Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5215
Karar No: 2016/6853
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/5215 Esas 2016/6853 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, taşınmazının kamulaştırmasız el konulması nedeniyle bedelinin tahsili istemiyle açtığı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar temyiz edilmiştir. Yargıtay tarafından yapılan incelemede asıl dava yönünde sair temyiz itirazlarında bir isabetsizlik görülmemiş ancak taşınmaza trafo yapılmak suretiyle 1978 yılında el konulduğu, hüküm verilirken husumetin \"A\"ya yönlendirilmesi gerektiği göz ardı edilmiştir. Ayrıca vekalet ücretinde yanılgıya düşülmüştür. Bu nedenlerle hüküm tesisinde isabet görülmemiştir ve karar bozulmuştur. Birleşen dava yönünden de emsal kayıtların değerlendirilmesinde eksiklikler olduğu tespit edilmiştir. Kamulaştırma Yasası'nın bedelin tespiti esaslarına dair 11. maddenin (g) bendine göre emsal alınacak taşınmaz özelliklerinde dava konusu taşınmaza yakın nitelikler taşımalıdır ve emsal satış değeri esas alınarak taşınmazın değeri belirlenmelidir. Ayrıca husumetin \"A\"ya yöneltilmesi gerektiği ve bilirkişi raporunun karar vermek için yeterli olmadığına dikkat çekilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri; Kamulaştırma Yasası'nın bedelin tespiti esaslarına dair 11. maddenin (g) bendi, İmar
18. Hukuk Dairesi         2016/5215 E.  ,  2016/6853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1215 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl dava taraf vekillerince, birleşen dosya davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    A) Asıl dava yönünden:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmaza trafo yapılmak suretiyle 1978 yılında el konulduğu anlaşılmış olup husumet yargılamanın her aşamasında ele alınması gereken bir husus olduğundan ve Dairemizin bozma ilamından sonra dosyaya sunulan ... ile ... arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme Hakkı Devir Sözleşmesi" nin 7.4. maddesinde "Dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ..."a aittir." şeklinde bir düzenleme bulunduğundan, husumetin ..."a yöneltilmesi gerektiği düşünülmeden karar verilmesi,
    2-04.01.1983 tarihinden önce el atılan taşınmaz nedeniyle talep edilen tazminatın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, taraflar lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" ne göre 1.500,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerine 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,
    B) Birleşen dava yönünden:
    Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki:
    Kamulaştırma Yasası"nın bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespiti gerekir.
    Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer veya yakın özelliklere sahip bulunmalıdır.
    Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmelidir.
    Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından asıl dava yönünden 2012, birleşen dava yönünden 2013 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir.
    Her ne kadar paydaş dosyası olan asıl dava dosyası davalı temyizi üzerine dava konusu taşınmazın emsal taşınmaz ile eş değer alınması gerektiğinden bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak alınan ek rapora göre karar verilmesi gerektiği belirtilmişse de, temyiz edenin sıfatı dikkate alınıp, usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek ilk kararda belirlenen bedele hükmedilmiştir. Asıl dava dosyasının bozma ilamından sonra, birleşen paydaş dosyası açıldığından taraflar yararına usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği dikkate alındığında bozmadan önce bilirkişi raporunda aynı emsalden 5,5 kat değersiz kabul edilen taşınmazın m² sine 2.500 TL/m² değer belirlenmişken bozma sonrası aynı bilirkişilerin taşınmaz için emsalle eş değer kabul edilerek, 14.328 TL/m² değer üzerinden hesaplama yapmış olmaları emsalin, dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde uygun emsal olmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Buna göre, mahkemece Kamulaştırma Yasası"nın bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava konusu taşınmaza trafo yapmak suretiyle 1978 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır. Husumet yargılamanın her aşamasında ele alınması gereken bir husus olduğundan ve Dairemizin bozma ilamından sonra dosyaya sunulan ... ile ... arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme Hakkı Devir Sözleşmesi" nin 7.4. maddesinde "Dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ..."a aittir." şeklinde bir düzenleme bulunduğundan, husumetin ..."a yöneltilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi