Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2022/104
Karar No: 2022/1472
Karar Tarihi: 21.03.2022

Danıştay 10. Daire 2022/104 Esas 2022/1472 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/104 E.  ,  2022/1472 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2022/104
    Karar No : 2022/1472

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ticaret Bakanlığı bünyesinde Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü olarak görev yapmakta iken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca Bakan oluru ile ardından 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1 sayılı) listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, Gümrük Kanunu'nun 228. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi gereğince gümrük müşavirliği ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği izin belgelerinin düzenlenerek tarafına verilmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname'de verilen yetkiye dayanılarak Makam Onay'ı ile kamu görevine 29/7/2016 tarihinde son verildiği, akabinde 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname ekinde bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na ait listede ismine yer verilmesi suretiyle, başka hiç bir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkartıldığı anlaşıldığından, "gümrük müşavirliği izin belgesi" ve "yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği izin belgesi" verilmesi amacıyla yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, ilgili mevzuat hükümlerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 228. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi alınabilmesi için Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi alınmasının şart olduğu, davacının ise henüz Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi sahibi olmadığından Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi almasının da kanunen mümkün olmadığı, dolayısıyla davacının Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi talebi açısından başvurusunun zımnen reddedilmesine ilişkin işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetine son verilmediği, olağanüstü tedbir niteliğinde olan Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden ihraç edildiği, bu nedenle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 227. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan şartı taşımadığından bahisle davacının isteminin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, gümrük müşavirliği mesleğinin devletin namına ve hesabına yapılan bir iş olmaması, gümrük müşavirlerinin izin aldıktan sonra çalışıp çalışmama ve gümrük müşavirliği hizmetinden yararlanmak isteyenleri seçme konusunda kural olarak bağımsız olmaları, devletten herhangi bir maaş almamaları, gelirlerinin mükelleflerinden aldıkları ücretten oluşması, devletin mali olarak bir katkısının bulunmaması, yapılan iş ve işlemlerin sonuçlarından devletin mali veya hukuki sorumluluğunun bulunmaması, mükellefleri ile aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan tüm haklara kendilerinin sahip olmaları, yükümlülüklere de kendilerinin katlanması nedeniyle gümrük müşavirliği mesleğinin kamu hizmetinde istihdam edilme yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığından; davacının gümrük müşavirliği ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği belgesi verilmesi isteminin, önce 667 sayılı KHK uyarınca Bakanlık Oluru ile ardından 672 sayılı KHK ile ekli listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevine son verildiği, anılan KHK'lar uyarınca bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği, 667 ve 672 sayılı KHK ile görevine son verilmesi nedeniyle de 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 227. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan şartı taşımadığından bahisle reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline kesin olarak karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 667 sayılı KHK hükmü gereği idari işlemle, ardından 672 sayılı KHK'nın eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacının, anılan KHK'lar uyarınca bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyeceği, ayrıca 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 227. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan şartı taşımadığı, yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin normal gümrük müşavirlerinin yaptığı gibi vekaletname ile mükellefler adına dolaylı temsilci sıfatıyla gümrük idarelerinde iş takibini yapamayacağı, henüz gümrük müşaviri bile olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, davacıya yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği (YGM) belgesinin bu aşamada verilmesinin mümkün bulunmadığı, nitekim yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin Gümrük Yönetmeliği'nin 576. maddesinde belirtilen nitelikleri taşıyan gümrük müşavirleri arasından seçilerek yetkilendirildiği,
    gümrük müşavirlerinin kamusal bir görev ifa ettiği, bu kadar fazla yetki ve sorumlulukla donatılmış bulunan, özen ve güven gerektiren bir meslek olan gümrük müşavirliğine kabul şartlarının hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde yerine getirilmiş olması gerektiği ileri sürülerek aksi yöndeki Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, bakılmakta olan uyuşmazlığın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz incelenmesine tabi olduğu sonucuna varılmakla, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davalı idare bünyesinde 13/01/2001 tarihinde Gümrük Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başlayan ve 2003 yılından itibaren Gümrük Müfettişi, 2010 yılında Başmüfettiş, 01/02/2011 tarihinden itibaren Mersin Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü, 2012 yılından itibaren Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü olarak görev yapan davacı, 667 sayılı KHK uyarınca Bakanlık Oluru ile ardından 672 sayılı KHK eki (1 sayılı) listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmıştır.
    FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verilmesi üzerine davacı tarafından, gümrük müşavirliği ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği izin belgelerinin düzenlenerek tarafına verilmesi istemiyle yapılan 30/09/2019 tarihli başvurunun zımnen reddedilmesi sonucu bakılan dava açılmıştır.
    Anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu, … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmiş olup, karar bu haliyle 19/11/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davalı idarece verilen ve 10/03/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren savunma dilekçesinde, davacının 30/09/2019 tarihli başvurusunun, davacının önce 667 sayılı KHK uyarınca Bakanlık Oluru, ardından 672 sayılı KHK ile ekli listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevine son verildiği, anılan KHK'lar uyarınca bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği, ayrıca 667 ve 672 sayılı KHK'lar ile görevine son verilmesi nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 227. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan şartı taşımadığından gümrük müşavirlik izin belgesinin düzenlenmediği, mevzuat uyarınca gümrük müşavirliği izin belgesi bulunmayanlara da yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği izin belgesinin düzenlenemeyeceği nedenleriyle reddedildiği belirtilmiştir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 225. maddesinin 1. fıkrasında, "Eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin faaliyetler, 5 inci madde hükümleri çerçevesinde, sahipleri ile bunların adına hareket edenler tarafından doğrudan temsil yoluyla veya gümrük müşavirleri tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilir ve sonuçlandırılır..." hükmüne; 226. maddesinin 1. fıkrasında, "Gümrük müşavirleri her türlü gümrük işlemini takip ederek sonuçlandırabilirler." hükmüne; 2. fıkrasında, "Gümrük müşavir yardımcıları bir gümrük müşavirinin yanında çalışır ve onun adına gümrük idarelerinde iş takip edebilirler. Gümrük müşavir yardımcılarının gümrüklerde iş takibine ilişkin sınırlandırmalar yapmaya Gümrük Müsteşarlığı yetkilidir." hükmüne; 227. maddesinin 1. fıkrasında, "Gümrük müşavir yardımcısı olabilecek kişilerin aşağıda belirtilen koşullara sahip olmaları gerekir:..... e) Ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarılmış olmamak..." hükmüne; 3. fıkrasında, "Yukarıda belirtilen koşulları yerine getirenlere gerekli müracaat belgelerinin tamamlanmasından itibaren altmış gün içinde Gümrük Müsteşarlığı tarafından Gümrük Müşavir Yardımcılığı İzin Belgesi verilir. Gümrük müşavir yardımcıları ancak bu izin belgesini aldıktan sonra mesleki faaliyette bulunabilirler." hükmüne; 228. maddesinin 1. fıkrasında, "227 nci maddenin 1 inci fıkrasının (f) bendinin (ii) alt bendi hariç olmak üzere, aynı fıkrada belirtilen koşulları taşıyan ve iki yıl süre ile gümrük müşavir yardımcılığı yaparak, gümrük mevzuatı ve gümrüğe ilişkin iktisadi, ticari ve mali konuları kapsayan sınavda başarılı olan kişiler, gümrük müşavirliği yapmaya hak kazanır." hükmüne; 2. fıkrasının (b) bendinde, "Gümrük idaresinde gümrük başmüdürü, gümrük muhafaza başmüdürü, gümrük uzmanı, kontrolör, gümrük müfettişi, daire başkanı ve daha üst görevlerde enaz on yıl çalışmış olanlardan, görevlerinden istifa eden veya emekliye ayrılanlar, 227 nci maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen koşulları taşımaları halinde, sınav ve staj koşuluna bağlı olmaksızın gümrük müşaviri olmaya hak kazanırlar." hükmüne; 3. fıkrasında, "1 inci ve 2 nci fıkralarda belirtilen koşulları yerine getirenlere, gerekli müracaat belgelerinin tamamlanmasından itibaren altmış gün içinde Müsteşarlıkça Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi verilir. Gümrük müşavirleri ancak bu izin belgesini aldıktan sonra mesleki faaliyette bulunabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
    Gümrük Yönetmeliği'nin 574. maddesinin 1. fıkrasında, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, Kanunun 10. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine istinaden ekonomik etkili gümrük rejimleri, nihai kullanım, basitleştirilmiş usul uygulamaları ve diğer gümrük işlemlerinin doğru olarak uygulanmasını sağlamak için Bakanlıkça belirlenen tespit işlemlerini yapmak üzere yetkilendirilen ve 576. maddede belirtilen şartları taşıyan gümrük müşaviri olarak tanımlanmış; 576. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde ise, " (1) Yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin aşağıda belirtilen niteliklere sahip olmaları gerekir: a) Kanunun 228 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile geçici 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gümrük müşavirliği izin belgesine sahip olmak ya da Kanunun 228 inci maddesinin birinci fıkrası ile geçici 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca hak sahibi olup, en az yedi yıl süre ile gümrük müşavirliği izin belgesine sahip olmak, b) Son beş yıl içinde Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca kesinleşmiş geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası almamış olmak, c) Dolaylı temsil suretiyle gümrük idarelerinde iş takip etmemek ve bu amaçla kurulmuş tüzel kişilere ortak olmamak, ç) Tespit işlemlerinin yapılacağı kişiler ve antrepo işleticileri ile ortaklık ve çalışan statüde ilişkisi bulunmamak, d) Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca birden fazla geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası almamış olmak, e) Ertelenmiş, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, para cezasına veya tedbire çevrilmiş ya da affa uğramış olsalar bile kaçakçılık, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, yalan yere şahadet, suç tasnii, iftira, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından ceza almamış olmak, f) 4458 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca son üç yıl içerisinde üçten fazla uyarma veya kınama cezası almamış olmak, g) En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, iktisat, siyasal bilgiler, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleriyle bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul olunan yurt içi ya da yurt dışındaki öğrenim kurumlarından birinden mezun olmak veya diğer öğretim kurumlarından lisans seviyesinde mezun olmakla beraber bu fıkrada belirtilen dallardan lisansüstü diploma almış olmak, ğ) Altmış beş yaşını doldurmamış olmak" hükmüne yer verilmiştir.
    Öte yandan, 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin "Kamu Görevlilerine İlişkin Tedbirler" başlıklı 4. maddesinde, "(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;... f) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinde belirtilenler hariç diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgisine göre ilgili bakan onayıyla kamu görevinden çıkarılır... (2) Birinci fıkra uyarınca görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bu fıkrada sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır..." hükmüne yer verilmiştir.
    29/10/2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu personeline ilişkin tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde, ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan;
    a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden,
    b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından,
    c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından,
    ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.
    (2) Birinci fıkra gereğince kamu görevinden, Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından ve Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler.(...)
    (3) Birinci fıkra kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamazlar.'' hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı bulunduğundan bahisle önce 667 sayılı KHK uyarınca Bakan oluru ile ardından 672 sayılı KHK ekinde bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na ait listede ismine yer verilmesi suretiyle kamu görevinden çıkarıldığı görülmektedir.
    Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında, davacının kamu görevinden çıkarılmasının ceza veya disiplin soruşturmasına bağlı olmaması, olağanüstü tedbir niteliğinde olan KHK'lere dayanması karşısında, 4458 sayılı Kanun'un 227. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan "ceza veya disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarılmış olmamak" koşulunu taşıdığı, ayrıca gümrük müşavirliği ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği mesleklerinin kamu hizmeti niteliğinde olmadığı gerekçelerine yer verilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; davacının başvurusunu dayandırdığı 4458 sayılı Kanun'un 228. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, bentte sayılan kamu görevlerinde en az 10 yıl çalışmış olanlardan görevlerinden istifa veya emeklilik suretiyle ayrılanların, Kanun'un 227. maddesinin 1. fıkrasında aranan -sınav ve staj hariç diğer- koşulları taşımaları kaydıyla gümrük müşaviri olmaya hak kazanacakları hükme bağlanmış olup; olağanüstü hal KHK'leri ile kamu görevinden ihraç edildiği gözetildiğinde, davacının anılan madde uyarınca gümrük müşaviri olmaya hak kazandığının kabulüne hukuki olanak bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümü için, Bölge İdare Mahkemesi kararının aksine, Kanun'un 228. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan gümrük müşaviri olmak için gerekli temel koşulları haiz olmayan davacının, anılan bendin atıfta bulunduğu 227. maddesinin 1. fıkrasındaki ek koşulları taşıyıp taşımadığının ve gümrük müşavirliği ile yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği mesleklerinin kamu hizmeti niteliğinde olup olmadığının tartışılmasına gerek bulunmamaktadır.
    Bununla birlikte, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin faaliyetlerin dolaylı temsil yoluyla gümrük müşavirleri tarafından takip edilebileceği, gümrük müşavirlerinin her türlü gümrük işlemini takip ederek sonuçlandırabileceği öngörülmüş olup; gümrük müşavirlerinin başkası adına gümrük işlemlerini takip etmek suretiyle eşyanın gerçeğe ve usulüne uygun olarak beyan edilip ihracı veya ithali sırasında gerekli vergilerin eksiksiz şekilde ödenmesini sağladığı, bu açıdan kendisine Kanunla verilen görevlerin niteliği ve sonucu itibarıyla doğrudan kamu düzenine etki ettiği dikkate alındığında, gümrük müşavirliği mesleğinin gümrük mevzuatı konusunda yeterli bilgiye sahip olunmasının yanı sıra güven ve özen de gerektiren bir meslek olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır.
    Diğer taraftan, yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği (YGM) müessesesi, gümrük mevzuatının doğru uygulanmasını teminen daha önce Devlet memurları aracılığıyla yerine getirilen, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin bir kısım tespit işlemlerinin, Gümrük Yönetmeliğinde belirlenen ek nitelikleri haiz gümrük müşavirlerince yapılmasını sağlamak üzere yürürlüğe konulmuştur. Dolayısıyla, yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri, esas itibarıyla gümrük müşaviri olup, Bakanlıkça belirlenen bazı özel nitelikli işlemleri Bakanlık adına gerçekleştirmek üzere belirli bir süre ile yetkilendirilmektedir. Bu itibarla, gümrük müşaviri olma koşullarını haiz olmayan kişilerin YGM olmasına hukuki olanak bulunmadığı gibi, YGM'lerin gümrük müşavirlerinden farklı olarak, yetki belgesine istinaden Bakanlık adına kamu hizmeti ifa ettikleri de açıktır.
    Bu durumda, gümrük müşavirliği ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği müesseselerine yönelik mevzuat, lafzı ve ruhuyla birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu görevleri icra eden kişilerin kamu hizmeti ifa ettiği, dolayısıyla olağanüstü hal KHK'lerle ihraç edilen kişilerin "bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği" yolundaki kural kapsamında kaldığı kanaatine ulaşılmıştır.
    Buna göre, 667 ve 672 sayılı olağanüstü hal KHK'leri uyarınca kamu görevinden ihraç edilen davacının, kamu hizmeti niteliğinde bulunan gümrük müşavirliği ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği hizmetlerinde, anılan KHK hükümleri gereği de bir daha istihdam edilemeyeceği; ayrıca davacının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 227. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen kural mahiyetinde memuriyetten çıkarıldığı, dolayısıyla anılan bentteki koşulu da sağlamadığı, bu haliyle adına gümrük müşavirliği ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği belgesi düzenlenmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla, davanın reddi yönündeki karara yönelik istinaf isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi