
Esas No: 2021/2844
Karar No: 2022/905
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2844 Esas 2022/905 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2844 E. , 2022/905 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2844
Karar No : 2022/905
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 21/04/2021 tarih ve E:2016/58951, K:2021/1163 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 21/04/2021 tarih ve E:2016/58951, K:2021/1163 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmeyerek uyuşmazlığın esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı" ile "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"ndan, davacı tarafından … GSM numarasından, … , … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan uygulamayla bağlantı kurulduğu, davacının "… " ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacının kendi beyanları ve hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının ve davacının kendi ifadesinin değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Dijital Değerlendirme Raporu yönünden, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararındaki; "Sanık hakkında materyal incelemesi sonucu düzenlenen Bilirkişi Raporuna göre; sanığın evinde ele geçirilen çok sayıda DVD ve CD'de anılan örgütün elebaşı Fetullah Gülen'e ait içeriğin mevcut olduğu" yolundaki tespitin, diğer tespitlerle birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
Davacının, FETÖ'nün Adalet Bakanlığında ve HSK'da etkin olduğu dönemde 23/04/2013-04/05/2013 tarihleri arasında yurt dışına eğitime gönderildiğine ilişkin tespitin davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlem öncesinde kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninin bildirilmediği, savunma hazırlamak amacıyla makul bir sürenin de verilmediği, yargılama aşamasında, dava konusu işleme ilişkin davalı idare tarafından sunulan bilgi ve belgelere cevap verme imkânı tanınmasının, 2577 sayılı Kanun hükümlerince verilen bir hak olup dava konusu işlem öncesinde verilmesi gereken savunma hakkının yerine ikame edilmesinin mümkün olmadığı; kararı veren Kurulca yeniden inceleme talebi hakkında karar verilmesinin tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu; karara dayanak yapılan delillerin tamamının, iddiayı kabul etmemekle birlikte bu yapının yargı kararı ile terör örgütü olarak kabul edildiği dönem öncesine ait olduğu, bu durumun suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesine aykırı olduğu; meslekten çıkarma kararında kendisiyle alakalı bilgi, belge ve delile dayalı bir bireyselleştirmenin bulunmadığı; hakkındaki soruşturmanın başlangıcında ne suçüstü hali ne de delil bulunmadığından, soruşturmanın kanunla belirtilen usule uygun yerine getirilmediği ve elde edilen tüm verilerin hukuka aykırı olduğu; kesinleşmemiş ceza davasındaki kabullerin karara gerekçe yapıldığı; ByLock verilerinin yasal delil niteliğinde bulunmadığı; itirafçı sanık/tanık ifadelerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu; evinden alınan dijital materyallere yasal usullere uyulmadan el konulduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 21/04/2021 tarih ve E:2016/58951, K:2021/1163 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 21/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
