
Esas No: 2021/5185
Karar No: 2022/3456
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay 6. Daire 2021/5185 Esas 2022/3456 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/5185 E. , 2022/3456 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/5185
Karar No : 2022/3456
TEMYİZ EDEN (DAVALI YANINDA MÜDAHİL): ...Yatırım Ortaklığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI İDARE : ...Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Odası (...Şubesi)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Güneydoğu Ankara Planlama Bölgesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ...tarih ve ...sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu nazım imar planı revizyonunun tamamına karşı açılan diğer bir davada, ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiğinden, bakılmakta olan davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, karar vermeye elverişli olmadığı, keşif esnasında elde edilebilecek hiçbir verinin toplanmadığı, alanın fotoğrafı dahi çekilmeden ve keşif mahali incelenmeden ezbere cümlelerle rapor düzenlendiği, davacı tarafından her ne kadar dava konusu alanın kentsel dönüşüm alanı ilan edilerek yapılaşmaya açılamayacağı, bunun 2007 yılı onaylı 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planına aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alan sınırının onaylanmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararlarına karşı açılan davalarda, Danıştay Altıncı Dairesinin muhtelif kararları ile davanın reddine karar verildiği, dava konusu plan revizyonunun da söz konusu kentsel dönüşüm kararının uygulanması niteliğinde bulunduğu ve Danıştay kararlarının gereklerine uygun olduğu, karara esas alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu alana ilişkin önceki imar planlarının yargı kararları ile iptaline karar verildiğinden, dava konusu plan revizyonunun da hukuka aykırı olduğuna dair ifadelere yer verilmişse de, anılan mahkeme kararlarının henüz kesinleşmediği, ayrıca alandaki hiçbir yapı ruhsatının da iptaline karar verilmediği, dava konusu plan revizyonunda, yerleşime uygunluk sınırı içinde kalan alanların imara açıldığı, yerleşime uygun olmayan alanlarda ise yargı kararlarının gereklerine uygun olarak herhangi bir yapılaşma öngörülmediği, yargı kararı sonucunda plansız hale gelen alana ilişkin yapılan plan revizyonunda kamu yararı bulunduğu, iptaline karar verilen imar planları doğrultusunda taşınmazlar için yapı ruhsatları verildiği ve bu ruhsatlar doğrultusunda yapılar tamamlanarak kazanılmış haklar oluştuğundan, bu hakların korunmasına yönelik planlama yapıldığı, uyuşmazlık konusu kentsel dönüşüm ve gelişim proje alan sınırları içerisinde orman ve tarım alanı bulunmadığına dair ilgili kurumlardan görüş alındığı, uzun yıllardır çalışmaları süren bilimsel ve teknik verilerin plana yansıtıldığı, mevzuatın gerektirdiği miktarda donatı alanı ayrıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin atıf yaptığı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine kabul edilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Fer'i müdahilin durumu" başlıklı 68. maddesinde müdahilin; yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan, ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahilin, yanında katıldığı taraftan bağımsız olarak hareket etmesine yasal açıdan imkan bulunmadığından; davalı idarece temyiz isteminde bulunulmadığı halde, tek başına temyiz isteminde bulunan müdahilin isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ...tarih ve ...sayılı kararıyla onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına uyum sağlanması gerektiği belirtilerek Çankaya ve Mamak ilçelerinin bir kısmını kapsayan yaklaşık 21.287 ha büyüklüğündeki alana ilişkin dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin ...tarih ve ...sayılı kararı ile onaylanmıştır.
Dava konusu nazım imar planı revizyonu ile, önceki 16.02.2017 onay tarihli 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planında meskun (düzenli/düzenlenecek) konut, 60 ila 100 k/ha orta yoğunluklu gelişme konut, 40 ila 60 k/ha seyrek yoğunluklu gelişme konut, 20 k/ha yoğunluklu ikincil konut (haftasonu evleri), 20 k/ha yoğunluklu bağcılık-bahçecilik alanı, ağaçlandırılacak alan ve rekreasyon alanı kullanımında kalan alanların yaklaşık 10.763 ha büyüklüğündeki kısmı "151-300 k/ha orta yoğunluklu mevcut konut alanı" kullanımına, yaklaşık 1.870 ha büyüklüğündeki kısmı "121-250 k/ha yoğunluklu gelişme konut alanı" kullanımına çevrilmiş, kalan kısımlarda ise sanayi alanı, kentsel servis alanı, merkezi iş alanı, turizm alanı, askeri alan şeklinde kentsel çalışma alanları ile su atıkları toplama yeri (kaptaj alanı), terminal, üniversite alanı, eğitim alanı, mesire alanı, ağaçlandırılacak alan şeklinde kentsel sosyal ve teknik altyapı alanları öngörülmüştür.
Bunun üzerine davacı tarafından; İmrahor Vadisi, Yeni Güneypark KDGPA, Dikmen Vadisi, Mühye Köyüne ilişkin muhtelif imar planı değişikliklerinin, nüfus ve yapılaşma yoğunluklarındaki artışlar nedeniyle defalarca iptallerine karar verildiği halde, aynı kullanım kararlarının bu defa dava konusu üst ölçekli plana aktarılarak yasallaştırılmaya çalışıldığı, dava konusu plan revizyonunun üst 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına uyum sağlanması amacıyla yapıldığı belirtilmişse de, dayanak çevre düzeni planına karşı açılan dava sonuçlanmadan aynı doğrultuda 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonu yapılmasının mevzuata ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu, önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında "K" notasyonu altında korunan alanlar olarak tanımlanmış olan alanlarda mevcut yapı stoğunun korunması gerekirken, dava konusu plan revizyonu ile bu alanların nüfus yoğunluğunun "151 ila 300 k/ha" ya yükseltildiği, yine önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planında "40 ila 60 k/ha seyrek yoğunluklu gelişme konut alanı", "20 k/ha yoğunluklu ikincil konut alanı (haftasonu evleri)" ve "20 k/ha yoğunluklu kırsal nitelikli yerleşim alanı" kullanımı öngörülen alanların "121 ila 250 k/ha orta yoğunluklu gelişme konut alanına" çevrildiği, söz konusu alanların mevcut karakterinin korunması ve yerel üretimin gelişmesini sağlayacak plan kararları üretilmesi gerekirken, bölgenin doğal yapısına aykırı şekilde nüfus ataması yapıldığı, dava konusu planda mevcut konut alanı kullanımı getirilen alanların çoğunun henüz yapılaşmaya açılmayan ve içinde tarım alanlarını barındıran alanlar olduğu, dava konusu plan revizyonu ile vadi alanlarının yapılaşmaya açıldığı, bu şekilde Ankara ilinin kuzey ve güneybatı yönündeki hava koridorunun olumsuz etkilendiği, tarım alanlarının yapılaşma açıldığı, bu durumun özellikle kırsal yerleşimlerde üretime devam eden kentli için geri dönüşü olmayan tahribata yol açacağı, nüfus yoğunluklarının neye göre hesaplandığına, niçin yoğunluk artışı yapıldığına dair bilimsel ve çevresel etüde dayalı teknik gerekçenin ortaya konulmadığı, Ankara ili genelinde nüfusun 3,5 katını barındırabilecek konut alanının mevcut olduğu, ihtiyaç olmadığı halde konut alanlarının miktarı ve yoğunluğu artırılarak, Ankara'nın toplam nüfusunun %60'ına yakın kısmının sadece dava konusu planlama alanına atandığı, dava konusu plan revizyonunun çevresi ile kurduğu ilişkinin, yapı yoğunluğunun irdelenmediği, yakın çevredeki ulaşım-dolaşım sistemine, kent bütününe ve zorunlu altyapı alanlarına etkileri gibi teknik çalışmaların yapılmadığı, mevcut trafik yüküne ilave gelecek trafik yükünün hesaplanmadığı, dava konusu plan revizyonunun çok geniş bir alanı kapsamasında rağmen, çok sınırlı bir bölgede kentsel donatı alanı ayrıldığı, kentsel donatı alanları yönünden herhangi bir yönlendirme yapılmadığından, alt ölçekli planların hazırlanması aşamasında sağlıklı kentsel alan tasarlanmasının mümkün olmayacağı, plan açıklama raporunun yetersiz olduğu ve askı süresi içinde ilan edilmediği şeklinde iddialar ileri sürülerek bakılmakta olan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu nazım imar planı revizyonunun tamamına karşı TMMOB Mimarlar Odası (Ankara Şubesi) tarafından açılan diğer bir davada, dava konusu işlemin iptali yolunda ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddine dair ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyiz incelemesi sonucunda; tek başına temyiz isteminde bulunan davalı yanında müdahilin hukuken korunabilecek menfaatinin sadece inşaat projesini yürüttüğü Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanıyla sınırlı olması nedeniyle, bu aşamada dava konusu plan revizyonunun tamamına yönelik temyiz incelemesi yapılmasına imkan bulunmadığı, bu doğrultuda dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun söz konusu proje alanına ilişkin kısmının, aynı alana ilişkin önceki 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali yolunda kesinleşen yargı kararlarının gereklerine uygun olup olmadığının, önceki imar planı değişikliklerinin temel kurgusu ve kararlarının korunmasında ısrar edilerek, yargı kararlarını işlevsiz kılmaya yönelik planlama yapılıp yapılmadığının, dava konusu nazım imar planı revizyonu ile proje alanına getirilen kullanım kararlarının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygunluğunun, gerekli görülmesi halinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması veya ek bilirkişi raporu alınması suretiyle ortaya konulması ve elde edilecek sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 23/03/2022 tarih ve E:2021/5176, K:2022/3455 sayılı kararı ile bozulduğu görülmektedir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının gerekçesini oluşturan diğer davada Danıştay Altıncı Dairesince verilen bozma kararı göz önünde bulundurularak, iş bu dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı yanında müdahilin temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
