikler" başlıklı 50. maddesinde ise, "Bu Kanunla ilgili olarak aşağıda belirtilen hususlar çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. (...) m) Kanunun uygulaması ile ilgili diğer hususlar. (...) a, b, c, j, k, l, m bentlerinde belirtilen yönetmelikler Odalar Birliğince birliğin kurulmasından itibaren bir yıl içinde hazırlanır. Maliye Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Resmi Gazete’de yayımlanır. (n) bendinde belirtilen yönetmelik en geç altı ay içinde Maliye Bakanlığınca, diğer yönetmelikler Birlikçe, Birliğin kurulmasından itibaren altı ay içinde çıkarılır." hükmüne yer verilmiştir.

    Dava Konusu Yönetmelik fıkrasının incelenmesi:
    Dava konusu Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği'nin "Sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılım" başlıklı 9. maddesinde, "Tüm meslek mensuplarının, meslek ruhsatlarını edindikleri yılı takip eden yılın ilk gününden başlayarak, meslekle ilişiklerinin kesildiği güne kadar sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına düzenli olarak katılımı zorunludur.", "Yaptırım" başlıklı 10. maddesinde ise, "(1) Sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılmayan meslek mensupları hakkında 31/10/2000 tarihli ve 24216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği hükümleri uygulanır. (2) Katılım zorunluluğu yerine getirilinceye kadar, çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensuplarının büro tescil belgeleri vize edilmez, çalışanlar listesi kayıt ve faaliyet belgesi alma talepleri yerine getirilmez. Sürekli mesleki geliştirme eğitim programını tamamlamayan meslek mensupları stajyer mentorluğu yapamazlar." hükmüne yer verilmiştir.
    Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, Anayasanın 135. maddesi uyarınca kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak tanımlanmış, 3568 sayılı Kanun'un 29. maddesi gereği kendisine mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapma, meslek mensuplarının menfaatlerini, mesleki ahlak, düzen ve geleneklerini koruma görevleri verilmiştir.
    Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde "Murakıplık" müessesesi ile şirketlerin yalnızca iç denetimine yönelik hükümlerin yer aldığı, murakıplarda ise herhangi bir eğitim, mesleki uzmanlık yahut yeterlilik şartı aranmadığı, bunların şirkete karşı bağımsız ve tarafsız olmasına ilişkin hükümlerin getirilmediği görülmekteyken; 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ile murakıplık müessesesine son verilerek denetim uygulamalarının yalnızca yetkilendirilmiş uzman meslek mensuplarınca yapılması prensibi benimsenmiş, muhasebe uygulamaları, finansal yönetim, finansal raporlama ve bağımsız denetim konularında köklü değişiklikler yapılmıştır. Kanun aynı zamanda uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara milletlerarası pazarda geçerlilik kazandırmak amacıyla, uluslararası gelişmelere paralel olarak, uluslararası standartlarla uyumlu olacak şekilde muhasebe ve denetim standardı belirlemek ve yayımlamak üzere Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu yetkilendirmiştir. 6102 sayılı Kanunun 400. maddesinde de 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen kişilerin ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketlerinin bağımsız denetçi olabileceği ifade edilmiştir.
    5786 sayılı Kanun tasarısında yer alan "Mesleki geliştirme eğitimi" başlıklı 15. maddesinin gerekçesinde ise, "Madde ile Kanunun 44. maddesi başlığı ile birlikte değiştirilerek gerek yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısının meslek mensupları açısından öngördüğü görev, yetki ve sorumlulukların daha iyi bir şekilde yerine getirilmesi, gerekse Avrupa Birliği revize 8 no'lu Şirketler Hukuku Direktifinin kanuni denetçiler hakkında eğitimle ilgili öngördüğü düzenlemelere uyum sağlanması için meslek mensuplarının sürekli eğitim faaliyetlerine katılımının temini hedeflenmektedir. Böylece, meslek mensupları katılacakları eğitim faaliyetleri sonucunda değişen mevzuat ile uluslararası denetim ve muhasebe standartları ve uygulamaları alanındaki gelişmeler hakkında güncel bilgiye sahip olacaklardır." şeklinde belirtilmiştir.
    Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin 17 Mayıs 2006 tarih ve 2006/43/EC sayılı Direktifinin (Revize 8 numaralı Direktif) 13. maddesinde, üye ülkelerin yasal denetçilerin, teorik bilgi, mesleki beceri ve değerlerinin yeterince yüksek düzeyde olduğunu teyit etmek üzere uygun sürekli eğitim programlarına katılmalarını ve sürekli eğitim konusunda öngörülen koşullara uymayanların uygun yaptırımlara tabi olmalarını sağlama yükümlülüğü bulunduğu, 30. maddesinde ise yükümlülüklere uymayan yasal denetçiler ile denetim firmaları hakkında üye ülkelerce etkin, doğru orantılı ve caydırıcı yaptırımlar uygulanabileceği öngörülmüştür.
    Buna göre 3568 sayılı Kanuna eklenen 44. madde ile Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlanması hedeflenerek meslek mensuplarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile genişleyen yetki, görev ve sorumlulukların yüksek mesleki standartlara kavuşturulması amaçlanmış, bu doğrultuda meslek mensuplarının mesleki faaliyetlerini fiilen devam ettirmeleri için Birlik ve odalar tarafından düzenlenecek mesleki geliştirme ve eğitim seminerlerine katılmaları zorunlu hale getirilmiş ve meslek içi eğitimle ilgili konular, eğitim programları ve süreleri ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasların Yönetmelikle düzenleneceği belirtilmek suretiyle davalı idareye bu hususta yetki verilmiştir. Nitekim dava konusu Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde de serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerin, yaşam boyu öğrenme sürecini benimsemelerini, uzmanlık alanları, üst unvanlar ve yeni iş alanları için hazırlanmalarını, uygulama, mevzuat ve yöntem bilgilerinde yeterli ve yetkin olmalarını, müşterilerine ve diğer paydaşlara yüksek kaliteli hizmet sunmaları için mesleki yetkinliklerini artırmalarını ve geliştirmelerini sağlamak; sürekli mesleki gelişim fırsat ve kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak; kamu çıkarının korunması ve kamu güveninin sağlanması için mesleki yeterliklerini geliştirmek ve korumak; mesleki standartlar ile etik kurallara uyumunu tesis ve teşvik etmek üzere gerçekleştirilecek katılımı zorunlu eğitim faaliyetlerini, bu faaliyetlerin gerçekleştirilme yöntemlerini, zorunlu eğitim faaliyetlerine katılmama halinde uygulanacak yaptırımları belirlemek olarak ifade edilmiştir.
    3568 sayılı Kanunun 50. ve Geçici 4. maddesine dayanılarak 03.01.1990 tarih ve 20391 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi gereğince, ruhsat almış olan meslek mensuplarının; bağımsız olarak tek başına veya ortaklık veyahut şirket kurarak mesleki faaliyette bulunmak istedikleri takdirde; “çalışanlar listesine” kayıt olmak üzere işyerlerinin bağlı olduğu ilgili odaya başvurmaları gerektiği, 14. maddesi gereğince, her meslek mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu oda bilgisinde iş yeri açmak zorunda olduğu, büro edinen meslek mensuplarının odaya kayıt olduktan itibaren üç ay içinde Büro Tescil Belgesi almak zorunda oldukları ve Büro Tescil Belgelerinin iki yılda bir vize ettirileceği kurala bağlanarak meslek mensuplarının mesleki faaliyetini fiilen yerine getirebilmesi için birtakım yükümlülükler öngörülmüştür.
    Dava konusu Yönetmelik fıkrasında ise, mesleğin fiilen yapılabilmesi için gerekli olan çalışanlar listesi kayıt ve faaliyet belgesi alma, büro tescil belgelerinin vize edilmesi taleplerinin sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılım zorunluluğu sağlanıncaya kadar yerine getirilmeyeceği yönünde düzenleme yapıldığından bu hususta dava konusu düzenlemede dayanağı Kanun maddesine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Öte yandan stajın aday meslek mensuplarının kendilerini yetiştirmelerine imkan sağlayacak şekilde bir meslek mensubunun yanında veya gözetim ve denetimi altında yapılması gerektiği, stajda temel hedefin mesleki disiplin, bilgi, deneyim, ve yeterliliğe sahip meslek mensubu yetiştirmek olduğu dikkate alındığında meslek mensupları için öngörülen mesleki standartların aday meslek mensupları için de geçerli olduğu açıktır. Buna göre 3568 sayılı Kanun ile davalı idareye verilen görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde dava konusu fıkrada yer alan "sürekli mesleki geliştirme eğitim programını tamamlamayan meslek mensupları stajyer mentorluğu yapamazlar." düzenlemesinde de dayanağı Kanun maddesine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
    Diğer taraftan davacı, dava konusu Yönetmelik hükmünün 3568 sayılı Kanun'un 4. ve 5. maddesine aykırı olduğunu, idarenin, disiplin kurulunun yerine geçerek meslek mensubunu cezalandırdığını, mesleki faaliyetlerini kesintiye uğratıp durdurma yoluna gittiğini, kararlara karşı itiraz etme, yargı yoluna gitme hakkını ortadan kaldırdığını, meslek mensuplarının yasa hükümlerine aykırılık oluşturan tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi ve soruşturulmasının hukuki yolunun, disiplin kuruluna sevk edilmesi ve disiplin kurulu kararlarına göre işlem yapılması olduğunu ileri sürmekte ise de; dava konusu düzenlemede yer alan yaptırımların disiplin cezası mahiyetinde olmadığı bu nedenle söz konusu yaptırımların uygulanmasının da disiplin soruşturma usulüne tabi olmayacağı, Anayasanın 125. maddesi gereği idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, öte yandan dava konusu Yönetmeliğin "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, bu Yönetmelik hükümlerinin Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin; çalışma yeri, çalışma şekli ve çalışma unvanı ne olursa olsun, tamamının, meslek ruhsatlarını edindikleri günden başlayarak, meslekle ilişiklerinin kesildiği güne kadar tabi olacakları geliştirme eğitimine ilişkin düzenlemeleri kapsayacağının hüküm altına alındığı, keza aynı Yönetmeliğin "Faaliyette bulunmayanların durumu" başlıklı 24. maddesinde de faaliyette bulunmayan meslek mensuplarının Oda ve Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Merkezine başvuruda bulunarak eğitim almak istemediklerini beyan edebilecekleri yönünde düzenlemeler getirildiği görülmekte olup söz konusu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere sürekli mesleki geliştirme eğitiminin halihazırda mesleklerini fiilen icra eden meslek mensupları için öngörüldüğü, eğitim programına katılmayan veya programı tamamlamayan meslek mensuplarının meslek ruhsatlarının iptal edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, dolayısıyla serbest muhasebeci mali müşavir olmanın genel ve özel şartlarının düzenlendiği 3568 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddelerinde yer alan şartlara ek bir koşul getirilmediği anlaşıldığından davacı iddialarına itibar edilmesine olanak bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 18/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi