
Esas No: 2019/1
Karar No: 2022/1486
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 10. Daire 2019/1 Esas 2022/1486 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/1 E. , 2022/1486 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1
Karar No : 2022/1486
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
2- … Valiliği
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, silahlı özel güvenlik kimlik kartının FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunduğundan bahisle iptal edilmesine ilişkin … Valiliği İl Özel Güvenlik Komisyonunun … tarih ve … sayılı işleminin kendisine yönelik kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında yürütülen istihbarat araştırması neticesinde FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir bir finans kuruluşunda bulunan hesabında artış olduğundan bahisle adı geçen terör örgütüyle aidiyeti, iltisakı ve irtibatı olduğu kanaatine ulaşıldığından, özel güvenlik hizmetinin önem ve özelliği, isnat edilen fiilin niteliği ile ağırlığı da dikkate alınarak, 5188 sayılı Kanun'da belirtilen "güvenlik soruşturmasının olumlu olması şartını" sağlamadığı anlaşılan davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; Asya Katılım Bankasında hesabının bulunmasının terör örgütü ile ilişkilendirilmesine neden olamayacağı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihe kadar hakkında açılmış adli bir soruşturma bulunmadığı gibi adli veya idari bir ceza da almadığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 18/02/2020 tarihli ara kararı cevaplarının geldiği görülerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün … tarihli ve … sayılı Genel Yazısıyla; özel güvenlik şirketi, özel güvenlik eğitim kurumu ve alarm izleme merkezleri ile buralarda kurucu, yönetici, temsilci veya özel güvenlik görevlisi sıfatıyla çalışanların FETÖ/PDY terör örgütü ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunup bulunmadığının İstihbarat, KOM ve Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri aracılığıyla araştırılarak terör örgütüne destek verdikleri tespit edilenler hakkında, özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartlarının iptali de dahil olmak üzere, gerekli yasal işlemlerin yapılması hususunda 81 İl Valiliğine ve Jandarma Genel Komutanlığına talimat verilmiş; aynı idarenin … tarihli ve … sayılı işlemiyle, bir önceki Genel Yazı kapsamında yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde FETÖ/PDY terör örgütü ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunduğu tespit edilen özel güvenlik görevlilerine ait liste, söz konusu özel güvenlik görevlilerinin özel güvenlik kimlik kartlarının iptal edilmesini teminen ilgili Valiliklere gönderilmiş, anılan listede davacının adına da yer verilmiş; İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün söz konusu talimatına istinaden davalılardan Bursa Valiliğince, davacı da dahil olmak üzere listede adı geçen diğer özel güvenlik görevlilerine ait özel güvenlik kimlik kartları … tarih ve … sayılı işlemle iptal edilmiş, bunun üzerine davacı tarafından bahse konu işlemin kendisine ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
26/06/2004 tarihli ve 25504 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hâliyle) "Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya fuhuş suçlarından mahkûm olmamak." şartlarına yer verilmiş; "Çalışma izni" başlıklı 11. maddesinde, "Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli silah taşımayacak özel güvenlik görevlileri hakkında sadece arşiv araştırması yapılır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her beş yılda bir yenilenir. Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir. Özel güvenlik görevlilerinde aranan şartlardan herhangi birisinin kaybedilmesi halinde çalışma izni iptal edilir." ve "Kimlik" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında, "Özel güvenlik görevlilerine valilikçe kimlik kartı verilir. Kimlik kartında görevlinin adı ve soyadı ile silahlı ya da silahsız olduğu belirtilir." hükümleri yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizce verilen 18/02/2020 tarihli ara kararı ile davacının, özel güvenlik görevlisi kimlik kartının iptaline gerekçe gösterilen "Bank Asya hesabı" hususuna yönelik olarak ya da bir başka nedenle, günümüz itibarıyla, FETÖ/PDY terör örgütüyle ilişkisi, irtibatı veya iltisakı bakımından hakkında herhangi bir adli soruşturma açılıp açılmadığı, açıldıysa sonucunun ne olduğu sorularak, buna ilişkin bilgi ve belgeler ile davacıya ait Bank Asya hesap dökümlerinin davalı idareler ve ilgili kurumlardan istenildiği; ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir olan Asya Katılım Bankasında hesabının bulunduğu ve hesabında 2013 ile 2014 yıllarında artış olduğu görülmektedir.
Ayrıca; davacı hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan yapılan kovuşturma sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı beraat kararında; sanık (davacı) hakkında düzenlenen iddianamede sanığın terör örgütü elebaşının talimat verdiği dönemde Asya Katılım Bankasında hesap açtığı, para yatırdığı ve katılım hesabı açtığı iddia edilmişse de, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, 2011 yılında açılan hesabın KOSGEB'te güvenlik görevlisi olarak çalışan sanığın maaş hesabı olduğu, hesabın 2011 yılından itibaren kullanıldığı, hesabın maaş hesabı olması dikkate alındığında Asya Katılım Bankasında hesap açmasının sanığın kendi tercihi olmadığı, sanık her ne kadar katılım hesabı açıp para yatırmış olsa da, terör örgütü elebaşının Bankaya para yatırılmasına ilişkin talimatına aykırı olarak 06/02/2015 tarihinde hesabındaki paranın tamamını çektiği, 27/02/2015 tarihinde de Banka emeklilik sisteminden çıktığı, bunun haricinde sanığın terör örgütü ile irtibat ve iltisakına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi-belge ya da beyanın bulunmadığı; talimat tarihleri öncesinde ve sonrasında da devam eden maaş hesabındaki rutin bankacılık işlemleri olan banka hesap hareketlerinin örgüt liderinin talimatı üzerine bankayı zordan kurtarmaya yönelik bir eylem olduğuna ilişkin sanığın cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil de elde edilemediği, diğer taraftan sanığın terör örgütü ile iltisakını gösterir dosya kapsamında başkaca bir delil de bulunmadığı gerekçelerine yer verilmiş olup; UYAP kayıtlarından, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve söz konusu kararın 14/02/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Bu durumda; yukarıda aktarılan durum haricinde davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanmasına dayanak teşkil edebilecek FETÖ/PDY terör örgütü ile aidiyeti, irtibatı veya iltisakı olduğuna yönelik herhangi bir bilgi ve tespit bulunmadığının, dava konusu işlemin sebep unsuru olarak gösterilen tespitin ise, davacının Asya Katılım Bankasında yer alan hesabının maaş hesabı olduğu, örgüt liderinin talimatından sonra hesap bakiyesindeki artışın rutin bankacılık faaliyeti kapsamında kaldığı, davacının adı geçen bankanın TMSF'ye devrinden aylar önce hesabındaki parayı çektiği anlaşıldığından, tek başına davacının özel güvenlik görevlisi olarak görev yapmasına engel olabilecek nitelik taşımadığının, davalı idarece yargılama sürecinde de bunun dışında başkaca bir iddia ve belgenin ortaya konulmadığının anlaşılması karşısında; davacının özel güvenlik çalışma izni ve kimlik kartının, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle iptal edilmesine ilişkin dava konusu Valilik işleminin davacıya yönelik kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla; davanın reddine yönelik ... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; davacının, terör örgütleriyle veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla üyelik, iltisak ve irtibatının sonradan tespit edilmesi durumunda davalı idarece her zaman işlem tesis edilebileceği de açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
