
Esas No: 2019/11696
Karar No: 2022/1478
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 10. Daire 2019/11696 Esas 2022/1478 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/11696 E. , 2022/1478 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11696
Karar No : 2022/1478
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMLERİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımların temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır ili, Bağlar ilçesi, Polis Okulu mevkiinde 30/07/2015 tarihinde meydana gelen bombalı saldırıda yaralanan davacı tarafından uğradığını iddia ettiği manevi zararlarının karşılanması talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ortaya çıkan manevi zararın terör olayından kaynaklandığı ve sosyal risk ilkesi gereği idare hukukunun tazminata yönelik ilke ve kuralları çerçevesinde tazmini gerektiği, olayın oluş şekli ve zararın niteliği, davacının olay nedeni ile depresyona girerek travma sonrası stres bozukluğu ve sağ gözünde %32 oranında görme kaybı yaşadığı hususları da dikkate alınarak 40.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği, buna göre dava konusu işlemin bu tutara yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu kısmı aşan 460.000,00 TL'lik kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 01/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin 460.000,00 TL'lik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; dava konusu işlemin iptali istemi yönünden; işlemin idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olmaması, ön karar niteliğinde olması nedeniyle işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, işlemin kısmen iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı; Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı idare tarafından istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirir nitelikte olmadığı; manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısım yönünden ise, Adli Tıp Kurumu raporuna göre olay nedeniyle sağ gözünü kaybeden ve travma sonrası stres bozukluğu rahatsızlığına tutulması sonucu %51,81 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden davacı için Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan üzüntü ve sıkıntıyı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı, bu nedenle manevi tazminat miktarının yeniden belirtilmesi gerektiği, davacının maruz kaldığı üzüntü ve sıkıntının hafifletilebilmesi amacıyla olayın gelişimi ve talep edilen tazminat miktarı göz önünde bulundurularak 100.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmedilmesinin uygun bulunduğu gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı yönünden davalı idarenin istinaf isteminin reddine, davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın bu kısmının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptali istemi yönünden davanın esasının incelenmeksizin reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin reddine yönelik kısmının kaldırılmasına, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 100.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvurunun yapıldığı 28/08/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, bunu aşan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, 5233 sayılı Kanun kapsamında manevi tazminata hükmedilemeyeceği, faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyasının incelenmesinden; davacının; 30/07/2015 tarihinde Diyarbakır ili, Bağlar ilçesi, Polis Okulu mevkiinde meydana gelen bombalı saldırıda sağ gözünden yaralanması sebebiyle uğradığı manevi zararlarının karşılanması talebiyle İçişleri Bakanlığına 28/08/2015 tarihinde başvuruda bulunduğu, başvurunun davalı idareye 01/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, başvurusunun zımnen reddi üzerine bu işlemin iptali ile 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyize konu kararın, dava konusu işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının incelenmesi:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, dava konusu işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, manevi tazminat istemine ilişkin kısmının incelenmesi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin son fıkrasında, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu açıdan manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ve zararın ağırlığını ortaya koyacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli ve makul bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
5233 sayılı Kanun'da manevi tazminat ödenmesini yasaklayan açık bir hüküm olmaması karşısında, davacıların uğradıkları manevi zararların, genel hükümler kapsamında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca sosyal risk ilkesine dayalı olarak tazminine hükmedilmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta, meydana gelen terör olayı sonucu yaralanan davacının elem ve acı duyması nedeniyle oluşan manevi zararının sosyal risk ilkesi gereği tazmini gerekmekle birlikte, İdare Mahkemesince hükmedilen 40.000,00 TL manevi tazminatın, olayın meydana gelmesinde davalı idarenin kusurunun bulunmadığı ve olayın terör eylemi olduğu gözetildiğinde hukuka uygun ve yeterli bulunduğu, istinaf incelemesi aşamasında Bölge İdare Mahkemesince manevi tazminat miktarının yetersiz bulunarak yeniden tazminat belirlenmesine ilişkin kararın bu kısmında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; Bölge İdare Mahkemesince, kararın gerekçe kısmında, İdare Mahkemesinin belirlediği manevi tazminat miktarı yetersiz bulunarak yeniden manevi tazminat takdiri ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarece davacıya ödenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiş; hüküm kısmında ise, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı (İdare Mahkemesince hükmedilen 40.000,00 TL'lik kısım) hukuka uygun bulunmuş, manevi tazminatın reddine ilişkin kısım kaldırılarak, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine hükmedilmiştir. Bu durumda, kararın gerekçe kısmında 100.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği belirtilse de hüküm kısmında İdare Mahkemesince hükmedilen 40.000,00 TL'ye ek olarak 100.000,00 TL daha tazminata hükmedildiği anlaşıldığından, gerekçe ve hüküm fıkraları arasında çelişki bulunan kararda bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE, davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının dava konusu işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, manevi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
