
Esas No: 2021/11385
Karar No: 2022/1167
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 5. Daire 2021/11385 Esas 2022/1167 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/11385 E. , 2022/1167 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11385
Karar No : 2022/1167
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı bünyesinde mühendis olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; ara karara cevaben Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı tarafından dosyaya sunulan CD'nin incelenmesinden; Bank Asya'da davacı tarafından hesap açılış tarihinin 10/08/2012 olduğu, hesabında en son hesap hareketinin Temmuz 2016 olduğu ve bu tarihte 2.383,08-TL para olduğu, OHAL komisyon kararında belirtilen 25/02/2014 tarihli para girişinin …inşaatı 1 nolu İl Özel İdare ödemesi olduğu, 23/05/2014 ve 26/05/2014 tarihli para girişinin virman olduğu, 11/07/2014, 31/10/2014 ve 22/12/2014 tarihli katılım hesapları açıldığı, hesap hareketlerinin inşaat işinden kaynaklı hak ediş bedelleri olduğu, ödemelerin çek tahsilatı, tedarikçi firmalara fatura karşılığı yapılan ödemeler, çek yaprağı garanti bedelleri ve nakit ödemelere ilişkin olduğu, kaldı ki davacının yargılandığı ceza mahkemesi kararında da "söz konusu Bank Asya hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemleri olarak tespit edildiği," şeklindeki değerlendirme sonucunda davacı hakkında beraat kararı verildiği, davalı idare tarafından gönderilen cevabi yazı ve eklerde FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisakı konusunda; davacının Bank Asya'da hesap hareketliliklerinin olduğu hususu dışında başkaca bir tespitin bulunmadığı, davacı hakkında yapılan ceza kovuşturması kapsamında hakkında verilen beraat kararına ait dosyada; davacının Bank Asya'daki hesap hareketliliklerinin rutin bankacılık işlemleri olduğunun tespit edildiği, ayrıca davacının FETÖ/PDY terör örgütü tarafından örgüt içi iletişimde kullanılan bylock, eagle, cacao gibi programları kullandığına ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığı, davacının FETÖ/PDY'ye muzahir dernek, sendika gibi herhangi bir sivil toplum kuruluşunda üyelik kaydının da bulunmadığı, yapılan ara karara rağmen davalı idarece; davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve/veya iltisaklı olduğuna dair başkaca bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından, davacının kamu görevine iade edilmesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine dair işlemde hukuki isabet bulunmamıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı hakkında "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan …Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:…sayılı esasında yapılan ceza yargılamasında, delil yetersizliği gerekçesiyle davacının beraatine karar verildiği, …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarihli ve E:…, K:…sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, beraat kararının temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmış olup anılan ceza yargılamasında elde edilen delillerin de dikkate alınarak davacının kamu görevinden çıkarılma nedeni olan irtibat ve iltisak hallerinin var olup olmadığının işbu davada ortaya konulması gerektiği, Tasarruf Mevduatı Fonundan temin edilen bilgilere göre, Bank Asya'da davacının …müşteri numarası ile açılmış hesabının bulunduğu, bahse konu hesap bakiyesi 31/12/2013 tarihinde 41,64 -TL iken; örgüt liderinin talimatından sonraki süreçte; 25/02/2014 tarihinde 165.080,84-TL, 23/05/2014 tarihinde 150.000,00-TL, 26/05/2014 tarihinde 149,800,00-TL para yatırıldığı ve aynı hesaba muhtelif tarihlerde farklı tutarlarda para girişi olduğu, ayrıca 11/07/2014 tarihinde 10.000,00-TL tutarlı 31 günlük, 31/10/2014 tarihinde 300.00,00-TL tutarlı 181 günlük ve 22/12/2014 tarihinde 149.000,00-TL tutarlı 372 günlük katılım hesabı açtığının sabit olduğu, örgüt liderinin çağrısından sonra oldukça yoğun bir ticari para trafiğinin olduğu, hesaba yatan paraların bir kısmının kamu kurumu hak ediş bedellerinin olduğu, bir kısmının da diğer ticari işlemlerden kaynaklandığı anlaşılmışsa da Temmuz 2014-Aralık 2014 arasında toplam 459.000-TL'lik vadeli hesaplar açması, vadeli hesapların büyük bölümünün vadelerinden çok önce kapanmış ve ticari ödemelerde kullanılmış olmasına rağmen, hesapların başka bankalarda açılmayıp, Bank Asya'da vadeli olarak açılması nedeniyle davacının söz konusu hesap hareketlerinin FETÖ/PDY terör örgütünün Bank Asya'ya mali destek yapılmasına dair talimatıyla uyumlu olduğu, davacının anılan bankaya finansal destek sağladığı ve Mersin Valiliği'nin …tarih ve …sayılı Kurul Kararında davacının FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantısı-ilişkisi olduğu yönünde değerlendirmenin bulunduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde davacının örgüt ile irtibatının/iltisakının varlığına kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanunun değişik 45/4.maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; …Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde inşaat mühendisi olarak görev yaparken memuriyetten istifa ederek kısa dönem ticaretle uğraştığı, ticarette istediği başarıyı elde edememesi üzerine …Büyükşehir Belediyesi bünyesinde memur olarak tekrar işe başladığı, istifa ederek ticaretle uğraşmaya başladığı 2012 yılında bankaya teminat gösterecek yeterli mal varlığı olmaması nedeniyle anılan bankanın sağladığı avantajlardan faydalanmak suretiyle Bank Asya'da ticari hesap açtırmak durumunda kaldığı, nitekim anılan dönemde bankanın yasal olarak faaliyetine devam ettiği, anılan hesabın tamamen ticari hesap olduğu, hesaba yatırılan paraların Devlet tarafından yapılan ihaleler neticesinde iş teslimi sonrası ödenen hak ediş bedelleri olduğu, yine anılan hesaptan işin bitirilmesi amacıyla yapılan masrafların fatura karşılığı bedellerini ödemek amacıyla para çıkışlarının mevcut olduğu, kendisine ait …hesabından gönderilen iki farklı tutarın hak ediş bedeli ödemesinin sehven şahsi hesabına yatırılmış olması nedeniyle ticari hesabına EFT işlemi olduğu, anılan hususlara ilişkin tevsik edici dekontların ekte sunulduğu, söz konusu banka hesabını yalnızca ticari işleri için kullandığı, harici kredi kartı ve kredi kullanımının mevcut olmadığı, aksine diğer bankalarda kullanımının olduğu, ceza yargılaması aşamasında alınan bilirkişi heyeti raporundan da anılan hesabın ticari hesap olduğu, örgütsel amaçla çalıştırılmadığı, rutin bankacılık faaliyeti kapsamında anılan hesabın yalnızca kamu kurumlarına ilişkin ihale işleri için kullanıldığı, hesap kullanım aralığının 2012-2016 yılları olduğu, söz konusu hareketlerin 2016 yılına kadar devam etmesinin nedeninin taahhütlere bağlı olarak verilen ileri tarihli çek vb. ödemeler olmasından kaynaklı olduğu, katılım hesabının uzun vadeli seçilmesinin nedeninin uzun vadede faiz oranının yüksek olması olduğu, katılım hesabına aktarılan paraların da kamu kurumlarınca yatırılan hak ediş bedellerinden oluştuğu, yakın zamanda herhangi bir ödemesi bulunmaması nedeniyle katılım hesabında değerlendirmek istediği, her ne kadar vade tarihleri uzun olsa da vadesinden çok önce gider ödemeleri için kullanılmak üzere bozdurulduğu, bu durumun banka aleyhine bir durum olduğu, kurum değerlendirmesinin de Bank Asya hesabına dayandığı, başkaca bir bilgi belge sunulmadığı, ceza mahkemesi kararıyla terör örgütüne bilerek yardım suçundan beraat ettiği ve anılan kararın kesinleştiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
22/11/2016 tarih ve 29896 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 1. maddesinde: ''(1)Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesinin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler Türk Silahlı Kuvvetlerinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde mühendis olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru …tarih ve …sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
Diğer yandan davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiş, Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan beraat kararının temyiz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi kararında; davacının Bankasya hesap hareketlerinin FETÖ/PDY terör örgütünün mezkur bankaya mali destek yapılmasına dair talimatı ile uyumlu olduğu, örgüt liderinin çağrısından sonra oldukça yoğun bir ticari para trafiğinin olduğu, hesaba yatan paraların bir kısmının kamu kurumu hak ediş bedellerinin olduğu, bir kısmının da diğer ticari işlemlerden kaynaklandığı anlaşılmışsa da Temmuz 2014-Aralık 2014 arasında toplam 459.000-TL'lik vadeli hesaplar açması, vadeli hesapların büyük bölümünün vadelerinden çok önce kapanmış ve ticari ödemelerde kullanılmış olmasına rağmen, hesapların başka bankalarda açılmayıp, Bank Asya'da vadeli olarak açılması nedeniyle davacının anılan bankaya finansal destek sağladığı, Mersin Valiliği'nin …tarih ve …sayılı Kurul Kararında davacının FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantısı-ilişkisi olduğu yönünde değerlendirmenin bulunduğu tespitlerine yer verilmiş ise de, davacı tarafından bu tespitlerle ilgili olarak; Bank Asya hesabının kamudaki görevinden istifa etmek suretiyle ticaret ile uğraşmaya başladığı 2012 yılında, teminat göstermeye yetecek mal varlığının bulunmaması ve diğer bankalara nazaran avantajlı olması nedeniyle açıldığının, anılan bankadaki tüm işlemlerin ticari işlerinden kaynaklı hak ediş ödemeleri ve işletme giderlerinin ödenmesine ilişkin olduğunun, açılan katılım hesaplarının vadesinden önce zorunlu ödeme tarihlerinin gelmesiyle birlikte banka zararına olacak şekilde kapatıldığının ya da azaltıldığının, hesabın açık kaldığı süre boyunca anılan bankadan kredi veya kredi kartı kullanımının bulunmadığının, tüm şahsi harcamalarının başka bankalar aracılığıyla gerçekleştirildiğinin, komisyon tespitlerinde yer alan tüm hesap hareketlerinin dekontlarıyla birlikte ticari işten kaynaklı olduğunu tevsik edici belgelerin dosyaya sunulduğunun, anılan Bankaya talimat doğrultusunda para yatırılmadığının ileri sürüldüğü görülmüştür.
UYAP kayıtları ve dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, …Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında bulunan ve hükme esas alınan 26/04/2019 tarihli Heyet Bilirkişi Raporunda yer alan; "Sanık tarafından, banka nezdindeki hesabın, 10.08.2012 tarihinde açılmış olduğu, örgüt lideri tarafından, 25.12.2013 tarihinden sonra, kamuoyu ile de paylaşılan “Bank Asya'ya para yatırın” şeklindeki çağrısı doğrultusunda, sürece ilişkin hesap hareketleri değerlendirildiğinde; Adı geçen sanığın, müteahhitlik işiyle iştigal ettiği anlaşılmış olup, ihale yoluyla aldığı okul inşaat işi için bankadan teminat mektubu kullandığı, banka tarafından verilen bu mektupların, örgüt liderinin çağrısı öncesi tarihte (25.12.2013 tarihinden önce), çağrı sürecinde (25.12.2013 tarihi ve sonrası) ve bankanın'TMSF'ye devrinin yapıldığı 30.05.2015 tarihinden sonraki süreçte de sürdüğü, Banka tarafından, sanık adına düzenlenen teminat mektubunun memzuç kayıt bildiriminin TCMB'sına yapılması sırasında, bu hesabın kullanıldığı, sadece bildirim içerikli olan bu işlemin, hesaba yatan para olmadığı,
Sanık tarafından hesaba nakit olarak yatan/hak ediş bedeli olarak hesaba kurum tarafından geçen paraların, firmanın çalıştığı tedarikçi firmatara yapılan ödemelerde kullanıldığı, şirketin diğer harcamalarının yapıldığı, Hak ediş bedeli olarak hesaba yatan paraların bir kısmı ile katılım hesabının açıldığı, ancak bu hesapların vade sonları beklenilmeden peyderpey şirketin işlerinde kullanıldığı, belirlenmiş olup, buradaki çalışma şeklinin tamamıyla şirketin işiyle ilgili olarak yapıldığı, hesaba yatan paraların hemen ya da bir iki gün içinde kullanımı yapılarak, hesapta likidite amaçlı olarak tutulmadığı, bankanın likiditesinde önemli yeri olan katılım hesaplarının söz konusu hesapta da kullanılmış olduğu, ancak katılım hesabının kaynağını oluşturan paraların, şirketin iş yaptığı yerden hesaba yatırılan hak ediş paralarının olduğu ve o an için paraya ihtiyaç duymayan kişinin bu parayı değerlendirmek için katılım hesabına dönüştürdüğünün izlendiği, Sonuçta; sanık tarafından açılan ve kullanılan mezkur hesabın örgütsel amaçla çalıştırılmadığı, tamamıyla rutin bankacılık olarak çalışma gerçekleştirildiğinin düşünüldüğü,.." yolundaki tespitler ile davacının yukarıda aktarılan iddialarına yönelik dava dosyasına sunduğu tüm tevsik edici belge ve dekontların incelenmesinden, davacının Bank Asya'daki hesap hareketlerinin ticari faaliyetinden kaynaklı rutin bankacılık işlemleri olduğu, terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yapıldığına dair somut bir tespitin bulunmadığı, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğuna dair başkaca bir bilgi ve belge de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak davanın reddine ilişkin temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
