12. Hukuk Dairesi 2016/30732 E. , 2018/6316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
...ve ...A.Ş. tarafından borçlu ... aleyhine taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile 8 örnek ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin ilk olarak ... "e tebliğe çıkartıldığı, kaptan tarafından tebligatın alınmasından imtina edilmesi üzerine liman başkanlığından gemi acentesinin sorulduğu, gelen cevap doğrultusunda ödeme emrinin ... ve Tic. Ltd. Şti."ne tebliğ edildiği, kendisine tebligat yapılan acente tarafından icra müdürlüğüne müracaat ile borçlu ile aralarında acentelik sözleşmesinin bulunmadığı beyan edilerek tebligatın iade alınmasının talep edildiği, ayrıca taleplerinin yerinde görülmemesi halinde borcun tamamına itirazda bulunduklarının bildirildiği, icra müdürlüğünce tebligatın iade alınması yönündeki talebin reddi ile tebliğ tarihine göre itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiği, bu karara karşı acentenin, tebligatın iadesi yönündeki taleplerinin reddi kararının doğru olmadığı iddiasıyla, müdürlüğün bu yöndeki kararının ve ödeme emrinin iptali talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu, ayrıca alacaklının da takibin durdurulması kararına karşı yine icra mahkemesine şikayette bulunduğu, mahkemece her iki şikayet dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, liman başkanlığının yazı cevabı doğrultusunda gemi donatanına izafeten şikayetçi acenteye ödeme emri tebliğinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle asıl dosyada acentenin şikayetinin reddine, acente tarafından süresinde itiraz dilekçesi verilmişse de, asıl takip borçlusu gemi donatanı veya gemi kaptanı tarafından usulünce yapılan bir itiraz olmadığından birleşen dosyada alacaklının şikayetinin kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararının, şikayetçinin temyizi ve Dairemizin 16.06.2015 tarih ve 2015/12930 Esas, 2015/16671 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine mahkemece, şikayetçi borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile tebligatın ıttıla tarihinin 22.08.2014 olarak belirlenmesine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde (HUMK 429, HMK 363 ve devamı maddeleri) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyma (ara) kararı, lehine bozma yapılan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğurur.
Aynı konuda, 04.02.1959 gün ve 1957/13-E. 1959/5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da (R.G. 28.04.1959 gün ve sayı:10193) usuli kazanılmış hakkın hukukumuzdaki yeri; "Temyiz merciince bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde, bozulan kararın bozma sebeplerinin şümulü dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usuli hükümdür. Bir cihetin bozma kararının şümulü dışında kalması da iki şekilde olabilir. Ya o cihet, açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş fakat dairece itiraz reddedilmiştir; yahut da onu hedef tutan bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın temyiz dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün bulunduğu halde o cihet dairece bozma sebebi sayılmamıştır. Her iki halde de o konunun bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemece uyulmuş olması, taraflardan birisi lehine usuli bir müktesep hak meydana getirir… " şeklinde açıklanmıştır.
O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin 16.06.2015 tarihli bozma ilamı doğrultusunda, acentenin takip konusu borcun doğmasında bir aracılık işlemi bulunup bulunmadığının, bu şekilde donatan adına tebligatı almaya yetkili olup olmadığının, alacaklı ile gemi donatanı arasında yapılan sözleşme ve tarafların ibraz ettiği diğer belgeler de incelenmek suretiyle tespiti ile oluşacak sonuca göre tebligatın usulsüzlüğü konusunda karar verilmesi gerekirken, bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılmaksızın ve buna göre gerekçe oluşturulmaksızın şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re"sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.